Avrupa Birliği'nin Türkiye'deki darbe girişiminin ardından binlerce memurun açığa alınması nedeniyle Ankara'ya yaptırım uygulaması önerisi AB Komisyonu yetkililerinin geçen hafta gerçekleştirdiği bir toplantıda, Genişleme Müzakereleri ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Komiser Johannes Hahn'dan gelmişti. Hahn, Türkiye'ye Suriyeli mültecilerin barındırılması ve sığınmacıların geçişinin önlenmesi karşılığında verilmesine karar verilen 3 milyar euro'nun dondurulmasını önerdi.
Ancak Juncker ve AB Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevini yürüten AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, bu paranın ülkesinde savaştan kaçan insanlar için harcanacağı ve doğrudan STK'ların destekleneceği gerekçesiyle olaya insani açıdan yaklaşmaları gerektiğini belirterek yaptırım kararının tartışılmasını durdurdu. Juncker ayrıca AB'nin Türkiye ile yaptığı mülteci anlaşmasından da vazgeçmemesi gerektiğini ifade etti.
Öte yandan Türkiye'nin darbe girişimi sonrası idam cezasını geri getirmeyi tartışmaya açarak AB üyeliğini geri plana atmayı düşündüğünü ve AB ile artık işbirliği yapmayı bıraktığını yazan İngiliz Times gazetesi, bugün yayınlanan bir köşe yazısında bunun AB'ye olası etkilerini değerlendirdi. Fransa ve Almanya hükümetlerinin kıtada kontrolü kaybettiğini kaydeden gazetenin diplomasi editörü Boyes, "Göçmen dolu Avrupa kaosa sürükleniyor" başlıklı yazısında "AB neredeyse Türkiye karşısında hiç bu kadar zayıf görünmemişti" yorumunda bulundu.
BBC Türkçe servisinin haberine göre, Türkiye ile AB arasında varılan mülteci anlaşmasını hatırlatan Boyes, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son darbe girişimi sonrası yeniden otoriter bir tavır sergilediğini belirtti.
Bu gelişme öncesi dahi anlaşmanın pek de sağlam temellere dayanmadığını ekleyen times yazarı,
Türkiye'de Cumhurbaşkanı'nın kendisini eleştirenleri toplayarak gözaltına aldığını savunarak, son gelişmeleri "Erdoğan'ın darbe sonrası karşı darbesi" olarak nitelendirdi.
'ERDOĞAN HAVUÇLARI YEDİ, SOPALARI KIRDI'
Belli bir sonuca ulaşmak için ödül ve yaptırımların birlikte kullanıldığı 'havuç-sopa politikası'na atıfta bulunan Boyes, "Avrupa Birliği, vize muafiyeti karşılığında Türkiye'den Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklikler yapmasını talep etmişti. Erdoğan ise tam tersine daha da sertleşti. Ülkesinin AB'ye girişini hızlandırmakla da pek ilgili değil. Onun üzerindeki tüm etkimizi kaybettik. Erdoğan havuçları yedi, sopaları ise kırdı" tabirini kullandı.
Roger Boyes ayrıca Türkiye'den Avrupa'ya mülteci akışının yeniden başlaması halinde, kıtada aşırı sağın daha da güçlenebileceği uyarısında bulundu.