Deutsche Welle Türkçe'nin aktardığına göre, Federal Alman hükümet sözcü yardımcısı Ulrike Demmer, Türkiye'deki darbe girişiminin ardından gözaltına alınanların işkence gördüğüne dair Af Örgütü'nün iddiaları hakkında bilgileri olduğunu söyledi. Bugün Berlin'de hükümetin olağan basın toplantısında konuşan Demmer, ancak darbe girişiminin zanlılarına emniyet güçleri tarafından işkence yapıldığına dair Alman hükümetinin başka bilgisinin olmadığını ifade etti. Demmer, ‘bağımsız gözlemcilerin' görevlendirilmesinin iddiaları araştırmak için ‘uygun bir yol' olduğunu belirtti.
Uluslararası Af Örgütü, Türkiye'de darbe girişiminde bulunmak suçlamasıyla gözaltına alınan kişilerin işkence ve kötü muamele gördüğüne dair ‘güvenilir kanıtların' bulunduğunu açıkladı. Örgüt, işkence ve kötü muameleden darbe ile bağlantılı olarak gözaltına alınan 10 binden fazla kişinin etkilendiğine işaret etti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer de, Türkiye'de başarısızlığa uğrayan darbe girişimini desteklediği öne sürülen kişilere yönelik hükümetin tavrına ilişkin kaygılarını yineledi. Schäfer "Türkiye'deki gelişmelerin ardından alınan önlemlerin boyutunun hukuk devletinin temel ilkeleri ile ne ölçüde bağdaştığı noktasında kuşku uyandırıyor" dedi.
SOL PARTİ: AB VE NATO TAVIR ALSIN
Türkiye'deki darbe girişimi sonrasında hükümetin zanlılara yönelik tutumu Alman siyasetçilerin eleştirilerine neden oluyor. Muhalefetteki Sol Parti'den politikacılar, bu gelişmeler karşısında AB ve NATO'nun tavır almasını istedi.
Sol Parti Alman Meclis Grubu Dış Politika Sözcüsü Jan van Aken NATO'ya çağrıda bulunarak, Türkiye'nin üyelikten çıkartılmasını istedi. Jan van Aken Huffington Post gazetesine yaptığı açıklamada, "NATO kendi duruşunu açıkça ortaya koymalı. NATO, diktatörlerle işbirliği yapmamalı" dedi. Türkiye'nin bir diktatörlüğe dönüştüğünü öne süren Jan van Aken, NATO'nun Türkiye'ye üyeliği bırakma çağrısında bulunması gerektiğini söyledi.
Sol Parti Alman Meclis Grubu Uluslararası İlişkiler Sözcüsü Sevim Dağdelen de Türkiye ile AB arasındaki üyelik müzakerelerinin durdurulması çağrısını yineledi. Dağdelen yaptığı yazılı açıklamada, üyelik müzakereleri çerçevesinde AB'nin Türkiye'ye yaptığı yardımın da durdurulması gerektiğini belirtti. Dağdelen, ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yaptırımlar uygulanması gerektiğini savundu. Bu kapsamda, Erdoğan'ın AB'ye girişinin yasaklanmasını talep eden Dağdelen, "Erdoğan'ın 2013 yılının sonunda ortaya çıkan yolsuzluk skandalının ardından yurtdışına kaçırdığı servetine el konması ve banka hesaplarının dondurulması gerektiğini" ifade etti.