Çavuşoğlu: Bozdağ ile Washington'a gitmeyi planlıyoruz

Çavuşoğlu, Ankara'ya resmi ziyarette bulunan Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası AB ülkelerinden dışişleri bakanı düzeyinde ilk ziyareti gerçekleştiren Linkevicius'a teşekkür ederek konuşmasına başlayan Çavuşoğlu, "Esasen darbe girişiminin hemen arkasından gerek değerli dostum Linas'ın, gerekse Litvanya Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını hepimiz gördük. Net bir şekilde Türkiye'ye, Türk milletine, Türk demokrasisine ve seçimlerle işbaşına gelmiş yönetimlere güçlü bir destek vermiştir. Kendilerine verdikleri bu destek için çok teşekkür ediyorum. Birçok AB ülkesinden görmek istediğimiz desteği net bir şekilde Türkiye'ye vermişlerdir" dedi.

‘BAZI ÜLKELER, DARBE GİRİŞİMİNİN BAŞARISIZ OLMASINDAN ÜZÜNTÜ DUYDU'

AB'den darbe sonrası gelen açıklamaları eleştiren Çavuşoğlu, "Türkiye'deki bu darbe girişiminin vahametini anlayamadıklarını, ya da anlamak istemediklerini görüyoruz. Bugüne kadar olumsuz açıklamaların, tehdide varan söylemlerin sebebinin bu olduğunu düşünüyoruz. Tüm bu negatif açıklamalar, bizde bazı ülkelerin, bazı siyasetçilerin darbe girişiminin başarısız olmasından üzüntü duydukları izlenimini verdi. Esasen Türk halkı bu darbe girişimini durdurarak Avrupa'ya da yansıyabilecek bir istikrarsızlığın da önüne geçmiştir" diye konuştu.

‘TÜRKİYE'NİN AB SÜRECİNE EN BÜYÜK DESTEĞİ LİTVANYA'DAN GÖRDÜK'

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland'ın, birçok AB ülkesi liderinin aksine Türkiye'ye gelerek düşüncelerini paylaştığını kaydeden Çavuşoğlu, "Avrupa Konseyi ile tüm süreci şeffaf bir şekilde yürütüyoruz, attığımız tüm adımlar konusunda da Avrupa Konseyi'ni bilgilendiriyoruz. Keşke AB de bu anlayış içinde olsaydı bu diyalog bugüne kadar kesilmezdi. Ama geç olması hiç olmamasından iyidir. Linas, AB üyesi olan Litvanya'nın Dışişleri Bakanı. AB içinde de bu objektif, yapıcı rolünü üstlenmiştir, inisiyatif almıştır. Türkiye'nin AB sürecine en büyük desteği Litvanya'dan gördük" diye konuştu.

‘KIRIM'LA İLGİLİ TUTUMUMUZ YİNE AYNIDIR'

Linkevicius ile görüşmelerinde Ukrayna ve Kırım konularını da görüştüklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Türkiye'nin özellikle Kırım konusundaki tutumu hiçbir zaman değişmemiştir. Uçak düşürme hadisesinden önce de tutumumuz netti, şimdi Rusya ile ilişkilerimizi normalleştirme sürecine girdik, Kırım'la ilgili tutumumuz yine aynıdır. Orada özellikle Kırım Tatarlarının durumu, buradaki insan hakları konusu bizim her zaman önceliğimiz olmuştur" diye konuştu.

‘DAEŞ'E KARŞI OPERASYONLARA DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEK'

Çavuşoğlu, Suriyeli muhaliflerin Cerablus'un IŞİD'in elinden alınması için operasyon başlattığı ve bu operasyona Türkiye'nin destek verdiği haberleriyle ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi:

"Türkiye olarak bugüne kadar DAEŞ'le mücadelenin içinde aktif bir şekilde yer aldık. Gerek siyasi toplantılar gerekse arazideki mücadelede Türkiye'nin hem desteği, hem aktif katılımı olmuştur. DAEŞ'le mücadele eden koalisyon içindeki ülkelerin İncirlik hava üssüne konuşlanmasına izin verdik ve onlarla işbirliği içindeyiz. Sadece DAEŞ'le mücadele kisvesi altında kendine meşruiyet kazandırmak isteyen diğer terör örgütleriyle işbirliği yapmadık, yapmayız da. Ama ılımlı muhalefet başta olmak üzere arazideki güçlere de DAEŞ'le mücadele eden herkese destek verebiliriz. Esasen Afrin'den doğuya doğru, kuzeyden, bizim sınırımızdan DAEŞ'e yönelik mücadelelere de her zaman destek verdik. Bundan sonraki süreçte de DAEŞ'e karşı yapılan operasyonlara karşı desteğimiz devam edecektir."

