Cumhuriyet gazetesinden Kemal Göktaş'ın haberine göre, Adana'da kendisini fuhuşa zorlayan ve şiddet uygulayan eşini öldürdüğü için 15 yıl hapse mahkûm edilen Çilem Doğan'ın, 50 bin TL kefaletle tahliye edilmesine karar verildi.
Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi, avukatının yaptığı başvuruyu kabul ederek Doğan'ın yargılandığı davada Yargıtay aşaması tamamlanıncaya kadar 50 bin TL kefaletle tahliyesine karar verdi. Doğan, hakkındaki mahkûmiyet kararı Yargıtay'ca onanırsa yeniden cezaevine girecek.
Yargıtay kararı bozarsa yeniden yargılama sırasında tutuksuz olacak.
‘MEŞRU MÜDAFA' KABUL EDİLMEMİŞTİ
Çilem Doğan (Karabulut), 2013'te evlendiği bir çocuğunun babası Hasan Karabulut'tan şiddet görmeye başladı. Karabulut, boşanmak için mahkemeye başvurdu ancak aile büyüklerinin araya girmesi ve eşinin tehditleri nedeniyle vazgeçti. Doğan, eşinden gördüğü şiddet nedeniyle 9 defa koruma kararı aldırdı ama hiçbiri korumaya yetmedi. Doğan'ın ifadesine göre, geçen yıl 8 Temmuz'da belindeki silahını yastığın altına koyan eşi "Antalya'ya gidiyoruz. Fuhuş yapıp bana para getireceksiniz" dedi. Doğan'ın tepkisi üzerine de "Ne diyorsam onu yapacaksın" diyerek saçlarından sürüklemeye başladı. Yatağın üzerine düşen Doğan, yastık altındaki tabancayı alarak eşini öldürdü.
Avukatları Doğan'ın meşru müdafaada bulunduğunu belirterek ceza verilmemesini talep ediyordu. Oysa savcılık öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini, ancak gördüğü şiddeti ‘haksız tahrik' olarak değerlendirip cezadan indirim yapılmasını istiyordu.
‘DAHA NE YAPABİLİRDİM BANA ONU SÖYLEYİN' DEMİŞTİ
Son sözü sorulan Doğan, "Defalarca karakola gittim. Daha ne yapabilirdim bana onu söyleyin. Bu adliye koridorlarında gözüm mor çok dolaştım. Benim başka çarem kalmamıştı" dedi. Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi sonuçta savcının görüşüne katıldı ve Doğan'a "haksız tahrik altında eşini öldürdüğü" iddiasıyla 18 yıl ceza verdi. Bu cezadan takdiri indirim yapan mahkeme cezayı 15 yıla indirdi. Mahkeme Başkanı Ogün Maden ise "Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez" hükmüne göre ceza verilmemesi gerektiği yönünde oy kullandı.