Tusk, G20'nin bir an önce sığınmacı krizi, terörizmle mücadele ve iklim değişikliği konularına yönelmesi gerektiğini vurguladı.
‘SORUNUN ANA NEDENİNİ ODAKLANMAK GEREK'
Küresel bir sınama olan sığınmacı sorunu ve göç krizinin üzerinden küresel çözümlerle gelinebileceğini belirten Tusk, milyonlarca insanı yerinden eden sorunun ana nedenlerine odaklanmak gerektiğini söyledi.
Tusk, "Düzensiz ekonomik göçmenlerden söz etmiyorum bile, Avrupa'nın yeni mülteci akınlarını karşılama kapasitesi dolmak üzere" ifadesini kullandı.
Terör saldırılarının bütün ülkeler için tehdit olduğunu vurgulayan Tusk, "Terörizme karşı, aşırıcılık ve radikalleşmeyle mücadeleyi de içeren kapsamlı bir yaklaşım benimsenmeli. Bunun finansal boyutu da var. G20, terörizmin finansmanıyla mücadele ve bilgi paylaşımı, mal varlıklarının dondurulması ve terörün finansmanının suç kapsamına alınması gibi konularda işbirliğinin artırılması için önemli adımlar attı" diye konuştu
‘2030 YILINA KADAR İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE İLİŞKİN SORUNLARIN ÜSTESİNDEN GELMEYİ UMUYORUZ'
G20 gündemindeki bir başka önemli başlığınsa iklim değişikliği olduğuna dikkati çeken Tusk, AB'nin gerekli yasal düzenlemelere ilişkin onay süreçlerini tamamlamasıyla, 2030 yılına kadar iklim değişikliğine ilişkin sorunların üstesinden gelmeyi umduklarını belirtti.
Tusk, bir gazetecinin geçen yıl Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen G20 zirvesinden bu yana terörle mücadelede ne kadar mesafe kat edildiğini sorması üzerine, "Avrupa'da ve dünyanın birçok yerinde düzenlenen son trajik terör saldırılarına baktığımızda ne yazık ki terör sorununun sabit ve hepimiz için çok zorlu bir sınama olacağı görülüyor" dedi.
‘BU AB'NİN SONU DEĞİL'
Öte yandan Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker de, İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma (Brexit) sürecinin birliğe ekonomik yansımalarıyla nasıl başa çıkacaklarına ilişkin bir soru üzerine, "Bu karara saygı duymak zorundayız ama bu da AB'nin sonu değil" diye konuştu.
AB'nin 27 ülkeden oluştuğunu hatırlatan Juncker, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha önce birçok kez söylediğim gibi, ana prensip şu: Eğer iç markete serbest erişim hakkı istiyorsanız, iç piyasanın işçilerin serbest dolaşımını da içeren temel kurallarına uymalısınız. Öte yandan, Brexit referandumundan sonra Birleşik Krallık ile birbirimize düşman olmadık. Birçok açıdan yakın ortaklığımız devam ediyor. İlişkileri intikam duygusuyla değil, ortaklık duygusuyla kuruyoruz."
