'CAVİT ÇAĞLAR İLE EN AZ DÖRT KEZ BULUŞTUK'
Abdulatipov, Türkiye ile Rusya arasındaki diplomasi trafiğini yönetmek için Dağıstan'da yatırımları bulunan işadamı Cavit Çağlar ile en az dört kez buluştuklarını, en az yüz kere de telefonla iletişim kurduklarını anlattı.
"Türk tarafı adına görüşmeleri Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Rus tarafı adına ise Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov yürüttü. Müzakere sürecine Uşakov'un emri üzerine dahil oldum. Uşakov, müzakerelerle ilgili bilgileri Putin'e iletiyordu. Putin ve Uşakov'un görüşlerini ise ben, Çağlar'a aktarıyordum. Çağlar da bunları Akar'a anlatıyordu" diye devam eden Abdulatipov, kendisinin Çağlar ile birlikte özür mektubunun taslaklarını hazırladıklarını belirtti.
'İLK TASLAKTA ÖZÜR YOKTU'
Abdulatipov, özür mektubu taslağının birçok kez değiştirildiğini, hazırlanan ilk taslakta özür ifade eden bir ibare bulunmadığını kaydetti.
"Ancak sonunda herkesi tatmin eden bir formül bulundu. Bundan sonra da mektubun Putin'e nasıl gönderileceği konuşulmaya başlandı. Türk tarafı, Uşakov ve Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev isimlerini önerdi. Ben, Nazarbayev aracılığıyla iletmenin daha iyi olacağını söyledim. Zira Putin ve Nazarbayev çok iyi ilişkilere sahip. Bu şekilde olumlu yanıt alma ihtimali daha yüksekti" ifadelerini kullanan Abdulatipov, mektubun planlandığı gibi 27 Haziran'da Putin'e iletildiğini söyledi.
'DARBE GİRİŞİMİNDEN ÖNCE BARIŞ OLMASAYDI, HER ŞEY FARKLI OLABİLİRDİ'
Putin'in Erdoğan'ın özrünü kabul ettiğini ve darbe girişimi yaşanmadan barış sağlandığını ifade eden Abdulatipov, "Eğer darbe girişimi, Rusya ile ilişkiler kötüyken gerçekleşseydi, sonuçları farklı olabilirdi" diye konuştu.