15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD yönetiminin bulunduğundan şüphelenen AKP hükümetinin Washington ile ilişkileri gergin. Özellikle de Fethullah Gülen’in iadesi üzerinden polemik yürütülüyor. CENTCOM Komutanı Joseph Votel’in, darbenin etkisini askeri açıdan değerlendirirken, İncirlik Üssü’nün komutanı gibi birlikte çalıştıkları muadillerin de tutuklandığına atıf yapan sözleri, siyasi gerilime eklenirken, ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford soluğu Türkiye’de aldı.
ABD-Türkiye ilişkilerini ve TSK’daki tasfiyeler sonrasında girişilen yeniden yapılanmayı Ankara’daki Genelkurmay kulislerini yakından takip eden gazeteci Metehan Demir’le konuştuk.
'BAŞKA HEYETLERİN GELMESİ DE GÜNDEMDE'
Metehan Demir, ABD Genelkurmay Başkanı'nın konumu itibarıyla bu kadar kritik bir olayın ardından Türkiye’ye gelmesinin önemine dikkat çekerken, darbe girişimi sonrası ziyarette bulunan ilk yabancı yetkili olduğunu da anımsatıtı.
'BATILILAR AÇIKLAMALARLA KENDİNİ AFİŞE ETMEZ'
Demir'e Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Sen kimsin? Bir defa haddini bileceksin, kendini bileceksin. Devlete demokrasi adına teşekkür edeceğine tam aksine darbecilerin yanında yer alıyorsun" tepkisini gösterdiği ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Joseph Votel'in açıklamalarını sorduk.
Demir şu değerlendirmeyi yaptı: "Cümle aralarından Türkiye'de büyük rahatsızlık çıkartacak ifadeler bulmak mümkün. Batılılar yüzde 100 suçlu olduğunda dahi kendini kamufle etmesini bilirler. Açıklamalarla kendilerini afişe etmezler. Şeytanlıkta pabucu kimseye bırakmazlar doğrusu. Votel'in açıklamalarını baştan okuduğunda başka, sondan okuduğunda başka. Burada üç dört farklı anlam görülebilir. Ne tarafından bakılırsa bakılsın, her tarafından yontan da haklı. ABD'liler cümleleri çok seçer normalde. Zamanla göreceğiz."
'ÖNEMLİ OLAN DÜĞMEYE BASTIRMAMAK'
'TÜRKİYE HERKESE MAVİ BONCUK DAĞITTI'
"İran, Suriye, Kuzey Irak, PKK gibi belirsizlikleri yan yana koyduğumuzda, bu belirsizliklerin ana çıkış noktaları hep ABD'ye dayanıyor. Türkiye de bunun farkında" diyen Demir, "Yani Cumhurbaşkanı dedi ya 'Dere geçerken at değiştirilmez' diye. Şu an tam derenin ortasındayız ve çok ciddi su akıyor atın altından. O atı nasıl değiştirirler bilmiyorum” ifadelerini kullandı.
‘RUSYA İLE BAŞKA STRATEJİK DÜZLEMLERDE BİR ARAYA GELİNİR’
Demir, "Rusya ile yapılan hataları telafi etmek için başka stratejik düzelemlerde bir araya gelmek mümkün” vurgusu yaparken, “Türkiye dış politikasında herkese mavi boncuk dağıtıp, bu mavi boncukları dağıttığı kesimlerle sorunu olanlara da 'Bak ben buralarla da görüşüyorum' mesajı vererek taktiksel bir uygulamaya gitti. Ama ne kadar başarılı olduğunu bilemiyorum" diye konuştu.
'KİMSE KIŞLADAN TANKLARIN ÇIKMAYACAĞINI GARANTİ EDEMEZ'
"Harp Okulları'nın kaldırılması gündemde. Çok değerli isimler yetiştirmiştir bu okullar. Komuta heyetinde ihtiyaç duyulan personel de buralardan gelir. Ama 15 Temmuz gecesi de canını zor kurtaran bir sivil kadro var. Onların açısından ‘Aman bunlara göz açtırmamak lazım’ bakış açısı var. Bıçağı en sert biçimde vurup sistemi ikiye ayırmak istiyorlar. Ama şimdi biz 'Bakın bu işlerde çok acele ediyorsunuz. Komuta idari sistemi böyle olmalıdır’ desek biri çıkıp bize ‘Bana bu akşam herhangi bir kışladan tankların çıkmayacağının, şu üsten F-16'ların saldırmayacağını sen garanti edebiliyor musun’ diye sorabilir. Kimse de bunu garanti edemez Türkiye'de.”
‘PEKİ DİĞER TARİKATLAR, DİNİ VE SİYASİ OLUŞUMLAR?’
Kışlaların önünde hala otobüsler ve iş makinaları bulunduğunu anımsatan Demir, TSK’ya artık imam hatiplerin de girebilecek hale getirilmesini de şu sözlerle eleştirdi: “Bugün FETÖ ve uzantıları temizlendi. Peki ya diğer diğer tarikatlar, dini ve siyasi oluşumlar? Demek ki devletin işine siyasete ve dini soktuğun zaman işler bu hale geliyormuş. Bundan sonuç çıkarılmıyorsa yapacak hiçbir şey yok. Gelenekler sona eriyor. Ağzını açsan, 'Vay sen bundan mısın' diyecekleri hale geldik."