Prof. Dr. Mustafa Altıntaş, "Herhangi bir biçimde insanın bulunduğu görevden alınması ya da istifasının istenmesi için somutta kanıtlanmış bir suçlama olması gerekmektedir" dedi.
RS FM'de yayımlanan Burası Türkiye programına katılan Prof. Dr. Mustafa Altıntaş şunları söyledi:
"Herhangi bir biçimde insanın bulunduğu görevden alınması ya da istifasının istenmesi için kanıtlanmış bir suçlama olması gerekmektedir. Bir mensubiyetten ötürü eyleme katılmıyorsanız ya da düşüncenizden ötürü kamu hizmetlerinden yasaklanmanızın somut nedenleri olması gerekmektedir."
Altıntaş, darbecilerle mücadele etmenin en etkili yolunun demokrasiye ve hukuka daha fazla sığınmak olduğunu kaydetti:
"Büyük bir kargaşa ve büyük bir hukuksuzluk var. Darbe girişiminin giderilmesi konusunda sığınacağımız tek şey hukuk devletini tekrar inşa etmektir. Hukuk devletini giderek ortadan kaldırıyorsanız esasında darbe kadar tahribat yapmış oluyorsunuz demektir. Darbe olsaydı da bu olacaktı diye bir sonuç çıkartmamız mümkün.
Anayasa'nın 130. maddesinde gerek üniversite yönetimlerinin gerek dekan, rektör ya da öğretim elemanlarının YÖK ve üniversite organlarının görevden alınmanın söz konusu olamayacağına dair hüküm var. Görevden çekilin buyurunu veren ki böyle bir buyurunu verme yetkisini de yoktur YÖK'ün. Bunları atayan aslında kendileri. Üniversite topluluğu ilk önce 6 kişi seçiyor ve YÖK'e gönderiyor. YÖK isimlerden 3 kişiyi Cumhurbaşkanı'na sunuyor. Esasında soruşturma yapılır ve soruşturmanın sonucuna göre karar verilir. 3 gün önce atanan dekana inceleme yapıldı ve dekana istifa et deyip hatta YÖK genel kurulu istifaları beklemeden sanki istifa vermişler, görevden ayrılmışlar gibi işlem yapmış.
YÖK 12 Eylül'ün bir ürünüdür. YÖK askeri darbenin bir ürünüdür ve hâlâ ayaktadır. Bütün siyasal iktidarlar YÖK'ün ortadan kaldırılması konusunda topluma söz verirler ama bir araya geldikten sonra kendi amaçlarına dönük olarak kullanırlar. Bu atamaları yapan kimselerde hiçbir sorumluluk yok mu? Rektörler dekanları öneriyor, YÖK bunları atıyor. Atayan kimseler gereken duyarlılığı göstermemişlerse bir soru sorulmayacak mı?
Bu konuda zafiyet varsa YÖK heyeti kendisini yargıç yerine koyuyor, savcı yerine koyuyor aynı zamanda infazı yerine koyuyor. Peki, ama siz bu dekanları ve rektörleri atarken istihbarat ediniyorsunuz, mülakat yapıyorsunuz ki öğretim üyelerinin görevden el çektirilmesi var olan hukuk sistemimize aykırıdır.
Sayın Cumhurbaşkanı darbe girişimini eniştemden öğrendim diyor. Bu zafiyete neden olan MİT başkanı hâlâ orada duruyorsa bu istihbarat yoksunluğunun kime fatura edileceği önem taşımaktadır. Darbenin panzehiri daha fazla demokrasidir."