Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Mansur El-Turki, Suriye’nin bölgenin en büyük amfetamin üreticisi olduğunu ileri sürerek, metamfetaminin kuzeyden, esrarın ise güneyden kraliyete girdiğini belirtmişti.
“Son 6 ayda 1461 kişi güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı, aralarından 512’si Suudi, 364’ü Yemenli, 86’sı Pakistanlı, 64’ü Etiyopyalı, 54’ü Bangladeşli, 51’i Mısırlı, 42’si Hint, 31’i Somalili, 25’i Çad vatandaşı, 23’ü Suriyeli, 22’si Filistinli, 21’i Filipinli ve diğer ülkelerin vatandaşları” diyen Suudi yetkili, söz konusu yabancıların uyuşturucu ithal etme, propagandası yapma ve satma suçundan tutuklandığını kaydetmişti.
Sputnik’e konuşan Suriye Enformasyon Bakan Danışmanı Ali El-Ahmed, Riyad’dan gelen iddialarla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Suriye’de uyuşturucu üretildiğini söylüyorlarsa metamfetamin, captagon ve diğer uyuşturucu maddelerinin üretildiği bölgeleri açıklamalılar. Bu hapları, olaylar yeni başladığında sözde devrimciler temel insan güdülerini bastırmak için kullanıyordu. Suudi Arabistan, uyuşturucu haplarının üretildiğini başından beri biliyordu ve doğrudan ya da dolaylı olarak bu üretimin arkasında duruyordu. Suriye yönetiminin kontrolündeki topraklar, uyuşturucuyla mücadele kurumlarının izleme alanında yer alıyor ve bu kurumlar görevlerini iyi yapıyor”.
‘UYUŞTURUCU ÜRETİMİ İSLAMCILARIN KONTROLÜNDE YAPILIYOR’
Suriye’de İslamcıların kontrolündeki topraklarda uyuşturucu üretimi ve ihracatı yapıldığından haberdar olduklarını belirten El-Ahmed, “Bunlar, açık biçimde Suudi Arabistan ve Katar tarafından finanse edilen gruplar. Bu ülkelerin bu grupları uyuşturucu mu patlayıcı üretimi için mi veya insan organları ticareti için mi finanse ettiği önemli değil. Tüm faaliyeti ahlak dışı ve insanlığa karşı. Eğer Suudi Arabistan bu sorunu gerçekten çözmek istiyorsa Suriye’deki krizin çözümüne, bütünlüğünün sağlanmasına ve Suriye devletinin tam kapasitede faaliyet gösterme yeteneğini geri kazanmasına yardımcı olmalı. Bunlar yapılırsa bölge birçok sorundan kurtulmuş olacak. Sorunlara yüzeysel yaklaşımın hiçbir yararı yok” dedi.