Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Çankaya Köşkü'ndeki Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, basın mensuplarına açıklamalarda bulunarak, soruları yanıtladı.
Bakanlar Kurulunda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki sosyal ve manevi rehabilitasyonla ilgili yapılacak çalışmaların da ele alındığını aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Vatandaşlarımızın devlet-millet kaynaşması içerisinde ülkeye, topraklarına, kendi vatanlarına bağlılıklarını artıracak, bu anlamda sosyal rehabilitasyonlarını sağlayacak adımların ortaya konulması… Birilerinin terörle birlikte istediği şey, Türkiye'de duygusal kopuşun olmasıdır. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, elde edemedikleri sonuç da budur. Çok şükür, bu ülkenin insanları, doğuda batıda yaşayanlar, bu ülkede farklı etnik kimliklere sahip olanlar, hiç kimse bir diğerini öteki olarak görmüyor. Hiç kimse bir diğerini düşmanlaştıracak, ötekileştirecek bir işin içinde olmuyor. Bu ülkenin Kürtleri de en az bu ülkenin Türkleri kadar bu ülkenin sahipleridirler. Bu bilinçle bağlılıklarını artırıyorlar ve duygusal kopuş, inşallah olmuyor."
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, ‘terörle' verilen mücadele sırasında, ‘terör' örgütlerinin de propagandasıyla ortaya çıkan tablonun süratle değiştirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşlarının her birisinin bu sosyal rehabilitasyonu sağlayacak çalışmaları, bölgede nasıl yapacaklarının değerlendirildiğini söyledi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, terörün fiziki olarak yakıp yıktığı yerlerin hızlı bir sürede onarılması, büyük bir yenilenme ve restorasyon çalışmalarının gerçekleştirilmesiyle ilgili çalışmaların da devam ettiğine işaret eden Kurtulmuş, toplantıda hem yapılan çalışmaların gözden geçirildiğini hem de bundan sonra atılması gereken adımların gündeme getirildiğini bildirdi.
‘KURUM VE KURULUŞLARIMIZIN DESTEKLERİNİ BEKLİYORUZ'
Bakanlar Kurulunda ele alınan önemli konulardan birisinin de, önceki Bakanlar Kurulu sonrasında açıklanan Ekonomik Müjdeler Paketi ile ilgili olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şu ifadelere yer verdi:
"Burada alınan kararlar, arife günü basın toplantısıyla ilan edilenler, kamuoyunda özellikle ekonomiyle ilgili kurum ve kuruluşlarımızdan çok büyük destek gördü. Şimdi bu eylem planındaki maddelerin uygulanması için biz bütün bu kurum ve kuruluşlarımızın desteklerini beklediğimizi ifade ediyoruz. Bu planın her bir maddesiyle ilgili hangi bakanlığın hangi kurumların ilgili olduğu, sorumluluklarının ne olduğu detaylı olarak tespit edildi. Ayrıca yatırımların teşviki ve ekonominin canlandırılmasıyla ilgili müjdelerin uygulanmasına dönük bazı yasal tedbirler de gerekecek, bu yasal tedbirlerin de yani arife günü ilan ettiğimiz bu müjdelerle ilgili gerekli yasal düzenlemelerin de Meclis tatile girmeden evvel çıkarılacağını buradan müjdelemek isterim. Buradan, Meclis'teki diğer siyasi partilerin de bu konulara destek vermesini ümit ve temenni ettiğimizi ifade etmek isterim."
Bakanlar Kurulunda çok sayıda bakanlığı ilgilendiren ve Meclisin gündeme almasını bekledikleri birtakım yasal düzenlemelerin de ele alındığını belirten Kurtulmuş, "Bunlarda da taviz vermeden bu yasal düzenlemeleri Meclis'e getireceğiz. Ümit ediyorum ki temmuz ayı içerisinde bu yasal düzenlemelerin Meclis'te yasalaşmasını temin etmiş olacağız" dedi.
‘DEMOKRATİK KAZANIMLARDAN VAZGEÇMEDEN MÜCADELE DEVAM EDECEK'
Kurtulmuş, Avrupa Birliği Bakanlığı'nın, Bakanlar Kurulu'nda bir takdiminin olduğuna da değinerek, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede şunu ifade etmek isterim, özellikle İngiltere'nin AB'den çıkmasından sonra, Brexit'ten sonra, yeni bir siyasal ve ekonomik sürecin AB'de başladığı aşikârdır. Ancak bundan sonra AB'deki gelişmeler ne olursa olsun, Türkiye-AB arasındaki ilişkiler de kendi rotasında, kendi istikametinde ilerlemeye devam etmektedir. Bu çerçevede 33. faslın açılması ve son altı aylık süre içerisinde iki ayrı ve önemli faslın AB-Türkiye müzakerelerinde açılmış olması, bu sürecin, Türkiye açısında da yürütüldüğünün, yürütülmekte olduğunun önemli bir göstergesidir. Ayrıca, Türkiye'nin terörle bu kadar yoğun bir mücadele ortamı içerisinde olduğu bu dönemde 6 aylık süre içerisinde iki faslın açılmış olması, Türkiye'nin bir yandan terörle mücadelede kararlılıkla yoluna devam ederken diğer yandan demokratik standartlara riayet ettiğinin de en önemli göstergelerinden birisidir. Dolayısıyla Türkiye, şimdiye kadar elde ettiği bütün bu demokratik kazanımlarının hiçbirisinden vazgeçmeden terörle mücadelesine devam edecektir. Böyle yapmakta olduğu da AB çevreleri tarafında da görüldüğünün açık bir teyidi de iki faslın, Türkiye ile müzakereye açılmış olmasıdır."
