AB ile 33. faslın açıklmasıyla katılım müzakerelerinde açılan fasıl sayısı 16'ya ulaştı.
Konferansa Avrupa Birliği adına ise dönem başkanlığını yürüten Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Bert Koenders ve AB Komisyonu'nun genişleme müzakereleleri ve komşuluk politikasından sorumlu Üyesi Johannes Hahn katıldı.
ÇELİK: TERÖRE KARŞI YETERİNCE DAYANIŞMA İÇİNDE DEĞİLİZ
* 33. faslın açılması hem Türkiye, hem AB'nin tam üyelik sürecine bağlı olduğunun göstergesidir.
* AB'ye tam üyelik süreci Türkiye'nin yararına olduğu kadar, AB vizyonunun güçlendirilmesi için de son derece önemli.
* Türkiye-AB birlikteliğinin üyelikle kurumsallaşması ile karşı karşıya olduğumuz sınavların üstesinden daha etkili gelebileceğiz.
* AB'nin geleceği açısından artık önlem alması ve yeni reformlar zaruridir, böyle bir başlangıcın Türkiye'ye cesaretli bakışı öne çıkarması gerekecek.
* Tüm fasıllarda ilerleme kaydederek katılım sürecinin hızlanmasının önemi ortada.
* AB ile ilişkilerimizin gerçek potansiyeli ancak açık bir üyelik perspektifi ile ortaya çıkacak.
* Brexit sonrasında nasıl bir Avrupa ortaya çıkarsa çıksın, bu fotoğrafta Türkiye'nin konumunun güçleneceği gerçektir.
* Terör eylemleri devam ettiği müddetçe demek ki yeterince dayanışma içinde değiliz, teröre karşı ortak söylem yetmiyor, ortak eylem planı gerekli.
* Terörle mücadelede dayanışma konusunda eksiklik olduğu gözüküyor, sınırımızda DEAŞ'la çoğu kez tek başımıza mücadele etmek zorunda kalıyoruz.
* Sınırımızdan kaynaklı büyük güvenlik riskleriyle karşı karşıyayız, herhangi bir şekilde terörle mücadele kapasitemizi zayıflatacak adım atmayız.
* Bu kadar yoğun terör saldırısı altındayken özgürlük ve demokrasi konusundaki reformlardan vazgeçmiş değiliz.
ÇAVUŞOĞLU: TERÖR ÖRGÜTLERİ ARASINDA AYRIM YAPILMAZ
*AB'den vize serbestisi konusunda verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyoruz.
*Terörle mücadelede sadece saldırı olduğunda dayanışma göstermek yetmez, terör örgütleri arasında ayrım yapılmaması gerekiyor.
*DAEŞ ile mücadelede uluslararası toplum olarak yetersiz olduğumuz için DAEŞ yavaş yavaş Avrupa'da ve diğer kıtalarda yayılmaya başladı.
*Terör ve ceza kanunu ile ilgili bir çok reformu gerçekleştirdik, terörün her türlüsü ile mücadele ederken Türkiye'ye bu konuda yeni talepler gelmesini doğru bulmuyoruz.
*Terörle ilgili kanunlarımızda şu anda bir değişiklik yapamayacağımızı muhataplarımıza söylüyoruz.
AĞBAL: MEVZUAT AB İLE BÜYÜK ÖLÇÜDE UYUMLU
Naci Ağbal da 33. faslın altındaki müktesebatın üstlenilmesi konusunda herhangi bir zorluk beklenmediğini söyledi.
Ağbal, Türkiye'nin bu fasılla yakından ilgili olan gümrükler, vergilendirme, istatistik ve mali kontrol alanlarındaki mevzuatının AB müktesebatı ile büyük ölçüde uyumlu olduğunu kaydetti ve şu sözleri sarf etti:
"Türkiye'den bu fasıldaki müktesebatın uygulanması için gerekli kurumsal kapasitenin de oldukça yeterli olduğunun altını çizmek isterim. Bu fasıldaki ilgili tüm kurumalar kendi alanlarında oldukça deneyimlidir ve aralarında iyi işleyen bir koordinasyon mekanizması da bulunmaktadır."
Mali ve bütçesel hükümler faslının üyelikle birlikte AB bütçesine aktarılacak kaynaklara ilişkin kuralları kapsadığını hatırlatan Ağbal, Türkiye'nin 33. fasıl müzakere pozisyon belgesinin de bu alandaki tüm AB gerekliliklerini kapsayacak şekilde hazırlandığını söyledi.
