Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dink'in öldürülmesine ilişkin 35 kişinin yargılandığı davada, aralarında Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu bazı sanıkların avukatları, mahkemeye dilekçe vererek müdafilikten çekildi.
YASİN HAYAL VE OGÜN SAMAST, SEGBİS SİSTEMİ İLE DURUŞMAYA KATILDI
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bu dava kapsamında olduğu gibi Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) yönelik soruşturma ve davalarda da tutuklu bulunan Yılmazer ve Akyürek ile tutuksuz sanıklar Ercan Demir, Mehmet Ayhan, Faruk Sarı ile dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ile Onur Karakaya ve Özkan Mumcu katıldı.
Ana dava dosyası sanıklarından Yasin Hayal ve Ogün Samast da SEGBİS sistemiyle duruşmada hazır bulundu. Duruşma, gelen evrakların okunmasıyla başladı.
AVUKATLAR, MÜDAFİLİKTEN ÇEKİLDİKLERİNİ BELİRTTİLER
Aralarında Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu bazı sanıkların avukatları, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin ardından mahkemeye verdikleri dilekçelerinde müdafilikten çekildiklerini belirttiler. Duruşma, sanık Ercan Demir'in savunmasıyla devam ediyor.
Bu arada dava nedeniyle Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde toplanan ve kendilerine "Hrant'ın Arkadaşları" adını veren bir grup, pankart ve dövizler açarak, bir süre slogan attı ve davaya ilişkin açıklama yaptı.
Davanın sanıklarından olan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Amiri Ercan Demir, duruşmada verdiği ifadede, "Emniyetin iç kavgasına dönüştü bu iş. Tarla meselesine döndü bu iş. Müdahil avukatlarından özür diliyorum ama kimsenin katil matil aradığı yok." dedi.
'BU ADAM ÖLECEK'
Mahkeme heyeti başkanı Rüzgar, "Klasörlerde kronolojik sıraya giderseniz dosya zaten bağırıyor. Diyor ki, 'bu adam ölecek'. Fiziki takip, yazışma belgeleri var. 'Tedbir alın' deniyor. Roman gibi okusanız, son sayfaya gelmeden, ilk 50 sayfada ne olacağı, Hrant Dink'in öldürüleceği belli. Trabzon'da amirlik yapan birisin. Personel ve çalışanlardan öte daha yetkilisin. Kişisel olarak soracağım. Senin düşüncene göre bu işin sorumluları kim?" sorusuna ise Demir:
"Cümle kurmak aslında zor. Sorduğunuz için kuracağım. Ben hapisteyken, Akşam gazetesinde tam sayfa manşet çıktı, eylemin gerçekleştiği sırada kamera görüntülerine yansıyan şahıslarla ilgili. Emniyet boyutunda bana göre bu olayın 4 boyutu vardır. Birinci yarısı Engin müdür (Dinç) zamanındaki Trabzon emniyeti, ikinci yarısı Faruk müdür (Sarı) zamanındaki Trabzon emniyeti, üçüncüsü İstihbarat Daire Başkanlığı ve dördüncü aşaması da İstanbul emniyeti ayağıdır. Emniyetin iç kavgasına dönüştü bu iş. Tarla meselesine döndü bu iş. Müdahil avukatlarından özür diliyorum ama kimsenin katil matil aradığı yok. Belki bana negatif baktınız ama doğru düzlem üzerinde gitmediğini söyledim. Öncesinde bazı şeyleri bilme imkanımız yok. Elemanın güven sorunuyla uğraşmak, istihbarattaysan onu halletmek gerekiyor. Maniple edildi, sahte belge şey yapıldı. Olayın çözülmesini müdahiller kadar arzu ediyorum. Bu iş çözülecek. Bu kişi biz değiliz."
Duruşma daha sonra yarına ertelendi.