https://anlatilaninotesi.com.tr/20160928/kolombiya-farc-baris-anlasmasi-1025053435.html
Kolombiya'da barış rüzgarları: Zafer değil, devrim değil, uzlaşma
Kolombiya'da barış rüzgarları: Zafer değil, devrim değil, uzlaşma
Sputnik Türkiye
Kolombiya'da hükümet ile FARC nihai barış anlaşmasını değerlendiren Metin Yeğin, anlaşmanın ülkeyi ABD'nin Latin Amerika için arzuladığı neoliberal düzenin... 28.09.2016, Sputnik Türkiye
2016-09-28T23:58+0300
2016-09-28T23:58+0300
2016-10-12T13:14+0300
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/i/logo/logo-social.png
abd
kolombiya
latin amerika
guatemala
el salvador
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
2016
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
SON HABERLER
tr_TR
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Sputnik Türkiye
feedback.tr@sputniknews.com
+74956456601
MIA „Rossiya Segodnya“
Ceyda Karan
https://cdn.img.anlatilaninotesi.com.tr/img/102181/41/1021814147_0:0:1000:1000_100x100_80_0_0_0126853c15209d716a780aa1a8a8fc94.jpg
programlar, haberler, abd, kolombiya, latin amerika, guatemala, el salvador, juan manuel santos, alvaro uribe, farc
programlar, haberler, abd, kolombiya, latin amerika, guatemala, el salvador, juan manuel santos, alvaro uribe, farc
Kolombiya'da barış rüzgarları: Zafer değil, devrim değil, uzlaşma
23:58 28.09.2016 (güncellendi: 13:14 12.10.2016) Kolombiya'da hükümet ile FARC nihai barış anlaşmasını değerlendiren Metin Yeğin, anlaşmanın ülkeyi ABD'nin Latin Amerika için arzuladığı neoliberal düzenin ötesine taşımayacağına, "Neo-liberal politikalara çok uygun bir barış" sözleriyle dikkat çekti. Yeğin, "Her barış böyledir. Barış bir uzlaşmadır. Zafer değildir. Devrim değildir zaten" dedi.
Latin Amerika'nın en uzun savaşı, Kolombiya hükümeti ile Marksist gerilla örgütü FARC arasındaki 52 yıllık savaşın sona ermesi için imzalar atıldı. 1960'lardan itibaren 220 binden fazla insanın yaşamını yitirmesine, 6 milyonu aşkın insanın evinden olmasına neden olan savaşta son söz pazar günü yapılacak referandumda söylenecek. Anlaşmanın onaylanmasıyla da kıtayı sarsan yarım asırlık savaş son bulacak.
Anlaşmanın detaylarını, FARC’ın anlaşmayı onayladığı son kongresine de katılan Bogota’da bulunan yazar ve belgeselci Metin Yeğin ile konuştuk.
'İMZALAR ATILIRKEN NEFESLER GERÇEKTEN DE TUTULDU'
İmza töreninin beklediğinden çok daha görkemli geçtiğini aktaran Yeğin, imzalar atılırken duygusal ortamın çok güçlü olduğunu belirterek, yaşanan atmosferi şöyle aktardı:
"Görsel anlamda her şey muhteşemdi. Her taraf beyazlarla kaplanmıştı, herkes beyaz giymişti. Sadece fotoğraflarda gördüğünüz Santos, sendika başkanları, yazarlar ve bunun yanında neredeyse bütün Latin Amerika'nın devlet başkanları törendeydi. Bu yüzden dünyanın bütün nabzı orada atıyormuş gibi bir hava vardı. Tam imzalar atılırken o kadar sessizlik oldu ki 'Nefesler tutuldu' deyimi tam olarak o ana oturacak bir deyimdi. Bu yüzden 'Her şeyi bırakın, bugün barış ve başka bir şey düşünülemez' sözünü de ortaya koymuş oldu."
