Alpay’la tutuklanmasından önce Basın Suçları Soruşturma Bürosu’nda konuştuğunu kaydeden Coşkun, Alpay’ın tutuklamalara gerekçe gösterilen Özgür Gündem Yayın Danışma Kurulu ile ilgili ‘sembolik ve bir kez bile toplanmayan bir kurul’ dediğini aktardı. Haberde ayrıca “Alpay bu gerekçeyle tutuklanmış olmasını ise ‘Haksızlığa uğramışlık duygusu’ olarak değerlendiriyor” ifadelerine yer verildi.
‘TECRİT KOŞULLARI ASI ERDOĞAN’IN MÜCADELESİ SAYESİNDE DAHA İYİ’
Kendisiyle aynı gerekçelerle tutuklanan yazar Aslı Erdoğan ile aynı koğuşta olduğunu belirten Alpay, “Cezaevi, tecrit koşulları Aslı’nın mücadelesi sayesinde daha iyiydi. Cezaevinde hak kullanımlarında gerileme var. Görüşler daha kısıtlı. Aslı, görüşmemize sevindi ama tutuklanmaya sevinmedi” diye konuştu.
Alpay, kendisini tutuklayan İstanbul 8. Sulh Ceza Hâkimliği’nin kararında serbest kalması halinde söz konusu eylemleri tekrarlayabileceğini belirtilmesiyle ilgili olarak sorulan “Bir dilbilimci olarak tekrarlamanızdan korktukları eylemler neler olabilir” sorusuna “Yargıç barış çabalarımı suç sayıyor olabilir diyeceğim ama bu da akla aykırı” yanıtını verdi.
Öte yandan 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne tutuklu olarak girmesini “Ülkemizin neredeyse olağanlaşan hali” olarak değerdirdi.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olan Necmiye Alpay doktorasını Paris Nanterre Üniversitesi’nde uluslararası iktisat alanında yaptı. Kısa süreli öğretim üyelikleri dışında, çevirmen, dil danışmanı ve yazar olarak çalışan Alpay, 2001-2011 yılları arasında Radikal gazetesinde yazdı. Mart 2008 tarihinde Milliyet gazetesinin aylık Kitap ekinde başladığı şiir konulu yazılarını sürdürüyor. Dilbilimci Alpay 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası 35 yaşındayken girdiği Mamak Cezaevi’nde 3 yıl kalmıştı.