Sputnik'e konuşan Şvıdkoy şu ifadeleri kullandı: "Mustafa Kemal Atatürk Türkiye tarihinde büyük bir rol oynadı. Atatürk dünya siyaset tarihinde de önemli rolü olan liderlerden biri. Böyle tarihi şahsiyetlere saygıyla yaklaşmak, anısını korumak gerekiyor."
‘HALKLARIMIZ ARASINDAKİ İLİŞKİLER, SİYASAL İŞBİRLİĞİMİZDEN DAHA FAZLAYDI'
Moskova'daki Multimedya Sanat Müzesi'nde 19. yüzyıl İstanbul fotoğraflarının yer aldığı 'İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı' sergisinin açılmasının önemini vurgulayan Şvıdkoy şöyle devam etti: "Bu sergi birkaç önemli faktörü ortaya koyuyor. Öncelikle Rusya ve Türkiye'nin yüzyıllardır ilişkileri var. Rusya ve Osmanlı imparatorlukları birbirine rakipti. Rakipler ise her zaman birbirine ilgi duyar. İkincisi ise, Rusya ve Türkiye arasında tarihi bir dostluk ilişkisi mevcut. En önemlisi de siyasi ve jeopolitik ilişkilerin yanı sıra bizi kültürel ilişkilerimizin birleştirmesi. Özellikle İstanbul, Bizans dönemi… Tüm bunlar Rusların ilgisi çeken kültürel konular. Bu konular ikili yakınlaşmayı sağlayan konular… Pavel ve Anastasiya Horoşilovıye tarafından toplanan 19. yüzyıl Türkiye fotoğrafları da bunun en güzel örneği. Dolayısıyla, sıradan insanlarımızın birbiriyle ilişkileri, siyasi yöneticilerimizin işbirliğinden ve anlaşmalarından daha fazlaydı. Rus ve Türk halklarının bu ilgisi birbirlerini sevdiklerini gösteriyor. Moskova'daki fotoğraf sergisi de iki halkın birbirine ne kadar yakın olduğunu ortaya koyuyor."
‘RUSYA TÜRK DÜNYASI İLE TARİHİ VE KÜLTÜREL İLİŞKİLERİ OLAN BİR ÜLKE'
Şvıdkoy şunları söyledi: "Çeşitli halkların bir arada yaşaması, dünyanın ne kadar güzel olduğunun kanıtı. Rusya, Türk dünyası ile derin tarihi ve kültürel ilişkileri olan bir ülke. Rusya'da yaklaşık 30 milyon kişi Türkçe konuşuyor. Bunlar arasında Tatar, Başkır, Karaçay, Kumık, Yakut, Tuva ve başka halklar var. Rusya için bu halkların önemi de büyük. Rusya'da sadece Slav hayatı değil, Türk halklarının hayatı da söz konusu. Bu halkların bir arada oluşu, birlikte yaşaması insani karakterleri, gelenekleri ve alışkanlıkları da karşılıklı olarak etkiliyor. Sözgelimi çayın demlenmesi… Ruslar daTürkler de semaverde çayı demleyerek demleyerek içer. Günlük hayatımızda böyle benzerliklerimiz çok. Bu benzerliklerimiz bazı siyasi konulardan da önemli. Biz ayrıca komşuyuz."
‘NAZIM HİKMET EDEBİYAT DÜNYASI İÇİN BİR FENOMEN'
Türklerin Rus edebi eserlerini ilgiyle okuduğunu vurgulayan Şvıdkoy "Benzer bir örnek Rusya'da da var. Örneğin, Nazım Hikmet edebiyat dünyası için bir fenomen. Nazım, Türkiye'de çok tanınan bir isim, aynı zamanda da Sovyet, Rus edebiyatının da çok iyi tanıdığı bir şair. Bu da kültürel ilişkilerimize dair en güzel örnek" ifadelerini kullandı.