'FARC ZAYIFLADI, BARIŞA MECBUR KALDI FİKRİ DOĞRU DEĞİL'
Tarafları anlaşmaya getiren süreçte FARC'ın güç kaybettiği için anlaşmayı imzalamak zorunda kaldığını söylemenin doğru olmayacağını ifade eden Yeğin, "FARC tarihsel anlamda iki kere çok büyük küçülme yaşadı. Ancak tekrar toparlandı. Bunun en önemli nedenlerinden biri Kolombiya'da legal mücadeleye neredeyse hiç yer olmaması. Bir sendikal mücadele sürdürdüğünüzde her an tutuklanabilir ve çok rahat kaçırılabilir, öldürülebilirsiniz. Bu ortadan kalmadı şu anda. Legal mücadeleye müsade edilmediği durumda gerilla hareketi tekrar toplanmaya başladı. Yani barışın nedenini FARC'ın çözümü yitirmesi olarak açıklayamayız. Şu anda silahlarını teslim edeceklerin sayısının 10 bin olduğu söyleniyor. FARC'ın milis güçleriyle 50 bine ulaşabileceği tahmin ediliyor. Yani zayıfladı ve barış yaptı kanaati çok doğru değil" diye konuştu.
'GEÇİŞ SÜRECİNİN KISA OLMASI GERİLLAYI ENDİŞELENDİRİYOR'
Gerillanın 6 aylık geçiş sürecinden oldukça endişeli olduğunu ifade eden Yeğin, "FARC liderlerine sorduğum sorulardan biri bu altı aylık sürenin çok kısa olup olmadığı idi. Çünkü gerillalar bu süreçten çok endişeliler. Şöyle düşünün mesela 26 yaşında, 28 yaşında gerilla 12 yıldır. Yani yaşamının yarısı hatta bütününde gerillada diyebiliriz. Bu 6 ayda nasıl geri dönebilecek? Şöyle cevap veriyorlar: Bu süre çok kısa ama bir süre olmak zorundaydı. Bunu da bir an önce halledilmesi gündemimiz" diye aktardı.
'TOPRAK REFORMUNUN AKIBETİ HENÜZ BELİRSİZ'
Sürecin 4 yıla kadar uzamasıyla gerilla içinde huzursuzluğun baş gösterdiğini ifade eden Yeğin, bu yüzden her iki tarafın da süreci hızlandırmaya giriştiğini söyledi. Görüşmenin başından beri karşılıklı olarak uzlaşılmayan maddelerin olduğunun altını çizen Yeğin durumu şöyle anlattı:
"FARC'ın esas itibariyle mücadeleye başlamasının temel nedeni, anlaşmada da yer alan toprak reformu maddesi. Bu toprak reformu şimdi kırsal reform olarak kabul edildi. İsmi değişti. Şimdi iş biraz tehlikeli bir duruma da gelebiliyor. Çünkü FARC'ın hakim olduğu bölgeleri daha önce devlet rezerv alanıydı, yani doğal park ilan etmişti. Oradaki köylülerin topraklarını ellerinden almıştı. Şimdi bu toprak reformu dediğinizde sadece köylülerin toprakların mı geri verilecek mi? Devlete ait topraklar mı 3 milyon hektar dağıtılacak? Burada büyük toprak sahiplerinin topraklarına dokunulmayacak mı? Bu çok önemli zira dünyadaki diğer toprak reformları örnekleri gösteriyor ki eğer büyük toprak sahiplerinin topraklarına dokunmazsanız onlar kısa süre sonra, ne kadar yasal önlemler de alsanız küçük toprak sahiplerinin topraklarını geri alıyor. Hatta kendi toprakları daha da büyüyor. Bu yüzden bu çok önemli bir sorun. 6 ay içinde bu başlanacak ve bunu nasıl garanti ettiklerini sorduğumda hem BM'nin hem de diğer ülkelerin gözetiminde olacağını söylediler."
