Rus Dışişleri: Suriye'deki ateşkes anlaşmasının metni yayınlanmalı

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, başkent Moskova'da haftalık basın toplantısı düzenledi. Zaharova Suriye'deki ateşkes planı ve Ukrayna'daki son duruma ilişkin açıklamalarda bulundu.

Rusya'nın en önemli gündem maddesinin Duma seçimleri olduğunu kaydeden Zaharova, 145 farklı ülkede 364 seçim merkezi kurulduğunu belirtti.

Zaharova, dün itibarıyla 9 binden fazla Rusya vatandaşının yurtdışındaki sandıklarda oy kullandığını ifade etti.

Ukrayna'nın, Rusya'yı BM Deniz Hukuku Sözleşmesi hükümlerini çiğneyerek Karadeniz ve Azak Denizi'ndeki hak ve menfaatlerini ihlal ettiği gerekçesiyle Tahkim Mahkemesi'ne dava etme kararı almasına yanıt veren Zaharova, "Moskova, sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini, Kırım yarımadasının kıta sahanlığı da dahil olmak üzere, iyi niyet çerçevesinde yerine getiriyor. Daha önce birçok kez Kiev ile bu konuda fikir alışverişi yapmak istediğimizi belirttik ve bugün de buna hazırız. Ancak anladığımız kadarıyla Ukrayna, kıyıdaş devlet olarak Kırım kıta sahanlığındaki egemenliğinin devam ettiğini düşünüyor. Bu tutum, bizi şaşırtıyor" ifadelerini kullandı.

Zaharova, ABD'den gelen "Rusya, Suriye'deki ateşkesi rejimini uygulamaya hazır değil" şeklindeki açıklamaları da değerlendirdi.

Zaharova, tüm uluslararası çabaların siyasi çözüme odaklandığı bir dönemde Washington'dan gelen bu açıklamaların mantıksız ve yıkıcı olduğunu vurguladı.

Cenevre'de bir hafta önce Rusya ve ABD arasında varılan anlaşmadan sonra oluşan pozitif havaya rağmen Washington'dan farklı yönde açıklamalar gelmesinin üzücü olduğunu kaydeden Zaharova, ABD'nin bu tür açıklamalar yapmak yerine anlaşmaların uygulanmasına yönelik sorumluluk bilinciyle çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizdi.

Zaharova, spekülasyonlardan ve yanlış yorumlardan kaçınmak için Rusya ve ABD arasındaki ateşkes anlaşmasının kamuoyuna açıklanmasını istedi. Zaharova, anlaşmanın sadece iki ülkenin ortak kararı olması durumunda yayınlanabileceğini de belirtti.

​'MİSTURA, EKİMDE MUHALİFLERLE GÖRÜŞEBİLİR'

Zaharova, BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan De Mistura'nın Suriyeli muhaliflerle yapacağı görüşme için çalışmaların sürdüğünü kaydetti. Zaharova, Mistura'nın ekim ayında muhaliflerle bir araya gelebileceğini ifade etti.

Zaharova, Rusya ve ABD'nin Suriye'deki Ahrar'uş Şam örgütüne bakışının farklı olduğunu ifade etti.

"Bu örgütle ilgili pozisyonumuz ve teröristlerin ılımlı muhaliflerden soyutlanması konusundaki yaklaşımımız iyi biliniyor. Rusya'nın pozisyonu açık ve net" diyen Zaharova, ABD'nin farklı bir tutum sergilediğini vurguladı.

'LİBYA'DAKİ KİMYASAL SİLAHLARIN TASFİYESİ NETLEŞTİRİLMELİ'

Öte yandan Libya'daki kimyasal silahların yurtdışına taşınma sürecine değinen Zaharova, Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü'nün (KSYÖ) Ruwanga depolama alanındaki 220 ton kimyasal maddenin 'buharlaşması' konusuna netlik kazandırması gerektiğini ifade etti.

Libya'da Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Dışişleri Bakanlığına bağlı Kimyasal Silah Anlaşması Ulusal Komitesi Sorumlusu Naci Hatyuş, ağustos sonunda Libya'daki son parti kimyasal silah maddeleri taşıyan Danimarka bandrollü geminin Misrata Limanı'ndan yola çıktığını belirtmişti.

BM'den geçen hafta yapılan açıklamada ise Libya'daki kimyasal silah ve ilgili malzemelerin ülke dışına taşınması ve imha edilmesinin başarıyla tamamlandığı duyurulmuştu.

Zaharova, zehirli maddelerin taşınması sırasında herhangi bir olay yaşanmamış olmasının önemli olduğunu da vurguladı.

​'VARŞOVA'NIN SUÇLAMALARI ABSÜRD'

Bu arada Zaharova, 2010 yılında meydana gelen ve eski Polonya Devlet Başkanı Lech Kaczynski'nin hayatını kaybettiği uçak kazasıyla ilgili olarak Varşova'dan Moskova'ya yöneltilen suçlamalara tepki gösterdi.

Suçlamaların absürd olduğunu kaydeden Zaharova, Polonya'yı Rusya ve uluslararası topluma daha fazla veri sunmaya çağırdı.

Lech Kaczynski, 10 Nisan 2010'da Rusya'da yaşadığı uçak kazasında hayatını kaybetmişti. Resmi heyeti taşıyan uçak Smolensk Havaalanı'na inmek üzereyken düşmüş ve kazada Kaczynski, eşi Maria ve üst düzey Polonyalı yetkililer dahil 96 kişi ölmüştü.