Siyaset arenası hareketli. Firüzağa'daki plakçı dükkanına saldırılmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki tarafı da haksız bulduğu yönündeki açıklaması bir yana, Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş saldırıyı kınadı, IŞİD zihniyeti ile bağdaştırdı. Devletin zirvesinden yapılan iki farklı açıklama 'İktidarın bölünüyor mu?' sorusunu gündeme getirdi.
RS FM'de Yavuz Oğhan’ın hazırlayıp sunduğu 'Bidebunudinle' programında konuşan siyasal bilimci ve köşe yazarı Mümtaz'er Türköne, "Böyle bir durumda hangi inanca, hangi görüşe sahip olursanız olun saldırı varsa eleştirmek lazım. Kamuyu temsil edenlerin, devletin fiili şiddet kullanma ayrıcalığını temsil edenlerin net tavır koyması gerekirdi. Eğer net değilseniz saldırganları cesaretlendirirsiniz. Benzer olayların yaşanmasına çanak tutarsınız. Numan Kurtulmuş’un tavrı dışında bu konu atlandı" dedi.
'YARGIYA GÜVEN ÇATIŞMALARI ENGELLER'
Toplumdaki tansiyonun düşmesi ve çatışmaların uzlaşımı için güçlü adalet duygusunun oluşması gerektiğinin altına çizen Türköne, "Kamuoyu şunun farkında; iktidara yakın kesimler mağdur olduğu zaman yargılamada örgütlü suç diye bir şey çıkmıyor. Ama iktidarı eleştirenlerin yargılaması söz konusu olduğunda TCK’da ne kadar madde varsa savcılar sıralayıp soruşturma açıyorlar. Toplumu kavgadan, çatışmadan uzak tutmak için çok güçlü bir adalet sistemin varlığına inanç gerekir. Ben yargıdan gelen sinyallerin de toplumda kendi içinde var olan barışı tahrip etmeye yönelik olduğu endişesini taşıyorum. Yargıya güven çatışmaları engelleyecek en önemli faktördür" şeklinde konuştu.
'İKTİDAR İÇİNDE YÖNETEMEME KRİZİ YAŞANIYOR'
Kamuoyunda kayyum tasarısı olarak nitelendirilen yüksek yargı organlarının yapısını değiştiren yasa tasarısı da değerlendirdi Türköne. İş dünyasının geç tepki vermesinin doğal olduğunu çünkü düzenlemenin büyük sermaye gruplarını ilgilendirdiğini söyleyen Türköne, "Yüksek yargının tasfiyesinin gerçekleşeceği noktasında emin değilim" dedi. İktidar içindeki özellikle Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevden ayrılması sonrasında yönetememe krizi yaşadığını dile getiren Türköne şöyle devam etti:
"Davutoğlu'nun ayrılmasından sonra güç üretmekte güçlük çekiyorlar. Bunun kaynağı meşruiyettir. Bir iktidarın meşruiyeti toplumun rızasıdır. Kayyum atamalarının geri çekilmesi aslında iktidardaki niyeti açığa çıkardı. Bu doğrudan büyük sermayeyi hedef alan bir düzenlemeydi. Çünkü küçük işletmeleri kayyum atarak ekonomiyi denetim altına alamazsınız."
Türköne, yüksek yargıyı ilgilendiren kanunun muhalefetten sert tepki beklediğini ve parlamentodan çıkmaması gerektiğini söyledi.