15 Temmuz darbe girişimi arkasında ABD’nin durabileceği ile ilgili varsayımlar, Fethullah Gülen’in iade talebinin henüz karşılanmadığı nedeniyle Washington’a yönelik artan eleştiriler ve NATO’nun İncirlik üssünün kapatılması talebiyle yapılan protestolardan sonra uluslararası basında Türkiye’nin NATO üyeliğinin perspektifleri ile ilgili tartışmalar yapılmaya başladı.
Türk kamuoyunun NATO’ya karşı tutumu nedir? Türkiye-ABD ilişkilerinin soğuması, Türkiye’nin NATO içerisindeki pozisyonunu etkileyecek mi?
Konuyla ilgili Sputnik Radyosu’na konuşan Dış Politika Enstitüsü Yönetim Kurulu Üyesi ve Uluslararası Programlar Başkanı Emekli Büyükelçi Oktay Aksoy şu değerlendirmelerde bulundu.
Şimdi tabi Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkiler, haliyle NATO ile ilişkileri etkileyecek bir şeydir. Yalnız ne kadar gergin olursa olsunlar, Türkiye’nin NATO ile ilişkileri şimdiye kadar hep yürümüştür. Tabi ABD, Fethullah Gülen’i iade etmediği sürece Türkiye ile ilişkilerinin tamamen eski haline gelmesi kolay olmayacak, öyle anlaşılıyor. Ama biliyorsunuz Amerikan Genelkurmay Başkanı’nın ziyareti, kendi ifadesine göre, gayet olumlu geçmiş. İncirlik’te bilindiği gibi bir NATO üssü var. O özellikle şimdi, DAEŞ’le savaşta kullanılan bir üs. Askeri darbe girişimi sırasında o üssün tamamen kullanılması bir süre aksamıştı. Batı bundan tabi endişe duydu. Herkes o endişeyi taşıdı ama DAEŞ, Türkiye’nin de mücadele ettiği bir terörist gruptur. Dolayısıyla bu geçici sıkıntı giderilecektir veya giderilmektedir diye düşünüyorum.
Türkiye’nin Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkileri tabi tek yönlü değil, çok geniş bir alanda ilişki ağı var. Amerika’nın da Türkiye ile ilişkilerini bozmak işine gelmez diye düşünüyorum. Ama tabi iki ülke arasındaki ilişkiler her zaman öyle düzgün gitmiyor. Çeşitli zamanlarda gördük. Türkiye’nin, NATO üyesi olan başka ülkelerle olan ilişkilerinde de zaman zaman sıkıntılar olabiliyor. Bazen anlaşmazlık konuları ön plana çıkıyor, bazen o konular ikinci plana atılıp daha geniş açıdan düşünüldüğünde ilişkiler geliştirilebiliyor.
Şimdi Amerika’nın tabi bir sınır dışı etme prosedürü için kendi kanunları çerçevesinde yapacağı bazı şeyler var. Onun için Türkiye’den bazı belgeler talep ediyor. Türkiye’de, özellikle kamuoyunda geniş destek gören görüş, Fethullah Gülen grubunun bu darbe girişiminin arka planında olduğu ve darbeyi yönettiği istikametinde. Dolayısıyla ABD’nin Fethullah Gülen’i sınır dışı etmek için bazı prosedürleri yürütmesi, Türkiye tarafından her zaman anlayışla karşılanmıyor. Halkın düşüncesi, suçlu olarak gördüğü Fethullah Gülen’in ABD yönetimince himaye edildiği yönünde. Bakalım bundan sonra olaylar nasıl gelişecek.