NTV canlı yayınında konuşan Bozdağ'ın açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
(FETÖ'nün firari 'Hava Kuvvetleri imamı' Adil Öksüz'ün MİT ajanı olduğu iddiası) Öksüz, MİT ajanı falan değil. Bu FETÖ'nün Türkiye kamuoyuna sunduğu bir propagandadır. Onu söyleyen kimse FETÖ tarafından kullanılan bir zavallı. (CHP lideri Kemal) Kılıçdaroğlu'nun bu bilgiyi getireni araştırması gerekir. Ana muhalefet liderleri de dahil herkesin kendisine gelen bilgileri teyit etmesi lazım.
'ÖKSÜZ'ÜN SERBEST BIRAKILMASI BENİM KAFAMDA DA BİR SORU'
Kılıçdaroğlu'na bilgi vereni FETÖ kullanıyordur. Bu adımlar Türkiye'nin bu yürüyen süreçte başarız olması için yapılan adımlardır. Adil Öksüz'ün serbest bırakılması herkes gibi benim de kafamda bir soru. O gün orada bir sivilin bulunması tutuklanmayla ilgili somut delil açısından kuvvetli bir kanıt. Tutuklamayla ilgili tutunaklarda pek çok ihmal var. Hakimlerde ihmal var, jandarma ve polis tutunaklarında ihmal var. Ayrıca HSYK jandarma ve polis için suç duyurusunda bulundu. Bununla ilgili İçişleri Bakanlığı gerekli çalışmaları yapacak kasıt varsa cezalandırılacaklar kasıt yoksa bu Türkiye kamuoyuyla paylaşılacak."
'ELBETTE YAKALANACAK'
- Adil Öksüz'ü bütün güvenlik güçleri arıyor. Aynı şekilde ben vatandaşlarımızdan Öksüz'ü görenlerin de güvenlik güçlerine haber vereceğine eminim. Adil Öksüz elbet yakalanacak.
'70 BİN KİŞİ HAKKINDA İŞLEM YAPILDI, 32 BİNİ TUTUKLANDI'
- FETÖ soruşturmalarında 70 bin civarında kişiyle ilgili işlem yapıldı. 32 bin civarında da tutuklama oldu. Süreç devam ediyor. Yeni tutuklamalar olabileceği gibi, serbest bırakılanlar da olabilir. Yargılamanın nasıl yapılacağı tam olarak belli değil.
'1.500 İNFAZ KORUMA MEMURU GÖREVDEN ALINDI'
- Cezaevlerine ilişkin ilk günden beri gerekli tebdirleri aldık alıyoruz. Şu anda infaz koruma memurları üzerinde bir akıl yürütme yapıyoruz. Şu ana kadar 1.500 kadar infaz koruma memuru şüphe nedeniyle görevden el çektirildi. FETÖ'yle bağlantısı olabileceğini değerlendirdiğimiz kim varsa gerekli işlemler yapılıyor. Devlet bunlarla ilgili tedbirleri alıyor.
'SİNCAN VE SİLİVRİ'DE UÇUŞA İZİN VERİLMİYOR'
Hatta uçakla ve helikopterle bile gelecek saldırılara karşı tedbirler alındı. Şu anda Sincan'da ve Silivri'de uçuşa izin verilmiyor. Buralara hava savunma sistemleri kurduk. Aynı şekilde oralarda görevli olan jandarmanın da aldığı görevler var. Her türlü tedbir detaylı bir şekilde düşünülüyor. Cezaevlerinin içinde de dışında da her türlü tedbir alınmaktadır, alınmaya devam edilecektir.
'VATANDAŞLARIMIZ ANAYASA MAHKEMESİ'NE BAŞVURABİLİR'
- Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru imkanı var. Zannediyorsam 2012'den beri bu yol açık. Vatandaşlarımız Anayasa Mahkemesi'ne başvurabilir. Bir kanunla FETÖ'den açığa alınan hakimlerin ve savcıların verdiği kararları yeniden yargılamaya açarsak o zaman bir sürü dava birikir. AYM'nin kendi hükümleri var ve bireysel başvuruyu yapanlar bu yolla hakkını arayabilir. Anayasa Mahkemesi hak ihlaliyle ilgili karar verirse yeniden yargılama yolu açılabilir.
