Cumhuriyet gazetesinden Sertaç Eş'in haberine göre, kendisinin görevde olduğu dönemde MİT'ten hiçbir bilgi alamadığını açıklayan eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un kendi yaptırdığı çalışmayı da uygulamaya koyamadığı öğrenildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) cemaatçi yapılanma konusunda rapor hazırlatan Başbuğ'un hedef alınarak, tutuklanma nedenlerinin en önemlilerinden birisinin de bu olduğuna dikkat çekiliyor. İlker Başbuğ'un, darbe girişiminin ardından bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalar dikkat çekti. Kendi döneminde MİT'ten cemaate ilişkin bilgi gelmediğini iddia eden Başbuğ'un bu konuya önlem almak için bazı girişimlerde bulunduğu öğrenildi.
KURMAY ALBAY HAKKINDA YOĞUN OLARAK DEDİKODULAR ÇIKARILDI
Edinilen bilgilere göre Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanlığı yaptığı dönemde cemaatçi yapılanmaya ilişkin bir çalışma başlattı. Bu amaçla iki kurmay albayın başında bulunduğu bir ekip kuruldu. Ekip özellikle Kara Kuvvetleri Personel Başkanlığı ve özellikle de tayin atama şube merkezli kapsamlı bir çalışma yürüttü. Bu çalışmada kurumda bulunan ve sızmış cemaat sempatizanları büyük oranda tespit edildi. Ancak siyasi iktidarın cemaate bakış açısı nedeniyle hazırlanan raporun uygulamaya konulması sağlanamadı. Başbuğ'un Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde raporu hazırlayan ekibin başında bulunan ve istihbaratçı yönüyle de bilinen kurmay albay hakkında yoğun olarak dedikodular çıkarıldı. Aile yaşamı hedefe konan komando kökenli kurmay albay, herkesin terfi beklediği bir dönemde terfi edemedi. Kurmay albay, Başbuğ'un da emekliye ayrılmasının ardından kendi isteğiyle emekliliğini istedi.
Ayrıca Başbuğ'un Genelkurmay Başkanlığı döneminde, personel başkanlığındaki cemaatin hedef aldığı bazı isimlerin yerinde kalmasını sağladığı da dile getirildi. Ancak hazırlanan ve uygulama şansı bulunmayan çalışmanın TSK hakkındaki kampanyanın hızlandırılması ve Başbuğ'un tutuklanma sürecinin en önemli nedenlerinden biri olduğu savunuluyor.