Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Avrupa Birliği’nin vize muafiyeti için somut tarih vermesi gerektiği ve bu tarihin ‘Ekim başı ya da ortası’ olması gerektiği açıklamalarına cevaben Avrupa Komisyonu sözcüsü Mina Andreeva, ‘Türkiye vize muafiyeti istiyorsa, koşullar yerine getirilmeli’ diyerek Jean-Claude Juncker’in bunu pek çok kez açıkça dile getirdiğini söyledi.
Karşılıklı itirazların hakim olduğu bir ortamda AB tarafından Türkiye’ye bu yıl içinde vize muafiyetini tanıması mümkün olabilir mi?
Konuyla ilgili Sputnik Radyosu’na konuşan Ankara Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı, Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı, eski milletvekili Prof. Dr. Oya Akgönenç Muğisuddin şunları söyledi.
Türkiye son derece önemli bir dönemden geçiyor. İki hafta önce burada bir darbe girişimi oldu ve başarıyla bastırıldı. Bu, çok olağanüstü bir olayın gerçekleşmesidir. Çok şükür, Türk halkının direnci sebebiyle darbe hedefine ulaşamadı. Şimdi bakın, ağızlarından demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri düşürmeyen Avrupa’da darbe girişiminin olduğu gün çıt çıkmadı. Ertesi günden itibaren ise bize diyorlar ki, ‘Aman aman, darbe olduğunu farkındayız, ama bunu yapanlara karşı o kadar sert davranmayın’. Bu durum karşısında Türkiye haklı olarak çok sinirlendi ve dedi ki, ‘Eğer bunun % 1’i sizde olsaydı kıyametleri kopartırdınız, her türlü önlemi alırdınız’. Şimdi bu şartlar altında belli ki, karşı tarafta bir samimiyet yok. Diğer taraftan da Türkiye’den, bütün muhacirleri almasını, geri iadeleri kabul etmesini istiyorlar. Kendilerine düşen göreve gelince, yavaştan alarak, ‘biz şu kadarını verdik, ama bu kadarını vermedik’ filan diyorlar. Ve bir taraftan da Türkiye’ye vize muafiyetini vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Örneğin İsveç Dışişleri Bakanı demiş ki, ‘hep birlikte Türkiye’ye baskı yapalım ki, darbe girişimi yapanlara karşı daha dikatlı olsunlar, insan haklarını ihlal etmesinler’. Şimdi bu sözler karşısında insanlar hakikaten haklı olarak sinirleniyorlar.
Fakat bütün bu olumsuzluklara rağmen gene de müzakere zamanı geldiğinde Türkiye soğuk kanlı bir şekilde milli çıkarlarının icap ettirdiği istikamette bunu yapacak. Fakat asla ve asla Avrupalıların bu mantıksız baskı girişimini kabul etmeyecek. Bundan sonra da Türkiye AB’ye karşı, nasıl gerekiyorsa öyle hareket edecektir. Herkesin hakiki yüzü artık anlaşılmış durumdadır. Benim şahsi görüşüm, Kasıma kadar bunlar daha birçok problem çıkarırlar. Her ne hikmetse zannediyorlar ki, eğer vize serbestisi verilirse burdan yüzbinlerce insan Avrupa’ya koşacak. Hayır, öyle bir olay yok. Çok yanılıyorlar. Ama yine de güçlükler çıkartacaklar. Benim kanaatım o.