Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre, sorgu sırasında Yılmaz'a cinayette kullanılmış olan silahın markası ve cinayetten sonra jandarma tarafından düzenlenen Haber Kayıt Bildirim Formu soruldu.
Cinayetten bir gün sonra 20 Ocak 2007'de saat 22.00'da bilgi formunda 'İstanbul iline giden 4 kişi tarafından Dink'in evi ve Agos Gazetesi arasındaki güzergâhın keşfinin yapılarak krokilerin hazırlandığı, olayda kullanılan silahın temin edilebilmesi için Yasin Hayal'e 500 TL para gönderildiği ve ‘Ardeşen el yapımı' silahın temin edildiği' belirtilmişti. 21.50'de hazırlandığı ortaya çıkan formun henüz Ogün Samast Samsun otogarında yakalanmadan hazırlandığı tespit edildi.
‘Ogün Samast, daha yakalanmadan suikastı gerçekleştirdiği silahın bilgisini jandarmanın nereden bildiği' sorulan Yılmaz, 'Bilgileri Okan Şimşek ve Veysel Şahin'in yazdığını biliyorum. Bilgileri nasıl temin ettiler onu bilmiyorum. Belki Coşkun İğci'den temin etmişlerdir' diye cevap verdi.
Eski emniyet amiri Hanefi Avcı, Hrant Dink cinayetine ilişkin davaya bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne hitaben bir dilekçe gönderdi. Avcı, dilekçesinde geçen günlerde tahliye edilen dava sanıklarından polis Muhittin Zenit'in kendisini arayarak, "Müdürüm yapmayın. Ben çok zorluk çektim (cemaat mensubu olarak tutuklanan polisleri kastederek). Önce ‘ajansın' dediler. Beni tutuklatmayın, mağdur oldum" dediğini iddia etti. Avcı, "Ben neden senin tutuklanmanı isteyim? Ben kimim ki böyle bir rolüm olsun? Bunu kim nasıl söyler" dediğinde Zenit'in "Bana sizin davanın savcısını etkileyerek tahliye kararıma karşı tutuklanmam konusunda savcıya itiraz ettirdiğinizi söylüyorlar" dediğini savundu.
'BULANDIRMAK İSTİYORLAR'
Mahkeme heyeti dilekçede yazan hususları Zenit'e sorması üzerine, kendisi ile telefonda konuştuğunu ancak içeriğinin bu şekilde olmadığını söyledi. Zenit, Avcı'nın mektubunun gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, cezaevindeki tutuklu cemaatçi polislerden baskı gördüğünü söyledi. Daha sonra söz alan dönemin İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, "Burada bir örgüt var adını net koyalım. Adı FETÖ'cü terör örgütüdür" dedi. Ardından söz alan Ali Fuat Yılmazer de Zenit'i Hanefi Avcı gibi kişilerin yönlendirdiğini iddia ederek, Sabri Uzun'un kendisine Gülen cemaatinin lehine raporlar yazılması için telkinde bulunduğunu söyledi.
Trabzon İstihbarat Şube çalışanlarından sanık polis Özkan Mumcu ise "Yasin Hayal'in hikâyesinden bu eylemi yapabileceği belliydi ve bunu İstanbul'a söyledim. Resmi yazı yazmışım. Ne amaçla gizleyeyim? Trabzon'dan 10 kişi bu konuyu biliyor. Yazı İstanbul'a gidiyor. Onlar da biliyor. Neredeyse 30 kişinin bildiği bir yazıyı ben nasıl gizleyebilirim" dedi.
Mumcu, cinayetin işlenmemesi için tüm bilgilendirmeleri yaptığını, kendisi askere gittikten 6 ay sonra da cinayetin işlendiğini belirterek suçlamaları kabul etmediğini belirtti.
11 KİŞİ TUTUKLU
Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Trabzon Jandarma İstihbarat görevlileri ile ilgili soruşturma kapsamında şimdiye dek 9 jandarma tutuklandı. Eski Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ile jandarma istihbarat görevlisi Adnan Acar ve Musa Yıldırım ise hâlâ gözaltında bulunuyor.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren yargılamada ise eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve eski emniyet amiri Ali Fuat Yılmazer tutuklu bulunuyor.