Uzmanlar, Türkiye’nin, Batı ile ciddi sıkıntılar yaşadığı bir dönemde Rusya ile işbirliğini artması çok anlamlı olduğunu söylüyor. Yakın dönemde ikili işbirliğinin eskisinden çok daha ileri bir boyutta olabileceği tahmin ediliyor. Türkiye’nin Rusya ile olan ilişkilerinde özellikle hangi alanlarda ciddi açılımlar bekleniyor?
Konuyla ilgili Sputnik Radyosu’na konuşan TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi, CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Ardahan Milletvekili (E) Büyükelçi Öztürk Yılmaz şunları söyledi.
Bizim Rusya ile bozulan ilişkilerimizin tekrar düzelmesini biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak güçlü bir şekilde destekliyoruz. Ve Rusya’yı biz bizim komşumuz ve hatta dostumuz olarak görüyoruz. Batı ile AKP Hükümeti’nin ilişkilerinin bozulduğu doğru, Rusya ile de ilişkiler maalesef bozuldu, o da doğru. Biz Rusya’yı Batı’ya karşı bir alternatif veya Batı’yı Rusya’ya karşı bir alternatif olarak değerlendirmiyoruz. Biz her kesimle işbirliğini geliştrimek istiyoruz, düzeltmek istiyoruz doğrusu. Hükümet’in de böyle yeri geldiği zaman Rusya’yı Batı’ya karşı, yeri geldiği zaman Batı’yı Rusya’ya karşı bir alternatif olarak görmemesi gerekir. Sonuçta biz bu çoğrafyayı paylaşıyoruz. Burada pekçok konuda, enerjide, ekonomide, turizmde, ticarette, yatırımlarda karşılıklı bir noktaya gelmiş bağımlılığımız var. Bunun kalıcı işbirliğine dönüşmesini biz şahsen arzu ediyoruz. Rusya ile de bu manada bir an önce ilişkilerin normalleşmesi gerekiyor. Sayın Başbakan Yardımcısı’nın bu yönde bir adım atmasını temenni ederiz. Artık Rusya ile sorunları değil, işbirliğini konuşmak istiyoruz.
Biz şahsen bir kere her şeyden önce Türkiye ile Rusya’nın işbirliği yapması, Rusya’nın ekonomisi için de faydalı, bizim için de faydalı. Bu karşılıklı bir faydaya dayanan bir işbirliği olur. Bunun mahiyeti ne olabilir: işte eğitimden tutun da enerjiye kadar, oradan ekonomiden turizme kadar, ortak yatırımlardan büyük projelere kadar iki ülke pekala çok iyi bir işbirliği yapar. Eskiden de yapıyordu. Ve artık biz sorunları arkada bırakmak istiyoruz, önümüze bakmak istiyoruz. Mevcut durumun ne Rusya’ya faydası var, ne Türkiye’ye faydası var.
Türkiye-Rusya ilişkileri gergin olduğu zaman da Türkiye halkından hiç bir kimse Rusya’ya karşı en ufak bir olumsuz bir düşüncesi olmadı. Burada Rusya’ya karşı zerre kadar negatif bir düşünce yok. Keza Rusya’da da, uçak düşürüldükten hemen sonra Rusya’daki Hükümet’in bazı şeyleri oldu, onları biliyoruz, ama Rus halkı bize olumlu baktı. Bu iki taraf için de büyük bir kazançtır. Ne kadar barışı öne alırsak, işbirliğini öne alırsak ve somut projeleri öne alırsak ve onlar üzerinde çalışırsak bundan biz kazançlı çıkarız, siz kazançlı çıkarsınız ve bölgemiz kazançlı çıkar. Sadece ikili değil, bölgede de işbirliği yapabiliriz, Suriye konusunda, Irak konusunda, Kafkaslar konusunda, Azeri-Ermeni ihtilafının çözümü konusunda, pekçok alanda Rusya ile bizim işbirliği yapmamız gerekiyor. Bu da bizim arzumuzdur.
Peki ilişkilerimiz bu aşamada güvenlik alanında stratejik işbirliği boyutuna çıkma ihtimali ne kadar yüksek?
Bu konuyu Sputnik Radyosu’na konuşan Ankara Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı, Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı, eski milletvekili Prof. Dr. Oya Akgönenç şöyle değerlendirdi.
İlk diyebileceğim ekonomi alanında işbirlikleri hızla artabilir. Tekrar, eskiden olduğu gibi, ticaretin her türlüsü, imalat parçaları, müşterek üretim şeklinde, tabi turizm alanında olabilir. Güvenlik alanında ne kadar olur, onu bilemiyorum, ama muhakkak ki, şu anda olduğundan çok daha olumlu bir gelişme olur orada da. Ama o ne kadar olur, işte onu bilmek biraz zor. Çünkü Türkiye’nin bağlı olduğu Kuzey Atlantik Antlaşması gibi birçok antlaşma var. Ama onlarla ters düşmeyen geniş alanlar da mevcut. Herhalde o alanlarda ilk adımlar atılabilir.