Mısır'da Temmuz 2013'teki darbenin ardından 14 Ağustos 2013'te Mısır güvenlik güçlerinin darbe karşıtı göstericilere müdahalesinin 3. yılı dolayısıyla ABD'de faaliyette bulunan 'Özgürlük Ve Adalet İçin Mısırlı Amerikalılar' adlı kuruluş, New York'taki Manhattan Tiyatro Kulübü'nde bir panel düzenledi.
Panelde konuşan insan hakları aktivisti Ortadoğu'nun Yerli Halkları aktivisti ve Barış için Brooklyn adlı İnsan Hakları kuruluşunun yöneticisi Thomas Cox, 'bugünkü Mısır yönetiminin dünyayı, darbenin Mısır halkının isteği sonucunda gerçekleştirildiğine inandırmaya kalktığı'nı ifade etti.
Cox, "Amerikalıların önemli bir çoğunluğu Mısır'daki darbenin Arap baharının devamı olduğunu düşünüyor. Hiç bir meşru yönetim bir günde en fazla protestocunun öldürüldüğü olay olarak tarihe geçen 3 yıl önceki katliamı yapamaz" ifadelerini kullandı. Cox, Amerikan halkının bu konuda doğru bilgilendirilmesi gerektiğinin önemli olduğunu belirterek, "Mısır'a özgürlük, adalet ve demokrasi çağrısı yapıyoruz" dedi.
Türkiye'deki darbe girişimine de değinen Cox, demokratik yollarla seçilmiş hükümetin darbe yoluyla değiştirilmeye kalkışılmasını eleştirirken, demokrasi kelimesinin manasının gerçekleşmesine izin verilmesi gerektiğini vurguladı.
'DARBEYE SESSİZ KALINDI'
Uluslararası Eylem Merkezi Kurucu Direktörü Sara Flounders de paneldeki konuşmasında, Mısır'daki katliamda, polis ve askerin silahsız sivillere ateş açtığını ve bunun en büyük suçlardan biri olduğunu ve bu suça ABD medyasının tamamen sessiz kaldığını söyledi.
ABD'de siyasetçilerin, şirket medyasının ve siyasi liderlerin de Mısır'daki darbeye sessiz kaldığını belirten Flounders, "Darbe ABD askeri yardımı olmadan başarılı olamazdı" diye konuştu.
Flounders, "ABD'de polis, yılda binden fazla kişiyi öldürüyor. Günde 3'ten fazla kişi polis ateşi sonucunda hayatını kaybediyor. ABD'nin sessizliğinin nedenlerinden biri bu. Çünkü kendileri suçlular, diktatörlüğü destekliyorlar, dünya genelinde askeri diktatörleri destekliyorlar" dedi.
Panelde katliamın canlı tanığı olduğunu bildiren Mahmoud ElSharkawy ise olay anında Mısır'da olduğunu söyledi. ElSharkawy aradan 3 yıl geçmesine rağmen olayın sorumlularından hesap sorulmadığını dile getirdi.
Panelistler arasında yer alan St. John Üniversitesi Müslüman Öğrenci Derneği Başkanı Bosnalı aktivist Seid Mulic de konuşmasında Mısır'daki darbede Mısır halkının yanında olduğunu belirterek, özgürlüğün insanlara doğuştan kazandıkları bir insan hakkı olduğunu ve korunması için mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Mulic, Türk halkının darbe denemesinde sokaklara çıkarak gösterdikleri kahramanlık ve cesaretine hayran kaldığını dile getirirken, halkın bu şekilde demokrasiyi ve özgürlüklerini koruduklarını kaydetti. Mulic konuşmasında ayrıca Bosna'daki savaş döneminde yaşanan drama da değindi.