Yakınlarda, 11 Eylül saldırıları yıldönümünde anıldı. Görüşünüze göre, bu tür olayların bir daha tekrarı mümkün mü? Bu tür saldırıların bir daha tekrarlanmaması için neler yapılabilir?
Elbette, 11 Eylül olayları tıpkı Beslan, Buynaksk, Volgodonsk, Moskova saldırıları gibi bir trajedi. Ülkemizd, 3 Eylül, Beslan’daki trajik olayları anma günü. Hepsi korkunç olaylar, ama maalesef bir şeylerin esaslı biçimde değiştiğini söylemek çok zor. 11 Eylül’den sonra bir tek El Kaide vardı, şimdi terörist örgütler tamamen değişti. Öncelikle, halifelik iddiası olan IŞİD ortaya çıktı, yanlıları tüm dünyaya yayılıyor. Çeşitli ülkelerdeki birçok terörist grup birden IŞİD’e biat etti. Üstelik bu dünyanın çeşitli bölgelerinde, Afrika, Güneydoğu Asya ve Afganistan’da oluyor.
Başka bir tehdit de var. Kuzey Afrika, Suriye ve Irak’a savaşmaya gidenler ülkelerine geri dönüyor. Bu, çeşitli bölgelerde, huzur ve barışa yönelik doğrudan tehdit. Daha önce hiç bu kadar saldırı görmeyen Avrupa’ya bakın. 5 bin Avrupa vatandaşı çatışma bölgelerine gitti. Bir kısmı, yaklaşık 2 bini, geri döndü. Geri dönenler ne yapacak? Tek bir şey, saldırı.
Ayrıca Avrupa’daki sığınmacı krizi. Avrupa’ya bir milyondan fazla kişi geldi, üstelik 350 binden fazlasının şu an nerede olduğu bilinmiyor. Bir kısmı sahte kimliklerle giriş yaptı, zira IŞİD Suriye’de on binlerce pasaport ele geçirdi. Avrupa’da saldırı gerçekleştirenlerin çoğu böyle pasaportlara sahipti.
Oldukça ciddi uyuyan hücreler oluşturuluyor. Bunlar her an faaliyete geçebilir. Hiçbir zaman böyle bir fenomen olmamıştı, herhangi bir terör eylemine katılmayan kişiler aniden bireysel olarak terörist örgüte katılıyor.
Bu yüzden 11 Eylül’e benzer saldırıların bir daha yaşanmayacağını söylemek zor. Saldırılar mümkün ama çapını öngörmek mümkün değil. Şimdi tüm dünya bunu engellemek için önleyici tedbirler alıyor.
Avrupa ülkelerinin çoğu, görüşüme göre, terör tehdidinin güçlendiğinin farkına varıyor. Neredeyse her ülkede, terörle mücadele yasalarının sıkılaştırılması tedbirleri alınıyor. Ülkemiz ve bazı Avrupa ülkeleri arasındaki mevcut gerilime ve ilişkilerdeki belirsizliğe rağmen bu ülkelerde, başta Rusya olmak üzere uluslararası düzeyde teröre karşı ortak eylemlerin koordinasyonunu artırma gereksinimi olduğu yönündeki anlayış artıyor.
Bununla birlikte bir kez daha altını çizmek isterim ki, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in BM Genel Kurulu toplantısında dile getirdiği duruş değişmedi. Her bir koalisyon, uluslararası hukuk ilkelerine dayanmalı ve BM’nin onayını almalı.
İkili ilişkilere gelince, bilinen olayların ardından şimdi buzlar yavaş yavaş eriyor. İspanya, Macaristan, Hollanda, Fransa, Almanya ve Avrupa Birliği ile terörle mücadele çalışma grupları arasında istişareleri yaptık. Türkiye ile de benzer formatın oluşturulması konusu üzerine çalışıyoruz.
'RUSYA TERÖRLE MÜCADELEDE BÜYÜK YOL ALDI'
Rusya, terörle mücadelede oldukça büyük bir yol aldı ve şu anda ülkedeki durum oldukça sağlıklı. Elbette bazen bazı terörist gruplar orta çıkıyor ve çıkmaya devam edecek, bundan kaçamayız ama Rusya’da alınan terörle mücadele önlemlerinin genel düzeyi oldukça ciddi. Yabancıların bu deneyime ihtiyacı var. Diğer ülkelerde alınan tedbirlerden haberdar olmak ve bu bilgilerden yararlanarak teröristler önünde engel oluşturmak her zaman iyi.
Terörle mücadele alanında Türkiye’yle işbirliği hangi aşamada?
