Lee'yi makamında kabul eden Demircan, Twitter hesabından buluşmanın fotoğraflarını paylaştı. Demircan buluşmayla ilgili, "Plakçı kardeşim Seogu Lee ile buluştum. Üzüntü ve değerlendirmelerimi paylaştım. İnşaallah dükkanını açacak" diye yazdı.
Plakçı kardeşim Seogu Lee ile buluştum.Üzüntü ve değerlendirmelerimi paylaştım. İnşaallah dükkanını açacak #Firuzağa pic.twitter.com/5ysDYumdXW
— A.Misbah Demircan (@AhmetMisbah) 20 Haziran 2016
Olayın sosyal medyaya yansımanının ardından Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan yine Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı: "İçinde şiddet olan bütün eylemler gibi, Firuzağa'da yaşanan olay da tasvip edilemez. Kınıyorum. Tahrik, mekandan yapılan kayıt, olayın oruçla ve yaşam tarzıyla ilişkilendirilmesi ve servisi toplumsal barışa planlı suikasttir. Olay, polisin ve yargının konusudur. Bu olayı, kendine kaldıraç yapmaya çalışanlara fırsat verilmemelidir, vermemeliyiz. Ramazan'ın toplumsal birliğe yaptığı katkıyı, bu gibi olaylarla dinamitlemeye çalışanlar, başaramayacaklar. Kaybedecekler."
GÜNEY KORELİ PLAKÇI: BİZ BU TİP BİR APTALLIKLA YENİLMEYİZ
Lee de sosyal medya hesabından önceki gün yazılı bir açıklama yapmıştı. Lee şunları söylemişti: "Bütün destekleriniz, dayanışmanız ve sevginiz için teşekkür ederim. Birçok mesajı okuyamama rağmen, çok memnun oldum. Konuklarıma yapılanlar yüzünden gerçekten oldukça üzgünüm. O korkunç gece sadece beni değil müziğin gücüne inanan bütün insanları ve bütün müzikseverleri üzdü. Fakat biz bu tip bir aptallıkla yenilmeyiz.
Çok geç olmadan önce bazı şeyleri açıklığa kavuşturmak istiyorum. Dükkanı kapatmak gibi bir planım olmadı kimse de bana dükkanı kapat diye baskı yapmadı. Avukatımın bu konuyla ilgili tek belirttiğim şey kira kontratının geçerliliği ile ilgiliydi.
1. Hiçbir gazeteciyle konuşmadım ve ne yapacağım ilişkin bir planım yok. Eğer bu konuda yazılan haberler varsa lütfen benim ya da avukatımın imzasının olmadığı hiçbir açıklamaya inanmayın.
2. Asla saldırganların Türkleri ya da Müslümanları temsil ettiğini düşünmüyorum. Lütfen onlar adına benden özür dilemeyin. Ben gerçek Müslümanların diğer dinlere daha fazla hoşgörü gösterdiğine inanıyorum. Ve Türkiye'de 6 yıldır yaşayan birisi olarak bu konuda yeterince şey öğrendim. Fakat her ülkede mücadele ettiğimiz bunlar gibi aptal insanlar var. Bu olay tümüyle bir ülkeyi suçlamak için kullanılmamalı.
'BU HAYDUTLARIN BAHANELERİNİ DUYDUĞUMDA ÇILGINA DÖNDÜM'
3. Bu haydutların bahanelerini duyduğumda çılgına döndüm. Ben içerdeyken, dışarda gerçekten ne olduğu hakkında bir bilgim yok. Fakat müzik sever insanları yakından tanıyorum, hayal edebileceğinizden daha barışçıl insanlar. Bu insanların farklı düşündükleri için başka insanlara hakaret edebileceğini sanmıyorum. Bundan daha da önemlisi dışarda bir tanığım var, istenildiği takdirde şahitlik yapabilir. İnanması güç ama eğer doğru söylüyorlarsa, neden içeriye gelip beni tartaklamadılar ya da iddia ettikleri hakaret sonrasında beni dışarı çıkarmadılar? Neden beni şikayet edip polis çağırmadılar? Bu daha uygar bir yol değil mi?
4.Dükkanı açtığımda, dükkanın niteliğini yansıtacak tarz müzikleri seçtim. Onun dışında başka bir şey satmıyorum. Belli tarz müzikleri seçerek topladım. Dolayısıyla kasıtlı olarak dikkat çekmek için yapılan bir şey yoktu. Bu yer benim kendimi bulduğum, sığındığım ve benzer insanların hislerini ve düşüncelerini paylaştığı, buluştuğu bir yer.
'İYİ DİLEKLERİNİZ YOKSA BANA ULAŞMAYA ÇALIŞMAYIN'
5. Ben dükkânımda sevginin hakım olmasını görmek isterken o geceden sonra benim ve dükkânımın adı altında birçok tartışma gördüm. Bu şu an benim en büyük korkum. Gelecekteki yanlış anlaşılmaları önlemek için, telefonlarıma, mesajlarıma ve epostalarıma bakmıyorum. Eğer iyi dilekleriniz yoksa bana ulaşmaya çalışmayın. Buna henüz hazır değilim. O gece hakkında söylenecek çok şey var ama şu an ben sadece duygularımı paylaşmak istedim. Eğer siz de benimle aynı yalnızlığı, üzüntüyü paylaşıyorsanız, lütfen benim 'yalnız ve garip' dükkanımı ziyaret edin, duygularımızı paylaşabilir ve konuşabiliriz."