"15 Temmuz darbesi 14 Aralık 2015’te başlamıştır. Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nun psikolojik üstünlüğü elde etmek amaçlı 'Kahraman ordumuz teröristleri yenilgiye uğratmıştır' sözleriyle birlikte harekete geçen darbe mekaniği, son hamlesini yaparak iktidarı ele geçirme kararı vermiştir. 'Türkiye'nin en temel sorunu olan PKK ile biz savaşıyoruz, bu ağır yükün altına biz giriyoruz; o zaman iktidarda da biz olmalıyız, politika da bizim olmalı' diyerek, 15 Temmuz’da iktidarı ele geçirme hamlesi yapmışlardır. Tanklar, toplar, helikopterler ve her gün Kürdistan dağlarını bombalayan savaş uçakları, hünerlerini bu kez Ankara, İstanbul ve İzmir’de sergilemişlerdir. Başarısız kalan darbe girişimi, Kürt sorununda çözüm üretemeyen ve bu temelde her alanda tıkanan politikaların sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
AKP iktidarı darbenin Fetullahçılar tarafından yapıldığını iddia etmektedir. Ortaya çıkan gerçekler, bunların darbe içinde aktif yer aldıklarını ortaya koymaktadır. Darbenin ideolojik ve politik harcı bunlar olmuştur. Ancak darbe bir sonuçtur; esas önemli olan, bu darbeyi yaratan etkenleri tespit edip sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırmaktır. Darbelere karşı olmak ve darbelerin kökünü kurutmak ancak böyle gerçekleşir.
Türk devleti ve AKP Hükümetinin bir çözüm politikası geliştirmesi halinde, Kürt sorunu bir ay gibi kısa bir sürede çözülür ve Türkiye'ye barış gelir. Özgürlük Hareketi olarak, tercihimiz demokratik siyasal çözümden yanadır. Bu konuda her türlü fedakarlığı göstereceğimiz de açıktır. Ancak bunun için ateşkesler ve çatışmasızlıkları araçsallaştırılmayacağını ortaya koyan bir devlet ve hükümet tutumu gerekmektedir. Artık hiç kimse Kürt sorunu, ateşkes, çatışmasızlık ve görüşmeler araçsallaştırılmaktan çıkarılmadığı takdirde, Kürt Özgürlük Hareketi’nden ateşkes ve çatışmasızlık beklememelidir.
AKP iktidarının Kürt sorununun çözümü konusunda gerekli iradeye sahip olduğunu ortaya koyması ve çözüm için adım atacağını Türkiye halklarına taahhüt etmesi, HDP’nin de içinde olduğu bir Meclis Heyetinin Önderliğimizle görüşerek çözüm müzakerelerini hemen başlatma kararını alması ve Önder APO'nun bu süreçte kendi örgütü dahil, parlamento içi ve dışındaki tüm siyasi partiler, Aleviler başta olmak üzere demokratikleşme ve kendi sorunlarının çözümü konusunda görüşü olan topluluklar, sivil toplum örgütleri ve aydınlarla görüşmesine imkan yaratacağını ortaya koyması halinde, Özgürlük Hareketi olarak biz de atılacak adımlar ve karşılıklı taahhütler çerçevesinde üzerimize düşen sorumlulukları her bakımdan yerine getirmeye hazırız."