İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü tarafından yürütülen Dink cinayeti soruşturması kapsamında, ‘resmi görevlendirmeleri olmamasına rağmen cinayet öncesi ve sonrasında, tetikçi Ogün Samast ve maktul Dink'i izlediği, cinayetin işlenmesine FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün nihai amacı doğrultusunda nezaret, yardım ve iştirak ettiği' gerekçesiyle sevk edildiği nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanan Jandarma Uzman Çavuş Abdullah Dinç, hakimlik sorgusunda emniyetteki savunmasını yineledi.
‘BENİM GÖREVİM İSE AŞIRI SOL FAALİYETLER İLE İLGİLİYDİ'
Hakimlikçe, "19 Ocak 2007 günü 12.15 ile 15.00 saatleri arasında Yüzbaşı Muharrem Demirkale ile Beşiktaş Balmumcu bölgesinde görevli olup olmadığı, ayrıca aynı tarihte 15.00 ile 00.30 saatleri arasında 34 T 4691 sivil plakalı Fiat Albea araç sürücüsü olarak görevli olup olmadığı" sorulan Dinç, "Ben Muharrem Demirkale'nin emrinde çalışan bir personel değildim. Çünkü onun görevi bölücü faaliyetlerle ilgiliydi. Benim görevim ise aşırı sol faaliyetler ile ilgiliydi. Görevlendirme yazısından benim haberim yoktur. Şayet görevlendirme yazısı varsa da benim yazım değildir" ifadelerini kullandı.
Söz konusu 34 T 4691 plakalı aracın, 19 Ocak 2007 tarihinde belirtilen saatlerde görevli olup olmadığını bilmediğini aktaran Dinç, "Bu aracın şoförlüğünü de yapmış olabilirim. Zaten bu araç aşırı sol faaliyetler için kullanılan bir araçtı" değerlendirmesinde bulundu.
"Cinayetin işlendiği 19 Ocak 2007 tarihinde, 12.47-14.28 saatleri arasında Balmumcu bölgesinde telefonunun sinyal vermesi, bu süreçte Astsubay Ali Okur ile 3, uzman çavuş Turgay Kaymaz ile de bir kez telefon görüşmesi yapması ve saat 14.54'te Maslak'taki İstanbul Jandarma Komutanlığı yakınlarında bulunan Atatürk Oto Sanayi Sitesi adresinde telefonunun sinyal vermesi" nedenleri de sorulan şüpheli Dinç, şu yanıtı verdi:
"Balmumcu bölgesinde jandarmanın bölge komutanlığı vardı. Burada sosyal tesisler var. Bu tesislerde yemek yemek daha ucuz olduğu için orada yemek yemiş olmam nedeniyle o saatlerde bulunabilirim. Belirtmiş olduğunuz astsubay ve uzman çavuş da benim çalışma arkadaşlarımdır. Ayrıca İstanbul Jandarma Komutanlığı yakınlarında saat 14.54'te telefonumun sinyal vermesi gayet doğaldır. Çünkü benim iş yerimdir. Ayrıca benim Muharrem Demirkale ile telefon görüşmem olmamıştır. Ben halen Balıkesir Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube'de çalışmaktayım. Kaçma ve delilleri karartma şüphem yoktur. 4 çocuğum vardır, eşim ev hanımıdır. Serbest bırakılmayı istiyorum."
Nöbetçi İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, Jandarma Uzman Çavuş Abdullah Dinç'in, üzerine atılı ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak ve kasten öldürme' suçlarının niteliği, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin varlığı, suçun yasada öngörülen cezasının üst sınırı ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacak olması gerekçeleriyle tutuklanmasına hükmetmişti.