AİHS'nin askıya alınması belgenin 15. maddesinin 1. fıkrası temelinde yapılıyor.
İlgili maddede, "Savaş veya ulusun varlığını tehdit eden başka bir genel tehlike halinde her Yüksek Sözleşmeci Taraf, durumun kesinlikle gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters düşmemek koşuluyla, bu sözleşmede öngörülen yükümlülüklere aykırı tedbirler alabilir" deniliyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yetkilileri, AİHS'yi askıya alan bir ülkenin barış zamanında idam cezasının kaldırılmasıyla ilgili 6. Protokol'ün 1. maddesi ile ölüm cezasının tüm şartlar altında kaldırılmasına ilişkin 13. Protokol'ün 1. maddesine aykırı önlemler alamayacağının altını kalın şekilde çiziyor.
AİHS, 2015'te iki Avrupa Konseyi ülkesi tarafından askıyla alındı. Ukrayna ülkedeki kriz nedeniyle, Fransa da terör saldırısı nedeniyle bu yönteme başvurdu. Daha önceki yıllarda da AİHS, Türkiye, Fransa, İngiltere, İrlanda, Yunanistan, Arnavutluk, Ermenistan ve Gürcistan tarafından askıya alındı.
AİHM yetkilileri, bir ülkenin AİHS'ni askıya almasının bu ülkedeki insan haklarına göz yumulduğu anlamına gelmediğinin, belli durum ve insan hakları ihlallerinde askıya alma dönemine ilişkin davalar açılabileceğine ve bu davalardan ihlal kararı çıkabileceğine dikkat çekiyor. Türkiye'de geçmiş dönemlerdeki askıya alma durumlarında ihlal sonucuna varılmış davalar olduğu da AİHM kaynaklarının işaret ettiği unsurlar arasında yer alıyor.
AB KOMİSYONU: AİHS'NİN ASKIYA ALINMASI KURALLARA UYGUN
AB Komisyonu Sözcüsü Margaritis Schinas Türkiye'de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin askıya alınmasının AB Konseyi kurallarına uygun olarak gerçekleştiğini söyledi. Schinas düzenlediği basın toplantısında, "Türkiye hükümetinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni askıya alma kararına gelince, AB Konseyi kuralları buna izin veriyor. Bu süreci tanımlayan 15. madde var. Anladığımız kadarıyla 15. maddeyle ilgili koşullara uyuluyor" ifadelerini kullandı.