Erkeğin para kazandığı, kadının ise ev hanımlığı yaptığı sıradan bir başkent ailesinde yaşayan Fatma’nın eşi, çatışmanın başladığı ilk dönemde, ‘Esad rejimi’ ile iş birliğiyle suçlanarak ailesinin gözü önünde idam edilmiş. Fatma, uzun ve psikolojik olarak kötü bir dönemden geçmiş, zira sadece eşini değil, ailenin gelir kaynağını da kaybetmiş ve kadının ailesini geçindirmeye hazırlıklı olmadığı bir toplumda 2 çocukla yalnız kalmış.
‘BESLEMEM GEREKEN ÇOCUKLAR OLDUĞUNU HATIRLADIM’
Eşinin, Suriye yönetimiyle bağlantısı olduğu iddiasıyla gözleri önünde öldürüldüğü anı hiçbir zaman unutmayacağını söyleyen Fatma, “Önce büyük bir depresyona girdim, evden hiç çıkmadım. Ama zamanla, beslemem gereken çocuklarım olduğunu ve onlara başlarını sokacak bir dam temin etmem gerektiğini anlamaya başladım” dedi.
‘EVİN GEÇİNDİRENİ BEN OLDUM’
Elindeki son parayı dikiş makinesine harcayan ve ailesini terzilikle geçindirmeye başlayan Fatma, “Bazı fabrikalarla anlaştım. Onlar bana yeterince para veriyorlar. Zamanla, evin geçindireni ben oldum” diye ekledi.
TERZİLİĞİ BAŞKA KADINLARA DA ÖĞRETTİ
Daha sonra bu kahraman kadının aklına evinde, işe ve paraya muhtaç diğer kadınların çalışabileceği küçük bir tekstil atölyesi açma fikri geldi. Ev fabrikasını organize etti ve dul kadınlara terzilik tekniklerini öğretmeye başladı.
Bir tanıdığının da dul kaldığını öğrenen Fatma, onun için para toplamaya başladı ve sıkıntı içinde olan bu kadına yardım etmeye çalışıyor. Zira Fatma, Suriye’de dul kadın olmanın ne anlama geldiğini ve neler çektiğini çok iyi biliyor.
Suriye’de savaş döneminde çalışmaya başlayan kadınlara ilişkin resmi istatistik açıklandı. Resmen çalışan kadın sayısı 977 bini geçti. Hepsi, geçindireni kaybettikleri veya ailenin finansal sorunlar yaşadığı için çalışmak zorunda kaldı.