diken.com.tr’nin aktardığına göre, Rukmini Callimachi imzalı haberde çatışma alanlarında öldürülen IŞİD militanlarının üzerinden çıkan pasaportlarda Türkiye’den giriş yaptıklarına dair damga olduğu belirtildi.
Haberde ayrıca, militanların aileleriyle iletişim kurmak için Türk operatörlerine ait numaralar kullandığı ve nakit ihtiyaçları için Türkiye’nin güneyindeki Western Union ofislerini tercih ettiği ifade edildi.
“Suriye’deki iç savaşın yarattığı kaosun ardından IŞİD’in yükselişinde Türkiye merkezi bir rol oynadı. Yıllardır IŞİD militanlarına geçiş güzergahı, serpilme zemini ya da alışveriş merkezi olarak hizmet veriyor. Başlarda bu, grubu Türkiye’yi yarattığı şiddetin odağına koymaktan alıkoydu. Ancak İstanbul Atatürk Havalimanı’nda yaşanan saldırılar IŞİD’in işi ki bu ilk değil” denilen haberde CIA Direktörü John O. Brennan’ın açıklamalarına da yer verildi.
Yahoo News’e konuşan Brennan’ın “Türkiye, topraklarından militanların geçişine yönelik sert tedbirler alıyor, koalisyon uçaklarının topraklarını kullanmasına izin veriyor ve koalisyonun bir parçası. Yani IŞİD’in saldırıya geçmesi için çok fazla neden var” yolundaki sözlerinin aktarıldığı haberde, IŞİD’in yayın organı Dabıq’ın sonbahar sayısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama’nın birlikte görüldükleri bir resmi kapağına taşımasının ardından yayılan şiddet dalgasına da işaret edildi.
“IŞİD’e atfedilen saldırılar bu sıralarda başladı. Önce Suruç, sonra Ankara, İstanbul’da turistleri hedef alan iki saldırı… IŞİD bu saldırılardan hepsinden sorumlu tutuldu, ancak hiçbirini üstlenmedi. Gruba ait günlük yayının salı ve çarşamba günkü nüshalarında da konuya değinilmedi. Analistlere göre bunun nedeni IŞİD’in bir yandan kendisine karşı harekete geçtiği için Türkiye’yi cezalandırmak, diğer yandan Türkiye’ye karşı açık bir savaş açmamak, gri bir alan bırakmak istemesi” denen habere göre, yine de iki tarafın ilişkisinde bariz bir dönüşüm var.
IŞİD’in Türkiye ile ‘uzun balayının’ Türkiye’nin – çoğu zaman Batılı istihbarat örgütlerinin teşvikiyle – Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı mücadele eden savaşçılara yardım etmesiyle başladığı anımsatılan haberde, örgütün zamanla Esad’la mücadelede rakiplerini ortadan kaldırmaya giriştiği, dahası bu yolda en azılı rakibin de Türkiye’nin açık düşmanı olan Kürtler olduğu vurgulandı.
Habere göre, Suriye’de işler karışınca Batılı müttefikler Türkiye’yi IŞİD’e karşı mücadelede tutarsızlıkla suçlamaya başladı. Ancak geçen yıl IŞİD’e yönelik ilk operasyonlar başladığında bile, Kürtlere karşı saldırılar çok daha fazla ve yoğundu.
IŞİD’e katılmak isteyen gönüllüler için Türkiye’nin merkezi rolünün, mahkeme tutanakları ve istihbarat kayıtlarında sabit olduğu belirtilen habere şöyle devam edildi: “ABD’de ya da Batı Avrupa’da düzinelerce genç kadın ve erkek, İstanbul’a uçak rezervasyonu yaptıktan hemen sonra yakalandı. Çünkü örgüte yurtdışından katılanların çoğu İstanbul Atatürk Havalimanı üzerinden geçti. Bu destinasyonun kendisi, IŞİD’e katılma niyetiyle eş anlamlı hale geldi. 2015’ten itibaren ise örgüt Türkiye’nin güneyindeki tatil beldelerine gidiş dönüş rezervasyonları yapılmasını, kıyı otellerinden birinde birkaç gün kalınmasını söylemeye başladı.”
New York Times tarafından ele geçirilen binlerce sayfalık istihbarat belgelerinin, Avrupa’da tutuklanan IŞİD militanlarının neredeyse tamamının Türkiye üzerinden seyahat ettiğini gösterdiğine dikkat çekilen haberde, ABD’de örgütle bağlantısından dolayı suçlanan 91 kişiden 18’inin biletlerini İstanbul’a aldığı, 15’inin de Türkiye üzerinden seyahat ettiğinin düşünüldüğü bilgisi verildi.
“Militanlar kaygılı aileleriyle iletişim kurduklarında Türk SIM kartlarını kullanıyor. NYT’ın ele geçirdiği istihbarat kayıtlarına göre geçen yıl Avusturya’da yakalanan ve Paris saldırısıyla ilgileri olduğu düşünülen iki militana, Türkiye’deki Western Union ofisleri üzerinden para aktarıldı. Suriye’deki YPG sözcüsü Redur Xelil, bölgede öldürdükleri IŞİD’lilerin üzerinden çıkan yığınla pasaportun hemen tamamında Türkiye’den giriş damgaları olduğunu söyledi. Yine Kürtler tarafından ele geçirilen IŞİD’lilerin çoğu da Türkiye sınırından rahatlıkla geçtiklerini belirtti” denen haberde, Türkiye’den Esad muhaliflerinin Suriye’deki kamplara ulaşmasına izin vermesini isteyen Batılı istihbarat teşkilatlarının sorumluluğu da anımsatıldı.
Haberde son olarak Türkiye’nin radikaller toprakları üzerinden Suriye’ye geçtiğinde, IŞİD’in sadece Batı’yı değil kendisini de tehdit edecek bir organizasyona dönüşebileceğini kestiremediği dile getirildi.