Atatürk Havalimanı'nda 20 yıldır çalıştığını belirten Kurtoğlu, şöyle konuştu:
"Olay akşamı hava almak için dışarıya çıktım. Orada dolaşırken, montlu, şapkalı bir kişi önümden geçti. Ben 20 yıldır orada çalışan biri olduğum için dikkatimi çekti. Çok sıcak havada biz ter içerisinde iken, o montla dolaşıyor. Hırsızlık amacıyla, bir turistin canını yakacağını, çantasını, pasaportunu çalacağını düşündüm. Hemen onun fotoğrafını çekip, emniyete görevlilerine haber verdim. İki dakika sonra, iki sivil memur geldi. Otoparkın yanında şahsı görerek, yanında durdular. Şahıs asansöre bindi. Memur da asansöre binerek takibe başladı. Bir üst kata çıktı. Memur da takip etti. Yanlış yere geldiğini anlayarak tekrar asansöre binerek, bir üst kata çıktı. Oraya çıktıktan sonra, silah sesleri gelmeye başladı. Ben kendimi, reklam panolarının olduğu bölüme siper ettim. Şüpheli şahıs, tekrar yanımdan geçti. A kapısına, çıkış kapısına doğru giderken, orada bir patlama oldu. Bomba mı attı, ateş mi etti, anlayamadım. Ben de ters istikamete kaçtım. İnsanları kaçın diye uyararak, bomba var ateş ediyorlar diye bağırarak metro katına indim. Orada bir yere sığındım."
‘ÇEVRE BİR ANDA TOZ DUMAN OLDU'
Pansumana gittiğinde kurşun isabet ettiğini öğrendiğini söyleyen Kurtoğlu olayın devamında tanık olduklarını da şöyle anlattı:
"Ben çatışmayı, görmedim, Silah seslerini duydum. Sonradan öğrendim ki orada, polis memurunu asansörde vurmuş. Sonra da aşağıya inip, benim yanımdan geçmiş. Ayağımın yanına bir şey attı. Ancak ne olduğunu görmedim. Çevre bir anda karanlık, toz duman oldu. Ben kafamı eğerek ters istikamette kaçtım. Birçok kişi aradı. Geçmiş olsun dileklerini ileterek aynı şeyi söyledim. Ben vatandaşlık görevimi yaptım. Kim olsa, aynı şeyi yapardı. Oradaki emniyet mensuplarına bu olayı bildirerek, ben vatandaşlık görevimi yaptım. Yarın olsa yine yaparım. Çünkü biz orada bir aileyiz."