Kıbrıs’ta anlaşmaya varmaya Türkler kadar Rumların da ihtiyacı olduğunu savunan Özgürgün, şöyle devam etti: “Hep biz eğdik başımızı, hep biz direndik anlaşma için. ‘Mecburuz, öldük, bittik, anlaşma olmazsa yandık’. Böyle bir şey yoktur, anlaşma olmazsa niye öldük bittik ki, niye yandık. Anlaşmanın, bizim kadar Rumların da ihtiyacı olduğunu ortaya koymamız lazım ki bir anlaşma olsun. Yani sanki biz öldük anlaşma dileniyoruz, Rum tarafı da bir anlaşmayı bize lütfedecek.”
Sürecin böyle devam etmesi halinde imzalanacak anlaşmanın Kıbrıslı Türkler için iyi olmayacağını söyleyen Özgürgün, şunları söyledi: “Yani masadasın, sürekli petrol, doğalgaz, ihalelerle, sürekli başka ülkelerle anlaşmalar yapıyorsun. Bizden ses yok. Sayın Cumhurbaşkanı’ndan tıs yok. Ben anlaşmaya mecburum gibi boynu bükük oturuyor. Kıbrıs Türk halkı böyle bir lider mi istiyor, böyle bir masada duruş mu istiyor? Yoksa, gerçekten Rum tarafına; ‘bakın, burada bir anlaşmayı iki taraf da istemelidir, iki taraf da bu anlaşmadan fayda görmelidir, iki taraf ta bu anlaşmanın Kıbrıs’ın bütününe ekonomik anlamda da bir refah getireceğini ortaya koymalıdır ve eşit iki taraf bir anlaşmaya varmalıdır’ mı diyen bir lider ister? Bakıyorum, gayet sessiz, silik. Rum tarafı saldırıyor. (Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos) Anastasiadis her gün bir şey söylüyor; ‘Güzelyurt verilmeden çözüm olmaz, Karpaz verilmeden çözüm olmaz’ diyor, sürekli aşağılayıcı demeçler.”
Rum tarafından gelen açıklamalara yanıt vermeye çalıştığını ancak müzakere sürecine zarar verebileceği söylenerek engellendiğini kaydeden Özgürgün, “Karşı taraf yaptığında zarar vermiyor mu? Onlar da yapmasın. Durdursun, ‘anlaşmaya gidiyoruz’ desin. Biz her şeyi durduracağız, Rum tarafı her şeyi yapacak, sonra, biz anlaşma isteriz, öldük bittik. Böyle bir ezikliği, böyle bir duruşu asla kabul etmiyorum” dedi.
Sözlerini “…Öyle ezilmiş, büzülmüş, bitmiş, anlaşma dilenen bir ortam görüyorum. Maalesef buna da çok büyük tepki gösteriyorum. Öyle bir şeyi biz asla kabul etmiyoruz. Bunu kabul eden varsa, buyursun Sayın Akıncı o yolu onunla yürüsün. Ama böyle anlaşmayı yapmak da ileride bize hayır getirmez” diye sürdüren Özgürgün, sürecin tamamıyla Rum tarafının istekleri doğrultusunda ilerlediğini belirtti.
Her şeyi, Rum tarafının isteğiyle giden bir süreç görüyorum. Rum tarafı bundan çok memnun, bu bile şuan tehlikelidir. Çıksın Sayın Akıncı söylesin, masada neyi aldık? Rum tarafının açıklamalarını görüyoruz, Sayın Akıncı’dan ne bir açıklama var, ne bir izah var. Suskunluk var, ben bunu kabul etmiyorum. Bu anlamda görüşmeleri şu aşamada endişe içinde izliyorum.”
'SÖZLERİME İKİ YERDEN ELEŞTİRİ GELDİ: ELAM VE AKINCI'
Öte yandan Özgürgün, bu sözlerinin ardından başlayan tartışmalara Twitter hesabından yanıt verdi. Sözlerine sadece Akıncı ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki ırkçı parti ELAM'dan itiraz geldiğini söyledi.
"Rum tarafının anlaşma dilenen taraf olmadığımızı bilmesi gerekir" açıklamama 2 yerden eleştiri geldi; terör örgütü ELAM ve Sn. Akıncı'dan
— Hüseyin Özgürgün (@Hseyinzgrgn) 12 Ağustos 2016
Özgürgün, "Sn.Akıncı, Anastasiedes'in "Güzelyurt verilmeden anlaşma olmaz" sözlerine niçin "ayağımıza kurşun sıkar" diyerek tepki göstermemiştir?" diye de sordu.