Kudüs'teki Milli Güvenlik Akademisi mezuniyet törenine katılan Netanyahu, "Geçmişte sürekli Filistinlilerle olan sorunu çözdükten sonra Araplarla iyi ve barışçıl ilişkiler kurabileceğimizi düşündük." diyerek, "Öncelikle Arap dünyasıyla kurulacak ilişkiler ve normalleşme, Filistinlilerle daha bilinçli ve istikrarlı bir barışın tesisine katkıda bulunabilir" ifadesini kullandı.
‘ARAP ÜLKELERİ ARTIK İSRAİL'İN KENDİLERİNE DÜŞMAN DEĞİL MÜTTEFİK OLDUĞUNU ANLADI'
Netanyahu, Arap ülkelerinin artık İsrail'in kendilerine düşman olmadığını bilakis tüm dünyayı tehdit eden İran ve radikal İslami akım karşısında onların müttefiki olduğunu anladığını belirtti.
İsrail Başbakanı daha önce yaptığı açıklamalarda, İran ile P5+1 ülkeleri arasında varılan nükleer anlaşmadan sonra Arap-İsrail ilişkilerinin geliştiği yönünde beyanatlarda bulunmuştu.
‘NETANYAHU, HİÇBİR BEDEL ÖDEMEDEN BARIŞIN MEYVESİNİ TOPLAMAYA ÇALIŞIYOR'
Ancak Netanyahu'nun Arap ülkeleriyle ‘normalleşme' açıklaması Filistin'de tepki çekti.
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yönetim Kurulu üyesi Hanan Aşravi, Netanyahu'nun, Arap dünyasıyla kurulacak ilişkilerin Filistinlilerle barışın tesis edilmesine katkı sağlayacağı yönündeki açıklamalarını şu sözlerle eleştirdi: "Bu açıklamalar kabul edilemez. Netanyahu, hiçbir bedel ödemeden, Filistin meselesi, işgal edilen topraklardan çekilme ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını temsil eden kapıdan girmeden barışın meyvesini toplamaya çalışıyor."
Netanyahu'nun tarihi Filistin topraklarında İsrail devletinin varlığını sağlamlaştırmak istediğini savunan Aşravi, "Netanyahu, sırf müzakere masasına oturmayı kabul ettiği için ödüllendirilmek istiyor. İşgal altındaki halka karşı elinde bulunan güç unsurundan istifade ederek ikili müzakerelerle kendi iradesini sahaya yansıtmak istiyor" diye konuştu.
Aşravi, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Arap Birliği'nden oluşan Arap Dörtlüsü ve Arap dünyasını da İsrail'in bu tavrına karşı durmaya çağırdı.