Antalya Maxx Royal Belek otelde düzenlenen Türkiye-Rusya Medya Forumu'nda Sputnik'e konuşan Tanrıverdi şunları söyledi: "Türk-Rus ilişkilerinin bu 7 ayda gergin olması hepimizi üzdü. Rus savaş uçağının düşürüldüğü 24 Kasım olayının, daha sonra birçok farklı yönleri olan bir olay olduğunu ortaya çıktı. 2015 yılında Rusya'da oluşan mali krizden dolayı birçok firmamız sektörden çekilmişti. Zaten krizden dolayı yüzde 60 kaybımız vardı. Bu uçak krizinin ardından ise bu yüzde 60'ın yüzde 60'nı da kaybettik. Aslında kuvvetli olduğumuz dönemde bunu yaşasaydık daha çok sıkıntılar çekerdik. Biz başından beri Rusya'da faaliyet gösteriyoruz. Ekonomik yapılanmasından bu yana Rusya piyasasındayız. Rusya ile uzun yıllardır ticaret yapıyoruz. Gelecekle ilgili planlarımız var. Rusya'nın ekonomik, ticari yapısı artık olumlu anlamda kabuk değiştiriyor. Biz de altyapımız ve tecrübelerimizle Rusya'da bu değişikliklere ayak uyduruyoruz. Mesela Çinli firmalar kolay kolay ayak uyduramazlar."
‘İKİ ÜLKENİN MERKEZ BANKALARI DEVREYE GİRMELİ'
İHKİB Başkanı sözlerine şöyle devam etti: "TL ve ruble ile daha fazla ticaret yapılmalı. Aslında bunu yıllar önce ilk ben ortaya atmıştım. Rusya'da ve Türkiye'de de bu konuda toplantılar yaptım. Daha sonra sağ olsunlar hükümet de bunu destekledi. Fakat istediğimiz seviyeye henüz gelmedi. Rus tüketicisi kendi parasıyla buradan mal alsın ve o riski taşımasın. Rusya son zamanlarda bu döviz hareketlenmelerinden çok zarar etti. Ama bunu en azından bankalarımızla çözebiliriz. Neden dolarla alıp ruble ile satsınlar? Zarar ederler. Burada eksik olan şu: Her iki ülkenin merkez bankaları devreye girmeli. Bu riski onların alması gerekiyor. Yani biz yaklaşık 30 milyar dolarlık mal alıyoruz Rusya'dan. Bunlar petrol ve petrol ürünleri. Bunun yüzde 10'unun ruble ile ödenmesini öneriyorum, yani 3 milyar dolarını. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) bu orandaki ruble için Türk şirketlerine aylık sabit kur vermeli. İşte dediğim gibi burada, devlet ve özellikle iki merkez bankasına önemli görev düşüyor. Böyle bir uygulama, kur riski olmadığı için ikili ticaret artırır. Fiyatlar uygun hale gelir. Aynı zamanda da Rusya ile iş yapan başka ülkelerle de farklılığımızı ortaya koyarız. Ürünlerimizi daha rahat satabiliriz. Rusya ve Türkiye bu kadar birbirine yakınken, neden dolarla alışveriş yaparak ABD'nin mali gelişmelerini sürekli takip edelim? Kendi paralarımızla alışveriş yaparsak Rus-Türk yakınlaşmasını daha da kuvvetlendiririz. Örneğin Rus turist buraya gelecek ve ruble ile alışveriş yapacak."
‘RUSYA'DA KENDİSİNİ KANITLAYACAK DAHA ÇOK MARKAMIZ VAR'
Tanrıverdi ayrıca şunları söyledi: "Birçok Türk markasıı Rusya'da kendisini kanıtladı. Ama Rusya'da kendisini kanıtlayacak daha çok markamız var. Rusya pazarında olması gereken çok sayıda markamız mevcut. Türk markaları Ruslarla daha kolay ortak olabilirler. Artık Ruslar ve Türkler bu işleri ortak olarak yapmalı. Türk markaları artık sağlığa zararlı ürünler yapmıyor. Güvenilir ürünler yapıyor. Uzakdoğu'dan alınan birçok ürün markasız, güvenilirlik açısından bunlara dikkat etmek gerekiyor."