‘DAEŞ'İN SINIRIMIZDAN TEMİZLENMESİ İÇİN NASIL BİR DESTEK GEREKİYORSA VERECEĞİZ'

Türkiye'nin, IŞİD'in yabancı savaşçı kaynağını, geçişleri engelleyerek, IŞİD üyelerini tutuklayarak ‘kuruttuğunu,' bu nedenle IŞİD'in hedefi olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "DAEŞ'in, yabancı terörist savaşçıları değişik ülkelerden kullandıkları, öne sürdükleri ideoloji ile kandırarak kaynağın kurutulmasına da katkı sağladık, DAEŞ'in ideolojisinin öldürülmesinde Türkiye önemli rol oynamıştır, Recep Tayyip Erdoğan önemli rol oynamıştır. O nedenle de Recep Tayyip Erdoğan onlar için birinci hedeftir. Bunlar İslam'ı temsil edemez. Bizim dinimiz İslam barış demektir. Dolayısıyla bunlar İslam'ı temsil edemez, Müslüman olamaz' diyen Erdoğan ve Türkiye'yi DAEŞ'in hedef alması doğal. Dolayısıyla DAEŞ, diğer terör örgütleriyle sonuna kadar mücadele edeceğiz, mücadele içinde olan ülkelere destek vermeye devam edeceğiz. Bizim sınırımızın DAEŞ'ten temizlenmesi gerekiyor, bunun için nasıl bir destek gerekiyorsa o desteği vermemiz bizim için doğaldır" diye konuştu.

‘GÜLEN HAKKINDA DELİLLERİN TOPLANMASI SÜRECİ DEVAM EDİYOR'

Öte yandan, Gülen'in iadesiyle ilgili ABD Adalet Bakanlığı'ndan bir heyet bu akşam Türkiye'ye gelecek. Bu heyetin 23-24 Ağustos'ta özellikle Adalet Bakanlığı yetkilileriyle görüşeceğini anlatan Çavuşoğlu, "(ABD Başkan Yardımcısı) Biden'ın gelmesi de önemli, Biden'la da tüm bu süreci, neden iade etmelerini istediğimizi bir kez daha görüşeceğiz. Daha sonra bizden heyet ABD'ye gidecek. Dosya tamamen hazırlandıktan sonra, şu an delillerin toplanması süreci devam ediyor, bu dosyayı iletmek üzere bizzat Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ ile beraber Washington'a gitmeyi planlıyoruz. Hem dosyayı elden teslim edeceğiz, hem de görüşmelerimizi Washington'da devam ettireceğiz. Yine bir parlamenter heyeti de özellikle Washington'a göndereceğiz ve Kongre üyeleriyle görüşmelerini sağlayacağız" diye konuştu. Türkiye ile ABD arasında suçluların iadesi anlaşması olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "ABD'den beklentimiz, bu anlaşma ve uluslararası hukuk çerçevesinde bizim de ulaştırdığımız ve ulaştıracağımız belgeler çerçevesinde bir an evvel uzatmadan bu şahsı, bu teröristi Türkiye'ye iade etmesidir" dedi.

‘ZOR BİR DÖNEMDEN GEÇEN TÜRKİYE'YE DESTEK VERECEĞİZ'

Çavuşoğlu'nun ardından konuşan Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius da darbe girişiminin yaşandığı gece bu girişimi kınadıklarını, şimdi de görüşlerini bildirmek ve dinlemek için Türkiye'ye geldiğini ifade ederek "Görüşlerimizi dostane bir şekilde müttefiklerimizle konuşarak, birebir bildirmemiz gerekiyor. Basın üzerinden demeçler vererek bu tür durumlarda bunu yapmamamız gerekiyor" dedi. Türkiye'nin AB ile önemli bir ortak, NATO ile de önemli bir müttefik olduğunu dile getiren Linkevicius, "Darbe girişiminin suçluları, devlete ve demokrasiye karşı suç işlemiş bu kişilerin hukuka teslim edilmesi, adil bir şekilde yargılanıp hukukun bu noktada işletilmesi gerekmektedir. Türkiye, hukukun üstünlüğü, insan haklarına saygı ve özgürlükler konusundaki tutumunu her zaman ortaya koymuş ve bunların önemini vurgulamıştır. Biz de böyle zor bir dönemden geçen Türkiye'ye bu konuda destek vereceğimizin altını çizdik. Burada bilgi eksikliğinden kaynaklanan birtakım beyanlar olabilir. Bunun da nedeni söylediğim gibi teke tek görüşme yapmamamızdan, birbirimizi anlamamamızdandır" diye konuştu.

Linkevicius, "Litvanya, Kırım konusundaki tutumunu aynı şekilde devam ettirmektedir, Kırım'ın ilhakını tanımamaktadır. Aynı zamanda Kırım Tatarlarına ilişkin olarak orada insan haklarını ihlal eden tüm uygulamalara karşı mücadelesini uluslararası platformlarda devam ettirmektedir" diye konuştu.