Ben sadece dışişleri bakanlıkları arasındaki terörle mücadele işbirliği hakkında bilgi verebilirim. Türk partnerlerden öyle bir teklif geldi. Prensipte ‘evet’ dedik. Şimdi bu temasların düzeyi belirleniyor. Önce uzmanlar düzeyinde bir görüşmeye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum, sonra bakanlar arasında yapılabilir.
Suriye-Türkiye sınırındaki mevcut durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Durumun iyiye değiştiğini söyleyebilir miyiz? Türk yönetiminin teröristlerle işbirliği kesildi mi?
Sınırın kapatılması, Suriye’de istikrarın sağlanması için temel şartlardan biri. Sınırın bir yanına silah, diğer yanına da petrol ve tarihi eser sevkiyatı olduğunu çok iyi biliyoruz. Kaçakçılık zirve yaptı. En önemlisi de Suriye’ye militan akışı güzergâhları genel olarak Türkiye üzerinde geçiyor. Biz ve ABD’li yetkililer sürekli bunu dile getiriyoruz.
Türkiye, açıklamalarına göre, sınırda güvenlik bölgesi oluşturmak için Fırat Kalkanı operasyonunu başlattı. Bunun gerçek olup olmadığını söylemek için henüz erken. Türkiye’nin ayrıca Kürtlere karşı bazı hedefleri olduğunu biliyoruz. Durum çok karışık. Onlar, bu operasyonun IŞİD’e karşı olduğunu söylüyorlar ama aynı zamanda Kürtlere karşı operasyon yürütüyorlar.
Şu an için sınırın kapatıldığını söylemek mümkün değil.
Sınırı gözlemlemek için önce büyük bir süreçten geçmek gerek. Öncelikle herkes birbirine güvenmeli. Şu anda bu mümkün görünmüyor.
Bu Türk tarafı için mi her iki taraf için mi geçerli?
Sanırım her iki taraf. Türkiye, düşürülen uçak için özür diledikten sonra birkaç adım attı ama şimdi etkili olduklarını söylemek için çok erken. Durumun nasıl gelişeceğini görmek için zamana ihtiyaç var. Ama Türk tarafı istekli. En azından istekli olduğunu gösteriyor, üstelik bunu üst seviyede yapıyor.
'TALİBAN'LA BİR TEMASIMIZ YOK'
Afganistan’da Taliban hareketinin bazı grupları IŞİD ile birleşti. Bu birleşme hangi sorunlara ve tehditlere yol açabilir? Bu birliktelikler gelişmeye devam ederse Rusya, Taliban’la tüm teması kesecek mi?
Taliban hareketinin ne olduğunu net bir biçimde anlamalısınız. Bu, BM’nin yaptırım listesine dahil edilen terörist bir örgüt. Taliban’la hiçbir temasımız yok. Sadece vatandaş hakları ve rehinelerle ilgili insani konularda iletişim kanalımız var. Dahası da yok.
Afganistan’da neler oluyor? Evet, IŞİD bu ülkeye girmeye çalışıyor. Ama burada bazı sorunlar var. Öncelikle Taliban’ın halifeliğe ihtiyacı yok. Taliban’ın Afganistan’a ihtiyacı var. Ama IŞİD Afganistan’a gelerek bu ülkeye ilgi duymadıklarını açıklıyor. Çıkarları, nehrin öbür yanında, Orta Asya’da. Neden? Çünkü bazı bilgilere göre IŞİD militanlarının yüzde 50-60’ı Orta Asya ve Kuzey Kafkasya vatandaşları, onlar bu bölgelere doğru ilerlemek istiyor. Ama şimdilik potansiyelleri yetersiz.
Taliban ve IŞİD komşuluğu oldukça çelişkili, her ikisinin de terörist örgüt olmasına rağmen. Ama Taliban kendi topraklarında yaşıyor. IŞİD ise dışardan geldi ve kaynaklara, finansmana ihtiyacı var. Yani bu iki örgüt arasında uyuşturucu trafiği kanalları için mücadele var. Bu kanallar şu anda Taliban’ın kontrolünde. Bu bağlamda aralarında silahlı çatışmalar yaşanıyor. Gerçi bazı bölgelerde her iki grup oldukça iyi geçiniyor.
Rusya’nın, silah bırakmaları durumunda IŞİD ve Nusra üyeleriyle görüşme olasılığı var mı?
Bunlar terör örgütleri, onlarla hiçbir temasa gitmeyiz. Hiçbir zaman teröristlerin hakları, ön koşullar hakkında tartışma olmaz. Rusya onlarla hiçbir görüşme yapmaz.