Ağbal, "Vergilendirme, istatistik ve mali kontrol fasılları, zaten hali hazırda müzakerelere açılmış durumdadır. Türkiye ile AB arasında tesis edilmiş olan gümrük birliği sayesinde de gümrük mevzuatı alanındaki uyum durumumuz da oldukça ileri düzeydedir" dedi.
"Bu nedenle bu fasıl altındaki müktesebatı üstlenmek konusunda herhangi bir zorluk beklenmemektedir" diyen Ağbal, Türkiye'den bu fasıldaki müktesebatın uygulanması için gerekli kurumsal kapasitenin de yeterli olduğunu belirtti.
Ağbal, Türkiye'nin üyelikle birlikte AB'ye aktarılacak özkaynakların doğru bir şekilde hesaplanması, tahsil edilmesi, ödenmesi, kontrolü ve AB'ye raporlanması için gerekli uygulama kuralları ve koordinasyon yapısını da oluşturacağını sözlerine ekledi.
'AB İLE YAKALANAN İVME SÜRDÜRÜLMELİ'
Çavuşoğlu, konferans öncesi yaptığı açıklamada da AB ile yakalanan ivmenin sürdürülmesi gerektiğini ifade ederek, "Bugün sadece 33. faslın açılışını yapmayacağız. Diğer fasıllar üzerindeki irademizi de ortaya koyacağız. Esasen Türkiye daha fazla fasıl açmaya hazır ve bunu hak ediyor" demişti.
VİZE SERBESTİSİ DE GÖRÜŞÜLECEK
Bu konuda kesin bir yol haritasını belirlenmesini gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Herşeyin net olmasını istiyoruz. Karşılıklı güven bunalımı değil, ortak bir irade ile sonuca ulaşmak istiyoruz. Bugün öğleden sonra bu toplantımız da vize serbestisi ve geri kabul bakımından önemli bir toplantı olacak" ifadesini kullandı.
'KİŞİSEL VERİLERLE İLGİLİ ÇOK BÜYÜK BİR SORUN GÖRÜNMÜYOR'
Ömer Çelik de konferans öncesi yaptığı konuşmada "Birazdan AB ile 33. fasıl açılacak, bundan sonra da 23. ve 24. fasılların Slovak dönem başkanlığında açılması için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Vize serbestisi için biz kriterleri karşıladığımızı söylüyoruz, AB tarafı kişisel veriler ve terörle ilgili kriterlerin karşılanmadığını söylüyorlar, görüşmeleri sürdürüyoruz. Kişisel verilerle ilgili çok büyük bir sorun görünmüyor, terörle mücadele yasası konusunda ise terörle mücadele kapasitesini düşürecekse buna yanaşmayız. Terörle mücadele kapasitemizi azaltmama hassasiyetimizi herkes anlayışla karşılıyor, onun dışında ne yapabiliriz bakacağız" ifadelerini kullandı.
MALİ VE BÜTÇESEL HÜKÜMLER NELERİ KAPSIYOR?
Mali ve Bütçesel Hükümler, üyelikle birlikte AB bütçesine sağlanacak fonlar için gerekli mali kaynaklara ilişkin kuralları kapsıyor.
Söz konusu kaynaklar; gümrük vergileri, tarımsal vergiler ve şeker vergilerinden elde edilen geleneksel öz kaynaklardan oluşan üye devlet katkıları, üye devletlerin KDV gelirlerine dayanan katkı ve üye devletlerin gayri safi milli hasılalarına bağlı olarak değişen miktardan oluşuyor.
Üye devletler, yeterli koordinasyonun sağlanması, öz kaynaklara ilişkin katkıların doğru hesaplanması, tahsilatı, ödenmesi ve denetiminin temini ile öz kaynaklara ilişkin kurallara uyum amacıyla AB'ye raporlamanın yapılabilmesi için gerekli idari kapasiteyi oluşturuyor.
Bu alandaki müktesebat üyelikle birlikte doğrudan uygulanmaya başlamakta olup, söz konusu müktesebatın ulusal mevzuata aktarılması gerekiyor.
Açılan bir önceki fasıl olan Ekonomik ve Parasal Politika, 14 Aralık 2015'te Lüksemburg'un AB Dönem Başkanlığı'nda müzakereye açılmıştı.