Yıldırım, Türkiye üzerinden "Türkiye'de terör var gitmeyin, gelmeyin" şeklinde propaganda yapıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Ne oldu Fransa'nın göbeğinde, ne oldu Brüksel'de, Londra'da, New York'ta? Her yerde terör var. Terörle mücadele, terörden kaçmakla olmaz. Terörle mücadele, terörün üzerine yılmadan kararlılıkla gitmekle olur. Daha çok seyahat edeceğiz, daha çok Türkiye'ye geleceğiz, daha çok Türk halkıyla dayanışma içinde olacağız. Biz de oralara gideceğiz. Böylece terör, kendisine yaşam alanı bulamayacak. Terörün amacı yıldırmak, sindirmek ve istediği sonucu almak. Buna asla ve asla fırsat vermemek gerekir."
‘ETİK DEĞERLERİN AŞINDIRILMAMASI GEREKİR'
Başbakan Yıldırım, salondaki gazetecilere seslenerek, "Zor şartlarda görev yapıyorsunuz. Hayatınızı bazen ortaya koyarak görev yapmaya çalışıyorsunuz. Bunlar her türlü takdirin üzerindedir. Ama lütfen terör örgütlerini, teröristleri cesaretlendirecek yorumlara yer vermeyin." çağrısında bulundu.
Bunun bir gazeteciyi belki o gün "En popüler haberi ben verdim" diye mutlu edebileceğini belirten Yıldırım, "O haber belki insanlığın geleceği için çok büyük bir felaketin habercisi de olabilir. O yüzden burada kanunla, yasakla iş yapmak değil, her sektörde olduğu gibi sizlerde de etik değerlerin aşındırılmaması gerekir. Bunların yazılı kuralları olmaz. Bugün Fransa'da terör saldırısı oldu, bakın Fransız resmi makamları açıklama yapmadan, kimse açıklama yapmıyor, yorum yapmıyor, sadece olayı anlatıyor. Maalesef bu konuda aynı titizliği gösterdiğimiz söylenemez" diye konuştu.
Dağlık Karabağ sorununa yönelik bir soruyu da Başbakan Yıldırım, "Ermeniler ne yaparsa yapsın, Dağlık Karabağ Bölgesi'nin Azerbaycan'ın toprağı olduğu gerçeğini değiştiremez. Oranın her karış toprağında Azeri kardeşlerimizin izi var, değerleri var, kültürleri var. Şunu bilmenizi isterim, Azerbaycan'ın dostu bizim dostumuz, düşmanı bizim düşmanımızdır" diye cevapladı.
‘EN BÜYÜK SORUMLULUK TÜRKİYE VE İRAN'A DÜŞMEKTEDİR'
Başbakan Yıldırım, bir başka soru üzerine, bölge ülkeleri olarak ön plana çıkan ana aktörlerin İran, Türkiye ve Suudi Arabistan olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu an Türkiye'nin içerisinde bulunduğu koalisyon güçleri, İran, Rusya, Batı ülkeleri bu sorunun çözümü için ve terörle ortak mücadele için gereken çalışmaları yapıyorlar. Bu konuda bence en büyük sorumluluk Türkiye ve İran'a düşmektedir. Çünkü burayla doğrudan hudutlarımız var. Bölgenin geleceği konusunda da Türkiye ile İran'ın daha fazla iş birliği içerisinde olması gerekir.
İran'la asırlardan beri devam eden kardeşlik, dostluk ilişkilerimizi bundan böyle de arttırarak sürdüreceğiz. Bizim İran'la çok ortak değerlerimiz var. Ortak potansiyellerimiz çok yüksek. Her anlamda. Ticaret, turizm, ekonomi, kültür, hayatın bütün alanlarında bugüne kadar var olan iş birliğini hükümetimiz çok daha ileriye götürmek için gereken adımları atacaktır. Bugünlerde zaten İran Dışişleri Bakanı Türkiye'yi ziyaret edecek. Bu konuları mevkidaşıyla görüşme imkanı bulacaktır.
Göreve başladığımda Sayın Cihangiri beni aradı, tebrik için. Bu konuları kapsamlı bir şekilde görüştük. Düşüncelerimizi samimi bir şekilde paylaştık. Memnuniyetle gördük ki Sayın Cihangiri de İran olarak bizimle aynı görüşleri paylaşıyor. Dolayısıyla İran ve Türkiye'nin gerek Irak'ta, gerek Suriye'de, gerek Yemen'de, gerek Filistin meselesinde daha fazla daha etkin iş birliği yapmaları gerekiyor. Yoksa bu bölgelere oldukça uzak mesafedekilerin bizim kadar bunun acısını, bunun tahribatını anlayabilmeleri mümkün değil."
Rusya ile ilişkilerin normalleşme sürecine girdiğini aktaran Başbakan Yıldırım, bu ilişkilerin gelişmesinin sadece Rusya-Türkiye açısından değil, bütün Orta Asya'nın, bütün Kafkasların ilişkilerinin daha ileri bir noktaya taşınması açısından da önem taşıdığına dikkat çekti.
Yıldırım, gerek Rusya, gerekse Türkiye'nin bunun farkında olduğunu vurguladı.
‘RUS MİSAFİRLERİMİZİN, YAZ SEZONUNU KAYBETMESİNİ İSTEMİYORUZ'
Başbakan Yıldırım, Rusya ile turizm konusunda işlerin iyi gittiğini, karşılıklı geliş gidişlerin başladığını belirtti.
Rusya Başbakanı Dmitriy Medvedev'e bu konuda çağrıda bulunan Yıldırım, "Biraz daha hızlanmasını bekliyoruz. Vatandaşlarımızın, Rus misafirlerimizin, Türkiye'ye gideceklerin yaz sezonunu kaybetmesini istemiyoruz. Dolayısı ile bu yaz sezonunu değerlendirmekte fayda var. Değerli meslektaşıma, Sayın Medvedev'e buradan bir istirhamım var. Bu izinler konusundaki süreci hızlandırmak için daha fazla inisiyatif almasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.