Suriyelilerin vatandaşlığa alınmasıyla ilgili çalışmanın ne aşamada olduğu yönündeki bir başka soru üzerine Kurtulmuş, Türkiye'nin Suriyelileri sığınmacılara karşı üzerine düşen her türlü sorumluluğu 2011'in nisan ayından itibaren yerine getirdiğini vurguladı.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, "İçişleri Bakanlığımız Suriyelilerin vatandaşlığı meselesiyle ilgili konuda çalışmalarını tamamlamış değil. İçişleri Bakanlığı'mız teferruatlı bir şekilde bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye'ye faydalı olabilecek, teröre asla bulaşmamış ve Türkiye ile Suriye arasındaki köprüyü oluşturabilecek nitelikteki vatandaşların, nasıl Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçebilir Suriyeliler, bunlarla ilgili çalışmalar yapılıyor" dedi.
Suriyeli sığınmacılara eğitim ve sağlık başta olmak üzere, temel hizmetlerin sunulduğunu belirten Kurtulmuş, şu bilgileri verdi:
"Suriyeli kardeşlerimiz arasında mesleki becerileri olan, bilgi birikimi olan, çok yüksek vasıflarla donanmış çok sayıda insan var. Zaten bu vatandaşlık meselesinde de dosyalar bireysel olarak tekemmül ettikçe bunlarla ilgili kararlar, İçişleri Bakanlığı tarafından veriliyor. Henüz İçişleri Bakanlığımız Suriyelilerin vatandaşlığı meselesiyle ilgili konuda çalışmalarını tamamlamış değil. İçişleri Bakanlığımız teferruatlı bir şekilde bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye'ye faydalı olabilecek, teröre asla bulaşmamış ve Türkiye ile Suriye arasındaki köprüyü oluşturabilecek nitelikteki vatandaşların, nasıl Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçebilir Suriyeliler, bunlarla ilgili çalışmalar yapılıyor. Ancak bu çalışma henüz tamamlanmış değildir, netleşmiş değildir. Konu şu aşamada İçişleri Bakanlığımızın uhdesinde yürütülen çalışmalardan ibarettir."
‘YASAL ALTYAPI BAKIMINDAN FARKLILIĞI VAR'
Kurtulmuş, İncirlik Üssü'nün Alman heyetinin ziyaretine açılıp, açılmayacağı yönündeki bir soru üzerine de şu değerlendirmelerde bulundu:
"İncirlik Üssü ile ilgili Almanlar ile aramızdaki fark her iki ülkenin yasal yaklaşımlarından kaynaklanan farktır. Bize göre İncirlik Üssü askeri bir konudur. Almanya tarafında ise İncirlik Üssü'ne ya da bir başka bir yere asker gönderip göndermemek, giden askerlerin denetimi vesaire konuları tamamıyla, Alman Parlamentosu'nun uhdesinde. Bu anlamda da herhangi bir üsteki Alman askerinin bir türlü ziyaret edilmemesi meselesi Almanya bakımdan da siyasi bir konudur. Dolayısıyla yasal altyapı bakımından farklılık var. Bu farklılar dolayısıyla Alman heyetinin İncirlik Üssü'nü ziyareti henüz mümkün olmamıştır. Ancak görüşmeler devam ediyor, belli bir noktaya geldiği takdirde, uzlaşıldığı takdirde görüşmeler yapılır."
‘RESMİ YA DA GAYRİRESMİ HİÇBİR ADIM ATILMIŞ DEĞİL'
Mısır ile ilişkilerin normalleştirilmesi kapsamında bir heyetin bu ülkeye gönderilip gönderilmeyeceği yönündeki bir başka soru üzerine Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:
"Mısır ile ilişkilerin şu anda normalleştirilmesi konusunda Türkiye ile Mısır arasında resmi ya da gayriresmi hiçbir adım atılmış değil. En baştan itibaren söylediğimizi bir kere daha tekrarlamak isterim. Türkiye halkı ile Mısır halkı kardeş iki halktır. Bizim Mısır halkına düşman olmamız, Mısır halkına karşı soğuk davranmamız asla düşünülemez. Mısır ile Türkiye ilişkileri niçin bu noktaya geldi? Biz Mısır'da demokratik bir ilkeyi savunduk. Dedik ki; 'uzun yıllar sonra Mısır halkı tamamıyla özgür ve uluslararası camia tarafından da demokratik standartları onaylanmış olan bir seçim yaparak, kendi içinden birisini cumhurbaşkanı seçti. Bu saygı duyulması gereken, özellikle de Mısır'ın demokratikleşme sürecinde bütün uluslararası camianın Mısır'a katkı sunması gereken bir husustur'. Ama ne yazık ki böyle olmadı."
'BAHOZ ERDAL'IN ÖLDÜRÜLDÜĞÜ BİLGİSİ TEYİTLİ DEĞİL'
PKK yöneticilerinden ‘Bahoz Erdal' kod adlı Feyman Hüseyin'in Suriye'de öldürüldüğüne ilişkin haberler anımsatılıp, değerlendirmelerinin sorulması üzerine Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Bahoz Erdal'ın öldürüldüğüne dair çeşitli haber kanallarında ve istihbarat kanallarında gelen bilgiler var. Ancak bu bilgiler henüz teyit edilmiş değil. Dolayısıyla biz resmi açıklamamızı bu bilgiler teyit edildikten sonra yapabilmek durumundayız. Şimdilik söyleyebileceğimiz bu. Detayları paylaşma noktasında değilim. Bu yönde duyumlar, bu yönde istihbarat ve haber kaynakları üzerinden gelen bilgiler vardır. Bunlar teyide muhtaç bilgilerdir."