Ergenekon operasyonlarının ilk kumpas davası ‘Atabeyler' nedeniyle iki kez tahliye edilip üç kez tutuklanan, TSK'dan ihraç edilen ve son olarak 2015 başında cezaevine giren, kumpas davasından cezaevindeki tek asker olan Yüzbaşı Murat Eren, tahliye edildikten sonra kızının kendisine sürekli olarak "Babacığım seni çok seviyorum, bir daha gitmeyeceksin değil mi" diye sorduğunu söyledi. Eren hakkında mahkûmiyet kararı veren hâkimler, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ üyeliği gerekçesiyle tutuklandı.
Hürriyet'ten Zeynep Bilgehan'ın haberine göre, 2006'da Kara Pilot Yüzbaşı olarak Özel Kuvvetler'de görevliyken, hakkında gelen sanal bir ihbar sonrası hayatı değişen Eren'in özgürlüğüne kavuşması için sosyal medyada kampanyalar düzenlendi. Avukatı, Özel Yetkili Mahkemeye ve Genelkurmay Askeri Mahkemesi'ne ‘yeniden yargılama ve infazın durdurulması' için dilekçeler verdi. Beklenen yanıt önceki gün Askeri Yargıtay'dan geldi ve Eren, Kartal Açık Ceza ve İnfaz Kurumu'ndan tahliye edildi. Bilgehan, Eren'i evindeki ilk sabah ziyaret etti ve tahliye kararını televizyondan öğrendiğini söyleyen Eren'in açıklamalarına yer verdi:
'TELEVİZYONDA TAHLİYE KARARINI GÖRÜNCE İNANAMADIM'
"O gün denetimli serbestliğin artırılmasıyla ilgili KHK yayınlanmıştı ama ben faydalanamıyordum. Televizyonda tahliye haberimi altyazı olarak görünce inanamadım. Çıktıktan sonra önce eşim ve arkadaşlarıma kavuştum. Pek çok telefon geldi. Daha sonra anneannesinde bulunan kızım Beren'i aldık.
'ÇOK DUYGULANIYORUM'
Uyku sersemi, konuşmadan sadece bana sarıldı. Bu sabah erkenden uyandı ve hiç durmadan bana bir şeyler anlatıyor; evi, eşyalarını, oyuncaklarını… Sürekli irtibatta olmak istiyor. ‘Babacığım seni çok seviyorum, bir daha gitmeyeceksin değil mi?' diye soruyor. Çok duygulanıyorum."
Bir buçuk yıldır cezaevinde olan Eren, izinli geldiği tek sefer dışında evine ilk kez geliyor… Bu nedenle eve ve eşyalara alışamadığını söylüyor. Ona kızı Beren rehberlik ediyor, eşyaları anlatıyor. Eren, özgürlüğün de henüz tam farkına varmadığını anlatıyor: "Dışarıdayım ama izindeymiş gibi hissediyorum. Oysa cezaevine tekrar dönmeyeceğim, her ay imzaya gitmeyeceğim. 10 yıldır bu anı bekliyordum. Yeniden yargılama sonunda beraat edeceğime tüm kalbimle inanıyorum."
'İTİBARIMI HİÇ KAYBETMEDİĞİM İÇİN İADESİNİ DE BEKLEMİYORUM'
"İtibarımı hiç kaybetmediğim için iadesini de beklemiyorum. Haklarımı verirlerse alırım. Vermeden ‘Gel' derlerse yine de gelirim. Harbiyeli bir Türk subayı olarak kalbimde o üniformayı hiç çıkarmadım. Mesleğimin zirvesindeyken sistemin dışına atıldım ama ben yine de hizmetimi ettim. Layıkıyla 12 sene görev yaptım ama bir şekilde sistemin dışına itildik."
'ONLAR FETHULLAH'IN ASKERİYDİ, BİZ ATATÜRK'ÜN ASKERİYİZ'
"Üç kere cezaevine girdim ama hiçbirinde polis kapıma gelmedi. Hep ben gittim. Başka ülkeye kaçmaya çalışmadım, başım dik yürüdüm. Diğerleriyle aramızdaki fark bu; onlar Fetullah'ın askerleriydi, biz Atatürk'ün askerleriyiz. Hapse girdim, bunu da görev olarak kabul ettim. Şahıslara kızıgnlığım yok ama keşke devlet kademeleri bu hale gelmeseydi."