Almanya Gazetecilik, İletişim ve Ekonomi Yüksek Okulu'nun gerçekleştirdiği araştırmaya göre, sığınmacılar Almanya'daki demokratik değerleri kavram olarak destekliyorlar fakat aslında demokrasinin ne olduğunu bilmiyorlar. Yaklaşımları da sığınmacı karşıtı AfD (Almanya için Alternatif), Avrupa karşıtı partiler ve aşırı sağcı PEGİDA'nın (Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar Hareketi) destekçilerine benziyor.
Sığınmacıların ahlak anlayışıysa Almanlara göre daha muhafazakâr bir çizgide. Nitekim araştırmaya göre sığınmacıların bazı sosyal değerleri, 1950'lerin Alman toplumunu hatırlatıyor.
Araştırmacıların konuştuğu sığınmacıların yüzde 48'i evlilik dışı cinsel ilişkinin günah olduğuna ve bunun cezalandırılması gerektiğine inanıyor.
'EŞCİNSEL VE YAHUDİLERLE AYNI MAHALLEDE YAŞAMAK İSTEMİYORLAR'
Sığınmacıları çoğu ise Alman ailelerle aynı mahallede yaşamaya karşı olmadıklarını fakat evli olmayan çiftler, eşcinseller ve Yahudilerle aynı mahallede yaşamak istemeyeceklerini söylüyor. Araştırmaya göre sığınmacılar din konusundaysa daha toleranslı. Almanya'ya sığınan kişilerin çoğu din ve devlet işlerinin birbirinden ayrı tutulması gerektiğini ve inancın kişisel olduğunu düşünüyor.
Araştırmanın bir diğer sonucuna göreyse sığınmacıların çoğunluğu Müslüman. Bu kişilerin yarısından fazlası ise kişinin kendi dinini kendi seçmesi gerektiğini söylüyor.
Sığınmacıların yüzde 84'ü ifade özgürlüğünü destekliyor ama yalnızca yüzde 38'i hicivli siyasal karikatürlere karşı toleranslı.
Araştırmaya katılan sığınmacıların yüzde 92'siyse Almanca öğrenmenin bir gereklilik olduğunu ve Alman kültürüyle ilgilendiklerini söylüyor. Çoğunluk, iş aramadan önce zorunlu olmasa da eğitime para ayırmak istediklerini belirtiyor.
Bu, Almanya'da sığınmacılarla konuşularak yapılmış ilk araştırma. Araştırmacılar bu çalışma için 445 sığınmacıyla konuşup anket yaptı.