İktisatçı Prof. Dr. Korkut Boratav bu soruya “Hayıflanacak hiçbir neden görmüyorum” şeklinde yanıt veriyor. Bu noktaya nasıl gelindiği konusunda bazı başlıklara dikkat çeken Boratav, İngiltere’nin kararının diğer AB ülkelerinde de benzer taleplere yok açabileceğini belirtiyor:
‘HOŞNUTSUZLUK NEOLİBERALİZME DÖNÜK’
“Almanya, Avro Bölgesi’nin kesin patronu olarak adeta ikincil emperyalist sistem oluşturdu. Yani Avro Bölgesi, Alman sermayesinin hâkim olduğu, özellikle çevresiyle emperyalist ilişkilerin egemen olduğu bir özellik taşıdı. Dışta kalan Britanya gibi ülkeler, Almanya’nın bu hegemonyasının Avrupa Birliği’nin tümüne, avro dışında olanlara bile taşmasının tedirginliğini hissediyorlardı, birincisi bu. İkincisi; İngiltere özellikle neoliberal politikalarda çok ileri gitti. Avro Bölgesi’nin bile ilerisine gitti. Buradaki hoşnutsuzluğun bir bölümü de neoliberalizme dönük.”
“Üçüncüsü; zincirleme hoşnutsuzluk dalgaları gündemde. ‘Çıkalım’ eğilimi, ‘Biz de referanduma gidelim’ eğilimine dönüşebilir. Fransa’da söyleniyor, İtalya’da bile mümkündür. İtalya’da öteden beri 5 Yıldız Hareketi, Avro Bölgesinden çıkma yanlısıdır. Ama Avro Bölgesi dağılırsa zaten Alman hegemonyası da dağılır, Avrupa Birliği’nin çözülmesi süreci de hızlanır. Dolayısıyla Avrupa’nın içinde bir yığın istikrarsızlık var.”
‘AB’NİN BARIŞÇIL BİR SİCİLİ YOK’
“Son olarak AB’nin barışçıl bir sicili yok. AB’nin haricinde iki tane saldırgan emperyalist öğe var: Fransa ve İngiltere. Ortadoğu’daki bütün kan döken emperyalist saldırıların bazen tahrikçisi bazen de tam gaz katılımcılarıdır. Almanya da Yugoslavya’nın parçalanmasının mimarı ve tetikleyicisidir. Bunlar barış getiren şeyler değildir. Yugoslavya parçalandı ve on binlerce insan öldü. Avrupa Birliği’nin ekonomik, siyasi, barışla ilgili sicili lekelidir. Dolayısıyla bunun dağılmasından hayıflanacak hiçbir neden görmüyorum.”
İngiltere’nin kararının uluslararası finans sistemine yeni bir belirsizlik ve istikrarsızlık getirdiğini belirten iktisat profesörü Korkut Boratav, kısa süreli iyimser hava sonrası her şeyin tersine döndüğü belirtiyor. Başta Avrupa Birliği olmak üzere bütün piyasalarda yeni bir tedirginlik olacağına dikkat çekiyor. “Mali sistem uluslararası sermaye hareketlerini biraz anavatanlara çekecek büyük ihtimalle. Bizim gibi yükselen piyasalarda da finansal gerilimler, döviz fiyatlarında çalkantılar, yukarı tırmanma, zaten kırılgan olan, dışsal kırılganlık taşıyan ekonomik yapıda ek sorunlar çıkacak” diyen Boratav, finans dünyasının spekülatif özelliği nedeniyle ayrıntılı değerlendirme yapmanın mümkün olmadığını ancak kısa vadede bu doğrultuda gelişmelerin yaşanabileceğini vurguluyor.