Kişisel blogunda 15 Temmuz darbe girişimini yorumlamak üzere Rusça kaleme aldığı yazısında Türk diplomat Gazigil, bazı yabancı uzmanların Fetullah Gülen hakkında yanlış bilgilere sahip olduğunu ve Gülen Cemaati'ne ilişkin gerçekleri bilmediğini ifade etti. Gazigil, Gülen hakkında doğru bilgilerin öğrenilmesi için yabancı uzmanların, Türkiye vatandaşlarının bu konuda ne düşündüğünü öğrenmelerinin yararlı olacağını belirtti. Gazigil şu ifadeleri kullandı: “Bu yapının gücü ve etkisi konusunda kimin kafasında soru işareti varsa, o zaman buyursunlar gelsinler Türkiye’ye. Türkiye'de halkla, gazeteci, memur, öğrenci ve hatta lise öğrencileriyle görüşsünler. O zaman Erdoğan’ın muhalifleri de dahil olmak Türkiye toplumunun neden Gülen’e ve örgütüne karşı tek yumruk olduğunu yerinde görürler, anlarlar. Gülen verdiği röportajlarda tüm darbeleri 'lanetlediğini' söylüyor. Türkiye’de gerçekleştirilen tüm darbelerin tarihlerini sıralıyor ve hepsine karşı olduğunu vurguluyor. Bu sözleri duyan ve Gülen’in kurnaz dilinden haberdar olmayan bir yabancı onun askeri darbe girişiminde bulunduğuna inanamıyor. Fakat burada ince bir detay var. Bilinmeli ki Gülen 15 Temmuz gecesi yaşananları darbe olarak görmüyor. Gülen ve yandaşları için de bu yaşananlar darbe değil de 'kutsal bir görev'di. O gece darbe girişiminde bulunan subaylar, halkla konuşurken açık şekilde bunun kutsal bir görev olduğunu söylüyor ve halktan onların başarısı için dua etmesini istiyorlardı.”
'GÜLEN’E DİL UZATANLARI İÇERİ ATTILAR'
Darbe girişiminin başarılı olması durumunda Gülen’in dini lider olarak Türkiye’ye dönmeyi planladığına işaret eden Gazigil, “Gülenciler Türk siyasi ve toplumsal hayatında bulundukları 40 yılda kendi varlıklarını bile inkar ettiler. Türkiye ve yurtdışında binlerce okul, hastane, dersaneler, holding, gazete, televizyonlar faaliyet gösteriyordu. Ancak buna rağmen sanki böyle bir imparatorluk yokmuş ve hiç birininin Gülen ile ilgisi yokmuş gibi davranıyorlardı. Fakat Türkiye’de herkes bu devasa ağın varlığından haberdardı. Bu imparatorluk hakkında açık şekilde konuşmaya cesaret eden yazarlar ve gazeteciler ise hapse atılıyordu.
'RUSYA GÜLEN OKULLARINI KAPATMIŞTI'
Gazigil, Rusya’nın FETÖ ile mücadelesine de değinerek “Bu arada şunu da hatırlamak lazım: Rusya, FETÖ'nün tehlikeli ve aşırılığa meyilli olduğunu anlayan ilk ülkelerden biriydi. 2000’lı yılların başlarında Rus mahkemelerinin kararlarıyla Gülen okulları Rusya’da kapatılmıştı” ifadelerini kullandı.