'FARC KAPİTALİZMLE MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEK'
İmzalanan anlaşmanın Kolombiya açısından bir sistem değişikliğiyle sonuçlanmayacağı tespitini yapan Yeğin şöyle devam etti:
"FARC, kadrolarının kapitalizme karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini söyledi. Bunun şiddet yönetimi ile değil başka yönemlerle devam edileceğini söylüyorlar. Bunda önemli şöyle bir şey var. Hem El Salvador hem Guatemala'da gerilla liderlerinin temel unsuru şudur: 'Silah kullanmak sadece mücadele araçlarından biridir. Bizim esas olarak politik amaçlarımız var. Bu amacı başka türlü yaratma şansımız olduğunda bundan vazgeçebiliriz. Bu bizim için tabu değil.' Ama sistematik bir değişiklik bana göre yaratamayacak. Çünkü her barış böyledir. Barış bir uzlaşmadır. Zafer değildir. Devrim değildir zaten. Burada karşılıklı bir yenişememe durumu var. Ve bu yenişememe durumunda karşılıklı olarak güçler masaya oturmak zorunda kalıyor. Kimse iyi niyetiyle ya da samimiyetiyle bu noktada değil aslında. Ama masaya oturmak zorunda kalıyorsunuz çünkü 52 yıllık bir savaş az değil. Halk çok yorgun ve barış istiyor. Halk barış istediğinde siz gerilla olarak başka türlü davranamazsınız. Gerilla aslında çok demokratik bir yapı olmak durumundadır. Bu nedenle oturuyorlar masaya."
'NEO-LİBERAL POLİTİKALARA ÇOK UYGUN BİR BARIŞ'
Buna karşın Devlet Başkanı Juan Manuel Santos'un 'Bu sadece 50 yıllık bir savaşın sonu değil, 70 yıllık bir şiddet politikasının sonu' sözlerinin sistemsel bir değişim umudu yarabileceğini söyleyen Yeğin, Kolombiya barışının neo-liberal politikalara çok uygun bir barış olduğunun altını çizerek şöyle konuştu:
"Çünkü gerillanın kontrolü altında tuttuğu ya da etkisi olduğu alan o kadar önemli bir alan ki, halkının olduğu, petrolün olduğu, gazın olduğu aynı zamanda ilaç yapımının en önemli hayvanlarının olduğu bir yer. O kadar iştah açıcı bir yer ki büyük şirketler için de bu barışı desteklemek çok önemli. ABD burada tabii ki çok belirleyici bir unsur. Şirketlerin ağzını sulandıran çok önemli bir doğal alan var. Bu yüzden belki de daha çok barışı destekliyor. Henüz geçen hafta 17 tane çevre mücadelesi sürdüren liderler öldürüldü. Bu da devam edecek ve mücadele buna doğru dönüşecek. Bu dönüşüm nasıl olur onu bilemiyorum. Ama şu çok net ki ABD barışı istedi. Ve Santos'u da en çok destekleyen güçlerden bir tanesiydi."
'BARIŞA KARŞI OLAN TARAF GÜÇSÜZ DEĞİL AMA'
Eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe'nin barışa karşı olmasının, olumsuzluk bir yana süreci hızlandıran bir rol oynadığını ifade eden Yeğin, "Plebisitten yaklaşık yüzde 65 kadar evet oyu çıkacağı bekleniyor. Yani azından yüzde 35'e varacak bir karşı taraf var. Bunların nedenleri var. Bir tanesi Kolombiya 100 yıldan fazla süredir bir savaş içerisinde. Aynı zamanda militarizm kültürel olarak hakim. 20 biden fazla paramiliter grup var, mafya grupları var ve bütün bunlardan beslenen yani savaşın içinden beslenen bir çevre var. Bunlar 'Barış'a hayır' diyor. Ayrıca Alvaro Uribe'nin korkunç medya gücüyle hareket ettiği bir taraf var. O yüzden barışa karşı olan taraf da o kadar güçsüz değil. Ama bu 'Bakın biz olmazsak bakın onlar' olur pazarlığında da kullanılıyor" saptamasını yaptı.