İngiltere'nin ayrılma kararını AA ve TRT muhabirlerine değerlendiren Çavuşoğlu, AB'nin küresel bir aktör olmak istiyorsa İngiltere gibi güçlü bir ülkenin de birlik içinde olması gerektiğini belirterek, "Biz İngiltere'nin ayrılmasını istemezdik" diye konuştu.
‘İNGİLTERE HER ZAMAN TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİNE TAM DESTEK VERDİ'
‘AB'NİN BUGÜN MAALESEF TÜM POLİTİKALARI BAŞARISIZ'
Bugün gelinen noktayı AB'nin çok iyi irdelemesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"AB'nin bugün maalesef tüm politikaları başarısız. Kendi içindeki entegrasyon, genişleme, güvenlik, ekonomik politikaları başarısız. Doğu politikasına baktığımızda da yine aynı şekilde. Bir de Avrupa halklarının karşı karşıya kaldığı sorunları çözmede yetersiz kaldı. Mesela göçmen politikasında sadece Suriye ve Irak'taki gelişmelerden dolayı ortaya çıkan sorunu söylemiyorum. Daha önce de Afrika'dan, mağrip ülkelerinden geliyordu. Bu konuda da bir çözüm üretemedi."
‘KURUMLAR KENDİSİNİ YENİLEMEZSE YAVAŞ YAVAŞ KAYBOLUR'
"Krizlerde Türkiye'nin birliğin istikrarı ve güvenliği için ne kadar önemli bir ülke olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Ama bunun önemini anlayabilmek için illa krizin ortaya çıkmasına gerek yok. AB bu açıdan bakamıyor olaya. Oysa dün de ihtiyaçları vardı, bugün de var, yarın belki her zamankinden çok ihtiyaçları olacak.
Biz de AB'ye ihtiyacımız olduğunu hiçbir zaman saklamadık. Ama bizim itirazımız çifte standart, siyasi engeller, siyasetçilerin hükümetler değiştikten sonra tutumları, müzakerelerin uzun sürmesi, Türkiye gibi güçlü bir ülkeyle güç paylaşımına yanaşmaması, Kıbrıs da dahil, bu gibi konulardan dolayı itirazlarımız oldu. Tüm uluslararası toplantılarda AB'yi görüyoruz. Birliğin buralarda söz sahibi olabilmesi için kendi politikalarını gözden geçirmesi lazım ve Avrupa halklarının itirazlarına kulağını kapatmaması gerekiyor, diğer taraftan aşırıcılıkla mücadelede de bu kadar duyarsız olmaması lazım. Aksi takdirde her kurum kendisini yenilemezse ve sorunlarla baş etmekte gücünü gösteremezse önce güvenirliği, sonra itibarı, sonra yavaş yavaş kendisi kaybolur, gider."