Peki Moody’s tarafından verilen kararın anlamı ne? Türkiye’ye etkileri ne olacak? Hürriyet gazetesi ekonomi yazarı Uğur Gürses ile konuştuk.
KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARININ KRİTERLERİ NELER?
Moody’s gibi kuruluşların hükümetler ya da hane halkı için değil yatırımcılar için değerlendirme yaptığına dikkat çeken Gürses, temel olarak bir kredi derecelendirme kuruluşunun not verme sürecini şöyle açıkladı:
'TÜRKİYE’DEKİ SİYASETİN GİDİŞATI KARARDA ETKİLİ'
'REYTİNG KURULUŞLARI 2008 KRİZİNDEN SONRA DAHA DİKKATLİ'
'AZ KREDİ, AZ HARCAMA, AZ BÜYÜME, ÇOK İŞSİZLİK'
Moody’s tarafından verilen kararı, ‘kuruluş için küçük ancak bizim için büyük bir adım’ olarak yorumlayan Gürses, “Türkiye’nin yatırım sınıfı grubundaki tek notu kaldı. O da Fitch. O da negatif izlemeye aldı. Onu da kaybedersek işimiz daha zor. Birçok bakımdan. Dışarıdan gelen fonlar açısından, dışarıdan sermayeler açısından, Türkiye’deki bankaların riskli varlık grupları açısından etkileri olacak. Ancak bunun hane halkına etkisi daha az kredi, daha az harcama, daha az büyüme ve daha çok işsizlik" diye konuştu.
‘KIZMAK YERİNE KAYBEDİLENLERİN KAZANILMASI İÇİN PLAN YAPMALI’
‘SİSTEME KAFA TUTMAK İÇİN BAHÇENİZDE BİRŞEY YAPMANIZ GEREK’
'BAŞKA İKTİDAR GELSE O DA AYNI SORUNLARLA KARŞILAŞACAK'
“Şirketler borçlu ve şirketlerin kendini çevirebilmesi için yüksek bir büyüme sağlaması gerek. Ama reformla, ama sıcak parayla. Sıcak parayla çevirdiğinizde bu sefer para miktarı azaldığında bu borcu çeviremiyorsunuz. Hasılatınız azalıyor ve ödeyemiyorsunuz. Bu tabi şirketlere büyük zarar yaratacak. Şirketler bu uzun süre sürerse eleman çıkarmaya başlayacaklar. Bu çok açık. Bu da ekonomide küçülme demek. Bu oyunda siz üzerine düşeni yapmadığınızda, ‘Beni yıkmaya çalışıyorlar’ demek saçma kalıyor. Bugün başka iktidar gelse o da bu sorunlarla karşılaşacak.”
'RAKİBİNE EKONOMİK ZARAR VERMEK, KENDİ AYAĞINA SIKMAKTIR'
Küresel sistemde ülkelerin artık iç içe geçmekten neredeyse bütünleşik bir yapıya kavuştuğunu ifade eden Gürses, “Ne ABD ne de Çin bu küreselleşme zincirinin bozulmasını istemez. ABD ne Çin’in devrilmesini ister, ne de Çin ABD’nin… Artık rakibini yıkmak için ekonomik zarar vereyim düşüncesi kendi ayağına sıkmak gibi oluyor. O noktada değiliz artık. Savaşlar ve vekalet savaşlarının yürütüldüğünü görüyoruz” değerlendirmesi yaptı.