Açıklamada, "Törenin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılacağına dair 21 Ağustos'ta medyada haberler çıkması üzerine, bu durumun kuvvetler ayrılığı ilkesine zarar vereceğini, yargının bağımsızlığı ile tarafsızlığının ulusal ve uluslararası kamuoyunda yıpratılmasına neden olabileceğini Yargıtay Başkanlığı'na aynı gün sözlü olarak iletmiştik. Yargının adil olması kadar adil görünmesi gereğini de vurgulayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yerleşik içtihadına da işaret etmiştik" değerlendirmesinde bulunuldu.
'KARARIMIZ YARGI BAĞIMSIZLIĞI HASSASİYETİMİZDEN KAYNAKLANIYOR'
"Yine aynı gün yaptığımız kamuoyu açıklamasında, '15 Temmuz sonrası yaşanan, hepimizin ihtiyaç duyduğu milli birlik ve beraberlik ruhuna, yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını ulusal ve uluslararası kamuoyunda sorgulatarak zarar verebilecek bir organizasyonu doğru bulmayacağımızı ve meselelerin iletişim yoluyla çözülebileceğine dair inancımızı' dile getirmiştik.
Bu süreçte, Yargıtay Başkanlığı ile karşılıklı sürdürdüğümüz yapıcı ve iyi niyetli diyaloğa rağmen, sorunun çözülememesi üzerine, 21 Ağustos tarihli kamuoyu açıklamamıza uygun şekilde yönetim kurulumuz, 2016-2017 Adli Yıl Açılış Töreni'ne Türkiye Barolar Birliği'nin katılmamasına karar vermiştir. Bu kararımız, tamamen yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusundaki hassasiyetimizden kaynaklanmaktadır."