'GÜLEN'İN ACİLEN TUTUKLANMASINI İSTEDİK'
Fethullah Gülen'in emir ve talimatıyla TSK içerisindeki FETÖ mensubu askerler ve onlara eklemlenen askerlerce ve sivillerle darbe teşebbüsü yapıldığına dair kimsenin şüphesi yok. Onda herkes hemfikir. Şu anda deliller bu darbe girişiminin Fethullah Gülen emriyle yapıldığı açıktır. Biz daha önceki 4 suçtan iadesini ve acilen tutuklanmasını talep ettik. Aramızdaki iade sözleşmesinin 9. maddesine göre ABD, Gülen'i tutuklamak zorunda. Tutukladıktan sonra bizden ek belge talep edebilir. İkinci olarak biz 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili Ankara'nın verdiği tutuklama kararını da ilettik. Karar acil tutuklanmasını gerektiğini ve gerekçelerini somut bir şekilde ortaya koyuyor. ABD Başkan Yardımcısı'yla yaptığımız ikili görüşmede darbe girişimiyle ilgili kendilerine somut deliller gelmeye başladığını ifade etti.
'ABD'DEN RANDEVU TALEP EDECEĞİZ'
Gülen kullanışlı bir maşa olma vasfını kaybetmiştir. Devlet bütün kurumlarıyla, iktidarıyla muhalefetiyle halk da 79 milyonuyla FETÖ'ye karşı net bir tavra sahiptir. O nedenle ona yönelik yatırım yapmak batan kağıda yatırım yapmaya benzer. Türkiye'ye işbirliği, Türkiye'ye yatırım bir teröristle işbirliğinden daha çok kazandırır. Bu hafta ABD Adalet Bakanlığı'ndan bir randevu talebimiz olacak. ABD Adalet Bakanlığı'nın randevu vermesi dahilinde gidip Sayın Bakan'la görüşmeye gidip bu tutuklama talebini gündeme getireceğim.
'YARGILANAN SARRAF MI, RECEP TAYYİP ERDOĞAN MI YOKSA EMİNE ERDOĞAN MI?'
(İşadamı Rıza Sarraf'ın ABD'de tutukluluğu) Rıza Sarraf hadisesi üzerinde herkesin çok düşünmesi gereken bir davadır. Bir kere Rıza Sarraf Türkiye'den ABD'ye gidiyor, gitti mi götürüldü mü orası belli değil. Gidiyor ve orada tutuklanıyor. Orada kefaletle serbest bırakılma talebinde bulunuyor ve reddediliyor. Ben bizzat New York Bölge Başsavcısı Pret Bharara'nın yaptığına baktım. FETÖ'nün 17-25 Aralık'ta Türkiye'deı yapamadığını ABD'de yapmaya çalıştığını görüyoruz. Yargılama metninde Sayın Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) ve (eşi) Emine Erdoğan hakkında ifadeler var. Yargılanan Rıza Sarraf mı yoksa Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan mı yoksa Emine Erdoğan mı? Yargılama tamamıyla hukuksuz bir zeminde yürütülüyor. Orada 17-25 Aralık'ın devamı şeklinde yürüyen bir konu. Sayın Başsavcı'ya o belgeler nerden geldiğini sorduklarında internette her yerde var. Çok basit o belgeler FETÖ tarafından kendisine götürüldü.
'DAVANIN HAKİMİ TÜRKİYE'YE GELİYOR, FETÖ AĞZIYLA SALDIRIYOR'
Davanın hakimi Richard Berman, Türkiye'de yapılan toplantıya geliyor ve o toplantıda Türkiye'nin hukukunu eleştiriyor ve FETÖ mensuplarının ağzıyla saldırıyor. Onu getirenlerin FETÖ'yle ilişkili olduğu belli. Türkiye bu davayı, elbette Türkiye'nin aleyhine yürüyen bu haksız davaya Türkiye olarak karşı duruşumuzu dile getireceğiz.
'SARRAF'IN HER TÜRLÜ HAKKINI GÖZETECEĞİZ'
- Şu anda Türkiye orada sanık olmadığı için direkt bir müdahale yok ama Sayın Sarraf bizim vatandaşımız ve anayasa gereği kendisinin her türlü hakkını gözeteceğiz."
KHK'LARDA DEĞİŞİKLİK OLABİLİR Mİ?
Konuyu ortaya doğru koymak gerekiyor. Anayasa olağanüstü dönemlerde çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler'in iptali için Anayasa Mahkemesi yolunu kapatıyor. Yasa her konuda KHK çıkarmasına izin veriyor ve her türlü itiraz yolunu kapatıyor. Cumhuriyet Halk Partisi'nin 90'lardaki Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını gösteriyor. Ama Anayasa Mahkemesi'nin o dönem verdiği kararlar yasaya aykırı. Siz bir adım atıyorsunuz o attığınız adımla ilgili kanunda hüküm var. Onu değiştirmeniz gerekiyorsa o adımı atarsınız. Kanunlarda değişiklik yapan konuları Sayın Başbakanımız da açıkladı biz bunları getireceğiz diye. KHK'larla herhangi bir kanunda değişiklik yapıldıysa o kararların Meclis'te yasalaşması için oylama yapılacaktır. Onlar OHAL bittikten sonra da uygulanması öngörülen kanunlar, bu nedenle bunun kararını Meclis verecektir.