15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve tutuklanan bir general, gizli tanık olarak ifade verdi. Sabah gazetesinin aktardığına göre generalin ifadesi şu şekilde:
"Darbe girişiminin arkasındaki önemli isimler arasında, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri İmamı ve Akıncı Üssü'nde yakalanıp serbest bırakılan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Adil Öksüz ile YAŞ üyesi Orgeneral Akın Öztürk de yer aldı. Darbeyi planlayan Orgeneral Akın Öztürk, İstanbul Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, Genelkurmay Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç ve Adil Öksüz, 9 günlük Ramazan Bayramı tatili süresince Ankara Çukurambar'da bir villada buluştu.
6-7-8-9-10 Temmuz tarihlerinde, darbeye katılacak komutanları teker teker çağırıp, görevleri tebliğ ettiler. Ben de o dönemde gittim. Daha sonra 11-12 ve 13 Temmuz'da çağırdıkları komutanlar da olmuş. Toplantıya giderken herkes cep telefonlarını evde bıraktı.
'DİKKAT ÇEKMEMEK İÇİN RAHAT KIYAFETLER GİYMEMİZ İSTENDİ'
Dikkat çekmemek için kot ya da şort ve tişört gibi rahat kıyafetler giymemiz istendi. Önce en az iki kez araç değiştirip buluşma noktalarına gittik. Buralardan bizi kapalı minibüslerle alıp villanın garajına götürdüler. Oradan da villadaki büyük bir salonda, Adil Öksüz ve Akın Öztürk'ün de aralarında bulunduğu heyetin karşısına çıktık. Her komutana darbede kendi ilinde yapacakları anlatıldı. Ama kimseye yazılı bir belge verilmedi. Konuşmanın başında da bir kere anlatacaklarını söyleyerek uyardılar.
'BİR TEK HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI SORUN ÇIKARIR, ONU DA HALLEDERİZ'
Darbe planı bana anlatıldığında, itiraz ettim ve 'çatışma çıkar' dedim. Bana, 'sen merak etme, çatışma falan çıkmaz, bütün komutanları ikna ederiz. Bir tek Hava Kuvvetleri Komutanı sorun çıkarır. Onu da kendi yöntemlerimizle hallederiz. Bütün tedbirleri aldık' dediler.
'FETÖ'NÜN AİLEMİZDEN BİLE ÖNCE GELDİĞİNİ SÖYLEDİLER'
Bize örgüte girerken ettiğimiz yemini hatırlatıp, FETÖ'nün ailemizden bile önce geldiğini söylediler. Tebliğ edilen görevlendirmeler sonrası da tekrar aynı minibüslerle Ankara'daki belirli noktalara bizi bıraktılar."