Eskişehir'de yerel televizyonların ortak yayınında ‘Anadolu Soruyor' programına konuk olan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Rusya ile yaşanan kriz ve terör saldırılarının turizm sektörüne etkilerini de değerlendirdi. Özellikle Rus uçağının düşürülmesinden sonra Rusya'nın takındığı tavır nedeniyle öncelikle Antalya ve çevresini ciddi manada olumsuz etkileyen bir gelişme yaşandığını vurgulayan Bakan Avcı, şöyle konuştu:
"Rusya bu konuda doğrusu Türkiye'nin samimi hissiyatını çok fazla değerlendirmedi gibi geliyor bana, yani o konuda gerekli açıklamalar, bu olaydan duyulan üzüntüler en yetkili ağızlardan belirtilmiş olmasına rağmen ve olayın gerçekleşme nedeni, bunun uluslararası hukuktaki yeri, karşılığı vesaire, bütün bunlar göz önünde tutulduğu zaman, ama samimi olarak duyduğumuz üzüntüleri de belirtmemize rağmen böyle bir gelişme maalesef yaşandı.
‘İNŞALLAH BU HİSSİYAT YERİNİ RASYONEL DEĞERLENDİRMELERE BIRAKIR'
Şimdi inşallah zaman içerisinde bu hissiyat yerini daha gerçekçi, daha rasyonel değerlendirmelere bırakır ve bu alandaki özellikle turizmi etkileyen bu manzara zaman içerisinde yerini daha olumlu tablolara bırakır. Dolayısıyla zaten sektör de başından beri bu gelişmeleri hesap ederek olabildiğince geniş bir alanda alternatif arayışlarına başlamıştı."
‘TEK BİR PAZARLA SINIRLAMA TURİZMDE DE RİSKLİDİR'
AK Parti iktidarlarının başından beri turizm konusunda vurguladıkları bir husus olduğunu belirten Avcı, bunu da 'olabildiğince kaynak çeşitlendirmesine gitmek, tek bir alana bağlı olmamak' diye anlattı. Avcı, "Bu ister Ortadoğu olsun, ister Rusya olsun, ister Almanya olsun, tek bir ülkeye, tek bir bölgeye bağımlı turizm politikalarının doğru olmadığını, bunun mutlaka çeşitlendirilmesi; enerji gibi, yani nasıl enerjide kaynak çeşitlendirmesi stratejik bir öneme haizse, turizmde de öyle, her alanda öyledir. Yani sizin ihracatınızda da tek bir pazara bağımlı hale gelmeniz, o alanda tek üretici olsanız bile risklidir. Yani dünyanın başka hiçbir ülkesinde üretilmeyen bir ürünü bile ihraç ediyor olsanız, tek bir pazara kendinizi kilitlediğiniz zaman veya kendinizi tek bir pazarla sınırlandığınız zaman, bu her zaman risklidir, turizmde de böyledir" dedi.
Uzun süredir başta Antalya olmak üzere kıyı turizminde çok fazla belli ülkelere bağımlı bir yapı geliştiğini vurgulayan Bakan Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tabii netice itibarıyla tur operatörleri de bu konuda artık bir rutine kavuşmuştu. İşler, o rutinin kolaylığıyla da farklı pazarlara açılma ihtiyacını pek fazla duymuyorlardı. Ama şimdi öyle değil, şimdi biliyoruz ki artık ister istemez bu dersimizi almış görünüyoruz, kaynaklarımızı, hedef kitlelerimizi, hedef ülkelerimizi çeşitlendirmemiz gerekiyor. Ne kadar? Çeşitlendirebildiğimiz kadar çeşitlendirmemiz gerekiyor.
‘KAYNAK VE ÜRÜNLERİMİZİ ÇEŞİTLENDİRMEMİZ GEREKTİĞİNİ ARTIK ÇOK DAHA İYİ BİLİYORUZ'
Yani sadece kaynak ülkeler, hedef kitleler açısından değil, yani Çin'i, Japonya'sı, Arjantin'i, bir de ürün bakımından gelecek turistlere sunacağımız ürünler. Şimdi biz sadece, sadece değil ama, büyük ölçüde deniz, kum, güneş turizmi üzerinden işleri götürmeye çalışıyorduk, tamam, bunlar büyük zenginliklerimiz filan ama, bunun dışında başka zenginliklerimiz, başka birikimlerimiz de var ve pek çok başka pazar da, pek çok başka hedef kitle de özellikle onlar için gelir. İşte Japonlar kültür turizmine daha yatkındırlar mesela, yani Çinliler gastronomiye, yani yeme-içme kültürüne daha, Hintliler başka vesaire. Yani hangi pazardan ne tür ilgilere yönelik turist gelir, onu bilerek planlamalarımızı ve tanıtım faaliyetlerimizi yapmamız gerekir. Onun için hem kaynaklarımızı, hem de ürünlerimizi çeşitlendirmemiz gerektiğini artık çok daha iyi biliyoruz ve onun çalışmalarını da yoğun bir biçimde sürdürüyoruz."
Kültür ve Turizm Bakanı Avcı, Almanya, Fransa, Belçika, Amerika'da da saldırılar olduğunu ifade ederek, "Bütün dünyada terör var. Terörünün ekonomiye, kültüre, turizme etkileri nelerdir, sadece Türkiye'yi mi etkiliyor?" sorusu üzerine, bütün dünyada terörün çok yaygın bir olgu olduğunu söyledi. "Fakat özellikle biz Türkiye olarak bu terörle ilgili haberler konusunda, yorumlar konusunda doğrusu biraz kendimize haksızlık ediyoruz" diyen Bakan Avcı şöyle konuştu:
"Bakın işte sizin verdiğiniz örnekte olduğu gibi, Almanya'da bu yaşandı. Ama benzer şeyler Amerika'da okullarda, toplu yerlerde, işte Belçika'da biliyorsunuz havaalanında pek çok terör olayları gerçekleştirildi, İngiltere'de, İspanya'da, dünyanın her yerinde, Rusya'sında da, Amerika'sında da terör zaman zaman o çirkin ve vahşi yüzünü gösteriyor. Ama ben kendimi de bir anlamda medyanın bir mensubu olarak sayarım, o bakımdan bir özeleştiri olarak söylüyorum. Fakat biz Türkiye'de medya olarak bu terör olaylarının haberleştirilmesi ve yorumlanması konusunda maalesef yeterince özenli davranmıyoruz ve kendimize çok haksızlık edecek şekilde bu konuları konuşuyor, tartışıyoruz."
‘ÜLKENİN ÇIKARLARINA ZARAR VERECEK ŞEKİLDE OLMAMALI'
Bakan Nabi Avcı, bunu da hepsinin üzeri kapansın hiç bu konular konuşulmasın anlamında söylemediğini de vurgulayarak, terör eylemlerini ülkenin çıkarlarına zarar verecek şekilde abartılı yorumlarla ve görüntülerle vermenin yanlış olduğunu kaydetti. Avcı, "Ayrıca çocuklar bakımından da o terör görüntüleri ve haberleri ve yorumları da çocukların psikoloji bakımından da çok dikkat edilmesi gereken bir alan olmuştur. Onun için, olabildiğince bu konularda medya özenli davranmak zorundadır" dedi.