Geçen yıl 1915 olaylarının 100. yılı sebebiyle Vatikan'da düzenlediği ayinde "Yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere yapılandır" ifadeleriyle Türkiye-Vatikan arasında diplomatik krize neden olan Papa, Ermenistan'a ziyaretinin ilk gününde de, cumhurbaşkanlığı sarayında ‘soykırım' kelimesini kullanmıştı.
Papa, uçakta bir gazetecinin kendisine yönelttiği "Neden hazırlanan metinde yer almayan 'soykırım' kelimesini, cumhurbaşkanlığı sarayındaki konuşmanıza eklemeye karar verdiniz? Bunun, böyle acı bir konuda barış için faydalı olacağını mı düşünüyorsunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Ben Arjantin'deyken, Ermeni kıyımından bahsedildiğinde hep ‘soykırım' kelimesi kullanılıyordu. Buones Aires Katedrali'nde (başpiskoposken) soldaki üçüncü sunağa da, Ermeni Soykırımı'nı hatırlatan taş bir haç koymuştuk. Ben başka bir kelime bilmiyordum. Roma'ya geldiğimde ise başka bir ifade, Büyük Felaket'i (Metz Yeghern) duydum. Bana ‘soykırım'ın saldırgan bir kelime olduğunu söylüyorlar."
‘HERKES PROTESTO ETME HAKKINA SAHİPTİR'
"Bir avukat bana, bunun teknik bir kelime olduğunu, ‘kıyım' ile eş anlamda olmadığını, ‘soykırım'ı beyan etmenin, bazı şeyleri onarmayı (tazminat gibi) gerektirdiğini söyledi. Geçen yıl Vatikan'daki ayin için konuşmamı hazırlarken, selefim 2. Jean Paul'ün de bu kelimeyi kullandığını gördüm (2001'de), ben de tırnak içinde buna atıfta bulundum. Bu iyi karşılanmadı, Türk hükümetinden bir açıklama yapıldı ve kısa sürede buradaki büyükelçisini (Mehmet Paçacı) Ankara'ya çağırdı. O çok başarılı bir büyükelçi. O, birkaç ay önce yeniden görevine döndü (Şubat 2016). Herkes protesto etme hakkına sahiptir."
SARKİSYAN'IN KONUŞMASINDAN ETKİLENDİ
Ermenistan'da, konuşma metninde bu kelimenin olmadığını kabul eden Papa, "Ancak Ermenistan Cumhurbaşkanı'nın konuşmasındaki vurguları duyunca, geçen yıl söylediğimi şimdi söylemesem tuhaf kaçardı" dedi.
Cuma günü yaptığı bu konuşmasında başka bir şeyi vurgulamak istediğini dile getiren Papa, "Soykırım bağlamında şu tarihi soru sorulmalı: Neden bir şey yapmadınız? Bu doğru mu bilmiyorum, ama Yahudilere zulmederken Hitler'in, "Bugün Ermenileri kim hatırlıyor? Aynısını Yahudiler için yapalım" dediği söyleniyor. Ancak ben soykırım kelimesini, gücendirmek için değil, objektif olarak kullandım" diye konuştu.
SARKİSYAN'IN ‘TÜRKİYE İLE BİRBİRİMİZİ AFFEDELİM' SÖZLERİNE ÖVGÜ
‘Cesur' diye nitelediği Ermeni halkının adalet ve barışı bulması için dua ettiğini söyleyen Papa, "Çoğunun bunun için çalıştığını biliyorum. Geçen hafta, (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ile Azeri ve Ermeni cumhurbaşkanlarının birlikte fotoğraflarını gördüğüme çok sevindim. En azından konuşuyorlar. Ermenistan Cumhurbaşkanı, ‘hoş geldiniz' konuşmasında bana şunu söyleme cesaretini gösterdi: Anlaşalım, birbirimizi bağışlayalım ve geleceğe bakalım. Bu çok büyük bir cesaret, bu halk çok acı çekti" sözleriyle açıklamalarını sürdürdü.
‘DAĞLIK KARABAĞ İÇİN AZERİLERİ CESARETLENDİRECEĞİM'
Ekim ayında Azerbaycan'ı da ziyaret edeceği hatırlatılan ve Ermenistan'la yaşanan Dağlık Karabağ sorununa ilişkin burada Azerilere ne diyeceği ve somut ne yapabileceği sorulan Papa, şöyle karşılık verdi:
"Orada Azerilere gerçekleri, yani burada (Ermenistan'da) gördüğümü ve hissettiğimi söyleyeceğim. Onları da cesaretlendireceğim. Azerbaycan Cumhurbaşkanı ile de görüştüğümde de bunu konuşmuştum. Küçük bir toprak parçası için barış yapmamanın, karanlık bir şey anlamına geldiğini de söyleyeceğim. Bunu her iki tarafa da söylüyorum. Belki barış yapmak için yöntemler üzerinde anlaşamazlar ve bunun üzerinde çalışmak gerekecek."
‘SADECE DUA ETMEK VE AĞLAMAK İSTİYORUM'
Gelecek ay Polonya ziyareti sırasında Alman Nazi toplama ve imha kampı Auschwitz-Birkenau'ya gideceği hatırlatılan Papa, ‘o korkunç yerde' çok kişiyle temasa geçmeden, konuşma da yapmadan sadece sessizce dua etmek ve ağlamak istediğini de söyledi.
‘KİLİSE EŞCİNSELLERE ÖZÜR BORÇLU'
Öte yandan Papa, kilisenin eşcinsellere ve dışladığı herkese özür borçlu olduğunu da kaydetti.