DW Türkçe’ye konuşan yönetmen Ragıp Yavuz, “Ben çeşitli dönemlerde soruşturmaya uğradım, hatta 12 Eylül cuntası döneminde tiyatrodan ihraç da edildim. Ama, cunta yanlısı mıyım, böyle bir cemaat ilişkisinde parmağım var mıdır türünden bir soruşturmaya ilk defa uğruyorum. Tabii, bu hem şaşırtıcı, hem de rencide edici” dedi.
'HÜKÜMETİ ONAYLAMAYAN İNSANLARA KARŞI KULLANILIYOR'
20’ye yakın meslek örgütünün ‘Ne darbe, ne olağanüstü hal (OHAL)’ başlığıyla dün yayımlanan ve “Cadı avı’ndan, darbe ya da FETÖ (Fethullahçı Terör Örgütü) ile hiçbir ilişkisi olmayan aydınlar, gazeteciler, sanatçılar, yazarlar, şairler, tiyatrocular da nasibini almakta” ifadelerine yer verilen ortak bildirinin imzacılarından Levent Üzümcü de, “Örneğin milli eğitimde, ekonomide veya dış siyasette hükümetin yapmış olduğu şeyleri onaylamayan insanlara karşı kullanılıyor. Görevden alınan arkadaşlarımızın isimlerine bakıldığında, bu isimlerin herhangi bir tarikatla ilgisi olamaz” diye konuştu.
'İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ DURUM AKLIMIN SINIRLARINI AŞIYOR'
Hafta başında açığa alınan sanatçılardan oyuncu Sevinç Erbulak da yönetmen Yavuz gibi şaşkın olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Elbette aklımda bugüne kadarki duruşum, tiyatroda yaşadıklarımız, ülkemde olup bitenlerle ilgili sergilemiş olduğum duruş, yazdıklarım, çizdiklerim, söylediklerimle ilgili bir fikrim vardı. Ama, şu an içine düştüğümüz durum, tuzak ya da her neyse bu, benim aklımın sınırlarını aşıyor.”