İade davalarında bulunan eski yargıç Ronald Hedges, Gülen tarafından işlendiği iddia edilen bir suçun siyasi olarak tanımlanabilmesi için "'Herhangi bir ceza ile suçlanmıyorum, hükümetin düşmanı olmakla suçlanıyorum' demesi lazım" dedi.
Peru'ya iade konusunda 2007 yılında verilen bir karar yazısında Yargıç Karen Williams, iade anlaşmalarında siyasi suçların çok yaygın olduğunu ve bu düzenlemelerin ana fikrinin ‘hükümeti tarafından yapılan baskılara karşı haklı bir şekilde mücadele eden insanları korumak' olduğunu söyledi.
‘BİRÇOK ABD MAHKEMESİ İKİ AŞAMALI BİR TEST UYGULUYOR'
Williams, işlenen bir suçun siyasi olup olmadığını belirlemek için birçok ABD mahkemesinin iki aşamalı bir test uyguladığını yazdı. Bunlar olayın gerçekleştiği dönemde bir siyasi isyanın olup olmadığı ve eğer varsa işlendiği iddia edilen suçun bu isyanı daha da ileriye taşıdığı. Türkiye, iade isteğinde daha çok engellerle karşılaşabilir.
ABD Dışişleri ve Adalet bakanlıklarındaki avukatlar, iade isteğine dair yapılacak incelemelerde işlenen suçun, ülkelerin iade anlaşması çerçevesine girip girmediğini ve her iki ülkede de bir suç olup olmadığının araştırılacağını söyledi.
Bu konuda olumlu karar verilmesi durumunda istek ABD'li bir yargıca iletilecek ve bu yargıç da suçun işlenmiş olabileceği ve işlediği iddia edilen kişinin suçu işlemiş olabileceğini araştıracak.
‘ABD ÜST MAHKEMESİ'NE YAPILAN BAŞVURULARIN SONUÇLANMASI YILLAR SÜREBİLİR'
Teknik olarak bu hakimin kararına itiraz edilemez fakat ABD hapislerinde bulunan herkes için geçerli olan ‘hapiste haksız bir biçimde tutulduğu ve serbest bırakılması'na dair bir başvuru yapılabilir. Her ne kadar bu tür isteklere nadiren olumlu cevap verilse de ABD Üst Mahkemesi'ne yapılan başvuruların sonuçlanması yıllar sürebilir.
KARARIN ONAYLANMASI ABD DIŞİŞLERİ BAKANI'NIN İMZASINA BAĞLI OLACAK
İade kararının verilmesi ve bütün itirazların sonlanması durumunda bile kararın onaylanması ABD Dışişleri Bakanı'nın imzasına bağlı olacak. Dışişleri Bakanı insani tartışmalar ve diğer faktörleri göz önüne alabilir.