Konuşmasına, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a etkinlik nedeniyle teşekkür ederek başlayan Çavuşoğlu, sığınmacıların hem geçiş hem de varış noktası olan Türkiye'nin 3 milyondan fazla kişiyle dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumunda yer aldığını anımsattı.
‘SURİYE NÜFUSUNUN YAKLAŞIK YÜZDE 15'İ TÜRKİYE'DE'
Sığınmacıların 2.7 milyonunun Suriyelilerden oluştuğuna ve bu sayının savaş öncesi Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 15'ine tekabül ettiğine dikkat çeken Çavuşoğlu, "Onların yaşam standartlarını iyileştirmek için onurlu bir yaşam sürmeleri amacıyla elimizden geleni yapıyoruz" diye konuştu.
Sığınmacılara vatandaşlık da sağlanacağını dile getiren Çavuşoğlu, "Nihai hedefimiz Suriye halkının evlerine geri dönmesi için koşullar yaratmak" dedi.
Çavuşoğlu, düzensiz göçü durdurmak ve yasal yolları teşvik etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarına işaret ederek, "Ege Denizi'ndeki çalışmalarımızın eşi benzeri yok. İnsan kaçakçılığına karşı mücadele ediyoruz, hayat kurtarıyoruz. Herkesin çok iyi bildiği açık kapı politikamızı sürdürüyoruz" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin kökenine bakılmaksızın Yunan adalarına giden tüm düzensiz göçmenleri geri aldığını söyleyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sonuç mükemmel, geçen sene düzensiz göç nedeniyle yaklaşık 1000 kişi ölürken, 6 aydan daha uzun bir süredir Türkiye'nin sularında kimse hayatını kaybetmedi. Günlük düzensiz geçişler 7 binden 100'e düştü. Son altı ayda çabalarımızın, Avrupa'ya ulaşmaya çalışan 300 binden fazla göçmen üzerinde caydırıcı etkisi oldu. İnsan kaçakçılarının ağlarının çökertilmesiyle Ege Denizi'ni istikrarlı bir alana dönüştürdük. Bu model dünyanın diğer bölgeleri için örnek olabilir, deneyimlerimizi paylaşmaya hazırız."