Makalesinde 15 Temmuz gecesi Ankara ve İstanbul'da yaşanan olayları hatırlatan Kalın, uçak ve helikopterlerden atılan bombalar, tankların insanların üzerlerinden geçmesi ve keskin nişancıların saldırıları sonucu 240'tan fazla sivil veya polisin hayatını kaybettiğini anımsattı.
Kalın, girişimin başarısızlıkla neticelenmesinin ardından hükümetin, sivil ve askeri liderlerin önerileriyle, darbe teşebbüsünün arkasındaki sorumluların adalet önüne çıkarılması için 3 aylık olağanüstü hal ilan ettiğini belirterek, bugüne kadar da çok sayıda ordu ve yargıdaki kişinin darbeyle bağlantıları nedeniyle tutuklandığını ve açığa alındığını bildirdi.
'DARBE GİRİŞİMİ OYUN' İDDİALARINA TEPKİ
"Onların görevlerinden uzaklaştırılması, Türk hükümetini daha güçlü ve şeffaf yapıyor" ifadesini kullanan Kalın, darbe girişiminin oyun olduğu iddialarına da tepki gösterdi.
Kalın, makalesinde şu ifadelere yer verdi:
"Darbe teşebbüsünün bir tiyatro olduğunu savunmak, 11 Eylül saldırılarının ABD tarafından yapıldığı iddiası kadar gülünç. Darbe planlayıcılarının ifadeleri ve kendilerinden elde edilen deliller, darbe girişiminin lideri olarak Fetullah Gülen'i işaret ediyor."
'SİSTEMİ KENDİ ÇIKARLARI İÇİN MANİPÜLE ETTİLER'
"Gülenistler, Türk adalet sistemine ve güvenlik güçlerine gizlice sızarak sistemi kendi çıkarları için manipüle etti. Onlar ayrıca kendilerine karşı çıkanları karalamak için asılsız deliller üretti, yasadışı dinleme faaliyetlerine girişti ve hükümetin belgelerini sızdırdı."
Kalın, ABD'nin Gülen'i iade etmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"ABD, mevcut olan anlaşmamız çerçevesinde Türk vatandaşı olan Fetullah Gülen'i Türkiye'ye iade etmelidir. Türkiye zaten birçok yasal belgeyi ABD'li yetkililere verdi ve daha fazla doküman toplandıkça da gönderecek. ABD, bu adamın ABD yasalarını sömürerek, Türkiye'de adil ve yasalara uygun bir şekilde hesap vermekten kaçmasına müsaade etmemeli."
